Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1461 E. 2022/1571 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1461 Esas
KARAR NO: 2022/1571
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2020
NUMARASI: 2017/446E.- 2020/43K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)|Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, kurumsal olarak on yıla yakın geçmişi ile özellikle hissedilebilir yüzeyler, destek ürünleri olmak üzere, engellilere ilişkin kabul görmüş standartlar çerçevesinde çeşitli çözümler üreten, bu yönde ürün geliştirme faaliyetleri yürüten bir firma olduğunu, kurucularından …’ın öğretmenlik geçmişi sayesinde, söz konusu ürün araştırma geliştirmeleri, bir nevi eğitim öğretim faaliyeti olarak kabul edilmekle, herkese açık, herkesin faydalanabileceği halde yapıldığını, davalı … Ltd Şirketi’nin ise davacı ile aynı alanda aynı dönemde faaliyetlerine başladığını ve davacının rakibi firmalardan birisi olduğunu, davalı şirkete ait TR … tescil numaralı faydalı model tescili ile … tescil numaralı endüstriyel tasarım tescilinin işbu dava ile hükümsüzlüğünün talep edildiğini, uyuşmazlığa konu her iki Sınai Mülkiyet tescilinin de, görme engelliler için üretilen ve görme engellilerin hareket kabiliyetlerini ve erişebilirliğini kolaylaştıran, hissedilebilir yüzey (tactile surface) olarak adlandırılan ürünlerle ilişkili olduğunu, söz konusu ürünlerin, yurtdışında uzun yıllardan beridir çeşitli şekillerde kullanılmakta olduğunu, Türkiye’de ise, yoğunluklu olarak 5378 sayılı yeni adı ile “Engelliler Hakkında Kanun” yürürlüğe girdikten sonra, özellikle “Kamu kurum kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz yıl içinde engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.” hükmü uyarınca kullanılmaya başlandığını, … Tescil Numaralı Faydalı Model açısından; 10.02.2015 başvuru tarihli “Uyarı ve yönlendirme amaçlı geliştirilen tekli, hissedebilir yüzeylerde yenilik” başlıklı faydalı model belgesi ile kısaca, dübel, dübel ile bütünleşik kanatlar ve üstünde yer alan tekli hissedilebilir yüzeyden bahsedildiğinin görüleceğini, hissedilebilir yüzey üzerinde kaymayı önleyici yüzey, altında yer alan dübel ile kamalı vidanın koruma altına alındığının görüleceğini, davacının söz konusu ürünü, davalının başvuru tarihinden önce kullandığını, buna ilişkin belgelerin Mahkemeye ibraz edileceğini, … Tescil Numaralı Endüstriyel Tasarım Belgesi açısından; 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname uyarınca, yeni ve ayırt edici niteliğe sahip ürünlerin korunacağı, bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarımın yeni kabul edileceği, teknik fonksiyonunun gerçekleştirilmesinde, tasarımcıya, tasarıma ilişkin özellik ve unsurlarda hiç bir seçenek özgürlüğü bırakmayan tasarımların koruma kapsamı dışında sayılacağının hüküm altına alındığını, davalı yana ait 03.02.2015 tescil tarihli, 1. (takip çubuğu), 2. (uyarı noktası) ve 3. (uyarı noktası) tasarımları içeren, … tescil numaralı endüstriyel tasarımı ve resimlerde yer alan ürünlerin, gerek yurtdışında, gerekse de yurtiçinde kullanılmakla birlikte, yenilik özelliğine sahip olmadığı gibi, çeşitli standartlar çerçevesinde özelliği nedeni ile tasarımcıya da seçenek özgürlüğü bırakmayan bir ürün niteliğinde olduğunu, davalı yanın tescil talebinin kötü niyetli olduğunu, söz konusu haksız sınai mülkiyet haklarını, kötüniyetli olarak kullanmakta, bu belgelere dayanarak, diğer firmalara baskı kurmaya çalışmakta olduğunu, davalı yanın endüstriyel tasarım başvuruları olan,…, …, …, … ve … başvurulardan önce, kullanımda olan, yurtdışında uzun yıllardır satışları yapılan ürünler olduğunu, davacının amacının, ürün türünün adı olan ibareleri tescil edip, kullanımı konusunda tekel olabilmek olduğunu, fakat, faydalı model ve tasarım tescilinden farklı olarak, başvuruların, marka uygulaması uyarınca mutlak tescil engeline takıldığını, söz konusu hususların ve Mahkemenin re’sen yapacağı değerlendirme uyarınca, davalı yan adına TR … tescil numaralı faydalı model tescili ile … tescil numaralı endüstriyel tasarım tescilinin hükümsüzlüğünün talep edilmesinin zaruretinin doğduğunu belirtmiş, davalının kötüniyetinin tespiti ile, davalıya ait; … tescil numaralı faydalı model tescilinin hükümsüzlüğünü ve sicilden terkine, … tescil numaralı endüstriyel tasarım tescilinin hükümsüzlüğünü ve sicilden terkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının yenilikçi, üstün kaliteli, sınırsız hizmet anlayışı ile 30 yılı aşkın süredir ticari faaliyetlerini sürdürmekte iken 2003 yılında trafik sektöründe kullanılacak araç ve gereçlerin üretimini ve pazarlamasını yapmaya başladığını, davalının 2010 yılında Türkiye’de bir ilke imza atarak görme engellilerin yaşamlarını kolaylaştıran mevzuata ve standartlara uygun evrensel dizayn ilkelerini temel alan erişebilirlik/erişilebilirlik ve ulaşabilirlik/ulaşılabilirlik ürünlerinin üretimi, pazarlama ve satışını da ticaretine dahil ettiğini, …, Ar-Ge Departmanın çalışmaları ile ilgili sektörde, kendisine ait en büyük üretim tesisinde, ileri teknolojiye sahip makine parkıyla TSE ve ISO diğer Kalite standartları çerçevesinde ürettiği, TSEK-197, TSEK-…,… ve … belgelerine sahip olan ürünlerin üretimini, pazarlamasını, satışını yaptığın ve satış sonrası verdiği destek ve garanti ile öncü kuruluşlardan olduğunu, davalı AR-GE çalışmaları sonucunda elde edilen ürünlerini TPE nezdinde gerek Faydalı Model ve gerekse de Endüstriyel Tasarım tescilleri ile koruma altına almakta olduğunu, huzurdaki dava ile ilgisine binaen; TR … numaralı “uyarı ve yönlendirme amaçlı geliştirilen tekli, hissedilebilir yüzeylerde yenilik” başlıklı faydalı model ve … numaralı endüstriyel tasarımın davalı adına tescilli olduğunu, davacının davalıdan çok sonra sektöre girdiğini, davalının ürünlerini taklit ettiğini ve haksız kazanç elde etme gayreti içinde olduğunu, davalının dünyada ilk kez görme engelliler için hissedilebilir yüzeyleri kendisinin bulduğunu ve tasarladığını hiçbir zaman iddia etmediğini, bu amaca yönelik ürünleri yaptığı Ar-Ge çalışmaları ile geliştirmiş ve gerek fonksiyonel gerekse görsel yeniliklerle ürünler üretmiş ve piyasaya arz etmiş olduğunu, davacının Antalya Akdeniz Üniversitesi, TBMM, TOBB, ETÜ’ de 2014 yılında dava konusu edilen ürünlerin kullanıldığı iddiasını ileri sürmekte ise de bu iddianın gerçeğe aykırı olduğunu, bu yerlerde kullanılan ürünlerin kamalı ürün olarak adlandırılan ürünler olduğunu ve 14.03.2014 tarihinden itibaren piyasaya arz edilmiş … numara ile de 12 aylık süre içerisinde davalı adına endüstriyel tasarım olarak tescil edilmiş olduğunu, 2014 de tasarım tescili yaptırılan kamalı ürünler ile işbu davanın konusu olan 2015 de Faydalı Model ve Tasarım tescili yaptırılan kendinden dubelli ürünlerin birbirlerinden farklı olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu belirtmiş, davacının haksız ve mesnedsiz davasının bütünüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 12/03/2020 tarih, 2017/446 E.-2020/43 K. Sayılı kararı ile; “… tüm bu nedenlerle davalıya ait faydalı modelin başvuru tarihinde yenilik özelliğine sahip olmadığı sonucuna varılmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile davalıya ait TR … Y numaralı faydalı model ile … numaralı endüstriyel tasarım için hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporlarına uzman görüş de sunmak suretiyle itiraz ettiklerini, ancak mahkemenin hatalı değerlendirme yaptığını, dava konusu ürünlerin görme özürlüler için zemin işaretleri olduğunu, bu ürünlerin Türkiye’de ilk kez müvekkili tarafından üretildiğini, … numaralı tasarım yönünden yapılan değerlendirme ve sonucun hatalı olduğunu, müvekkilinin dava konusu ürünü olan dübelin piyasadaki dübel tanımına uymadığı, müvekkilinin ürününün bir tepesi olup içinin de dolu olduğunu, hem dübel hem de vida işlevi gördüğünü, dolayısıyla dübel olarak değerlendirilemeyeceğini, yine müvekkili şirketin eski ürünleri ile yeni ürünleri arasında farklar bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin ürettiği dübelli ürünlerin uygulamasını her zaman kendisinin yapmadığını, bazı müşterilerine sadece ürün satışı yaptığını, ürün alan müşterilerin ürünlerin “…” olarak nitelendirilen kısımlarını gördüklerini, söz konusu kısımların özelliklerinin müşterilerinin seçimlerini etkilediğini ve bu nedenle ayırt edici nitelik şartlarını karşıladığını, müvekkilinin ürününün bir yedek parça olmayıp asıl parça olduğunu, yine müvekkilinin tasarımındaki 1-2-3 No’lu ürünlerin bileşik ürün olmadığını, bu ürünlerin kılavuz çubuklarla birlikte kullanılabileceği gibi tek başına da kullanılabileceğini, yine TR … numaralı FM’ye ilişkin değerlendirme ve sonucunda hatalı olduğunu, uzman raporundaki bildirimlerin gerekçe gösterilmeden kabul edilmediğini, tarifnamedeki tanınım bilinen teknikten farklılaşmayı tanımladığını, ancak raporda sadece istemde yazan halin değerlendirildiğini oysa bunun kabul edilemeycek bir hata olduğunu zira 551 sayılı KHK’nın 83. Maddesine göre istemlerin tarifname ve şekiller baz alınarak yorumlanması gerektiğini, istem dile nedeniyle teknik çizimlerin ve tarifnamenin yok sayılmasının son derece ciddi hukuki kayıplara sebep olduğunu ve bu durumun hatalı sonuçlar doğurduğunu, D.1 D2 D3 ve D4 dokümanlarıyla yapılan karşılaştırmada istemlerin örtüştüğünün söylenmesinin kabul edilemez olduğunu, 02/07/2019 tarihli rapora itiraz dilekçelerini tekrar ettiklerini bildirmiştir.
DELİLLER: TPMK’dan celp edilen davalıya ait …tescil numaralı endistrüyel tasarımın çoklu takip çubuğu ve uyarı noktası tasarımı olduğu, 03/02/2015 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. TPMK’dan … , …, …, … ve … numaralı ETTB’lerin onaylı içeriklerinin dosyaya celp edildiği görülmüştür. TPMK’dan gelen ve … tescil numaralı faydalı model belgesinin davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Yargılama sırasında alınan 09/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı tasarımın başvuru tarihi olan 03.02.2015 tarihi itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, TR … nolu “uyarı ve yönlendirme amaçlı geliştirilen tekli, hissedebilir yüzeylerde yenilik” buluş başlıklı faydalı model belgesi istemlerinin başvuru tarihi olan 10.02.2015 itibariyle yenilik unsuru taşımadığı” tespit ve görüşlerine yer verildiği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında alınan 01.11.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; “hükümsüzlüğü talep edilen … ,… ve … numaralı tasarımların başvuru tarihi olan 03.02.2015 tarihi itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, TR … nolu “uyarı ve yönlendirme amaçlı geliştirilen tekli, hissedebilir yüzeylerde yenilik” buluş başlıklı faydalı model belgesi istemlerinin başvuru tarihi olan 10.02.2015 itibariyle yenilik unsuru taşımadığı” tespit ve görüşlerine yer verildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 29.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda; “dava konusu … ana isteminin ve iki adet bağımlı isteminin yeni olmadığı ve 551 sayılı KHK md.163 altında hükümsüzlük koşullarının oluştuğunun değerlendirildiği, dava konusu … numaralı endüstriyel tasarım tesciline ait 1,2 ve 3 üncü tsarımların yeni olmadığının değerlendirildiği” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı tarafça dosyaya sunulan … tarafından hazırlanmış 07/02/2019 tarihli teknik mütalaa incelendiğinde; “…2013 yılı tarihli görselde F3 referanslı unsurun bulunmadığı, bilirkişilerce hazırlanan ana raporda ve ek raporda F3 referanslı unsurun, tarifname ve şekiller baz alınmadan, mülga 551 sayılı KHK’nin 83. Maddesine aykırı bir biçimde yorumlandığından rapordaki değerlendirmelerin hatalı olduğu, F4 referanslı unsurun ise her ne kadar 2013 yılı tarihli görselde vida formu görünse de bahsedilen görseldeki vidanın plastik bir vida olduğu, ile ilgili bir açıklama bulunmadığı, bu nedenle F4 unsurunun da ilgili görselde yer almadığı, sonuç olarak, TR … numaralı faydalı model belgesinin 1 numaralı isteminde yer alan F2, F3 ve F4 referanslı unsurların 2013 yılı tarihli görselde yer almaması sebebiyle, TR … numaralı faydalı model belgesinin 1 numaralı isteminin, faydalı model belgesi verilmesi kriteri olan yenilik kriterini taşıdığı, 1 numaralı istem yenilik kriterini taşıdığından, bu isteme bağlı olan 2 ve 3 numaralı bağımlı istemlerin de yenilik kriteri taşıdığına…” dair görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, davalıya ait faydalı model ve endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplerine ilişkindir, davacı taraf davalıya ait faydalı modelin ve endüstriyel tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliğinin bulunmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında bilirkişi raporları alınmış olup, söz konusu raporlar ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi, istinaf denetimine elverişli nitelikte bulunduğundan raporların hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Bilirkişi raporları içeriğinden de anlaşıldığı üzere davalıya ait endüstriyel tasarım ile faydalı modelin yenilik özelliğinin bulunmadığı, dolayısıyla somut olay bakımından hükümsüzlük koşullarının gerçekleştiği kanaatine varılmıştır. Davalı taraf, her ne kadar bu konuda uzman görüşü sunmuş ise de yargılama sırasında alınan rapor içerikleri gözetildiğinde uzman görüşüne itibar edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme ve sonucun dosya içeriğine uygun düştüğü, kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2022