Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1477 E. 2020/1574 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1477 Esas
KARAR NO : 2020/1574
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/12
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, davalının İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında … ve … aleyhine 1.303.900,00 USD üzerinden ilamsız icra takibi başlattığını, takibe konu senedin 20/09/2010 tarihli olup bu tarih itibariyle senet üzerindeki imzanın … doğumlu … ait olmadığı ve gaibin malvarlığından yararlanmak isteyen kötüniyetli kişiler tarafından düzenlendiğini, konuyla ilgili icra hukuk mahkemesine şikayette bulunduğunu, Yargılama sırasında ödeme emrinin bizzat … tebliğ edildiği görülmekte ise de, … sağ olup olmadığı ve hakkındaki araştırmanın devam ettiği süreçte bizzat imzaladığı senet mukabili …’den 3 milyon USD’yi nakden aldığı ve senedin bilahare davalıya temlik edildiğini, İstanbul Anadolu C. Başsavcılığının soruşturma dosyasında faili meçhul şüpheli … açısından soruşturmanın tefrik edildiği ve kendisiyle işbirliği halinde olduğu anlaşılan … aleyhine nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçundan dolayı kamu davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, … mallarının kayyımla yöneltildiğini, malvarlığına ilişkin değişik mahkemelerce verilmiş kayyım kararlarının bulunduğunu, buna göre … tüm taşınır ve taşınmaz mal varlıklarının 3561 Sayılı Yasa gereğince Kayyım İzmir Defterdarı tarafından idare edildiğini, konuyla ilgili açılan menfi tespit davasının dava şartı yokluğundan reddedildiğini ve dosyanın istinaf incelemesinde bulunduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek … davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, … tüm malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konularak takip dosyasına aktarılan adı geçene ait meblağ üzerine tedbir ve bloke konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava ehliyeti bulunmadığını, … hakkında verilmiş gaiplik kararı olmadığını, ölüm araştırması ile ilgili davanın devam ettiğini, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 11/02/2020 tarihli tensip tutanağının 15 nolu ara kararıyla; ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava konusu değerin %15 oranında teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilinin 26/02/2020 tarihli dilekçesi ile ara karardan dönülmesinin ve teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini istediği, bunun üzerine mahkemenin 27/02/2020 tarihli dosya üzerinde yaptığı inceleme sonunda HMK’nun 209.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş, işbu ara karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; davacı tarafın harcı dahi yatırmadığı bir süreçte tedbir kararı verildiğini, 11/02/2020 tarihli tedbir kararının da usule aykırı olduğunu, ayrıca 27/02/2020 tarihli kararın da doğru olmadığını, harç yatırılmadan davaya devam edilemeyeceğini, … hazineye intikal etmesi gereken bir hak ve alacağı ile malvarlığı bulunmadığını, nüfus kaydına göre mirasçıları bulunduğunu, hazinenin bu davranışı ile %35 oranında yönetim geliri elde ettiğini ve vekillerinin de bundan pay aldığını, davacının dayandığı mahkeme ilamlarında belirtilen malların yönetim hakkında yetki verildiğini, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan imza inkarının hazine vekili tarafından yapılamayacağı, adı geçenle ilgili davacı … tarafından açılan galiplik isteminin reddedildiğini, ayrıca … vekili tarafından açılan davada İzmir Defterdarlığı’nın Kayyımlığının kaldırılmasına karar verildiğini, gerekçe olarak da … sağ olduğu ve öldüğüne dair belge bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: HMK 341/1 uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi ile ihtiyati tedbir talebinin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek karara karşı istinaf yoluna başvurulabilecektir. İhtiyati tedbir kararlarına karşı itiraz hususu HMK’nun 394.maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. İhtiyati tedbir kararlarına karşı yapılacak itirazları inceleme yetkisi ilk derece mahkemesine aittir. HMK’nun 394/5 maddesinde de itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüştür. Ortada ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilmiş bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. Bu itibarla davalı vekilinin mahkemenin ihtiyati tedbir kararına yönelik istinaf talebinin reddi ile söz konusu bu dilekçesinin ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi kabul edilip bu itirazla ilgili ilk derece mahkemesince HMK’nun 394.maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin USULDEN REDDİNE, 2-Dosyanın, HMK’nun 394.maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılmak üzere ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 3-Talebi halinde peşin harcın davalıya iadesine, 4-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.02/10/2020