Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1453 E. 2020/1407 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1453 Esas
KARAR NO: 2020/1407 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/574 E.
DAVANIN KONUSU: Marka ( Tazminat İstemli)|
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile; www…com ibareli siteye erişimin engellenmesine, bu konuda erişim sağlayıcıya müzekkere yazılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin 05/02/2020 havale tarihli dilekçesi ile davalıya ait “https://www…com” adlı internet sitesinde müvekkili adına tescilli “…” ibareli tanınmış markası ile iltibas yaratan “…” ibarelerinin yer aldığı bu hususun Beyoğlu …Noterliğinin 31/01/2020 tarih … yevmiye nolu e-tespit işlemi ile tespit edildiğini belirtilerek müvekkili adına tescilli “…” ibareli tanınmış markası ile iltibas yaratan “…” ibarelerinin bulunduğu içeriklerin ihtiyati tedbir kararı verilerek kaldırılmasını, söz konusu içerikler kaldırılamıyorsa https://www…com internet sitesinin tedbir kararı verilerek erişime kapatılmasını talep etmiştir.
TEDBİR KARARI; İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/02/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile; “Beyoğlu …Noterliğinin 31/01/2020 tarih … yevmiye nolu e-tespit tutanağında ki görsel, internet çıktısındaki adresin davalı adresi olması gözetilerek takdiren 20.000 TL nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu sunulduğu takdirde; HMK 389 vd maddeleri ve 6769 sayılı SMK’nın 7/3-d maddeleri gözetilerek “https://www…com” alan adına Türkiye’de erişimin tedbiren engellenmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekilinin 17/02/2020 tarihli istinaf dilekçesinde; davacı vekilinin tedbir talebinde bulunurken öncelikle içeriklerin kaldırılmasını, bu mümkün değilse erişimin engellenmesini talep ettiğini, mahkemenin doğrudan sitenin erişime kapatılmasına karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, “…” ibaresinin TPMK’da müvekkili adına tescilli markası olduğunu, internet sitesini marka tesciline uygun kullandığını, internet sitesinde davacının marka hakkına tecavüz eder nitelikte görsel, logo, amblem vs bulunmadığını, davalı tarafından internet sitesinde kullanılan “…” ibaresinin, tasarım itibarıyla davacı şirket iştiraki … A.Ş. Tasarımlarından oldukça farklı olduğunu, … kelimesinin Farsça “…” anlamına geldiğini, davacının müşteri kitlesinin büyük çoğunluğunu da kadınların oluşturduğunu, tecavüz kastı taşımadığını, maddi-manevi zarar vermediğini, halihazırda “…” ibaresinin internet sitesinde de kullanılmadığını, davalı ile davacının tüketici kitlelerinin de farklı olduğunu, iltibas ihtimali bulunmadığını, davacının pırlanta-altın takı ve aksesuar sektöründe bir marka olduğunu, müvekkilinin ise “…” adıyla gümüş takı ve aksesuar satışı yaptığını, haksız eylem unsurlarının bulunmadığını, mahkemenin tedbir talepli dilekçeyi kendilerine tebliğ etmeden karar verdiğini, mahkemenin tedbir kararının telafisi imkansız zararlara yol açtığını, beyanla tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde; mahkemenin taleplerine uygun karar verdiğini, davalının içerikleri kaldıracak olsaydı yeni açtığı internet sitesinde baştan kullanmaması gerektiğini, davalının 17/12/2019 tarihli tedbir kararından sonra açtığı internet sitesinde “…” ibaresini kullandığının açıkça ortada olduğunu, davalının tescilli “…” markası bulunuyorsa da, markayı tescilli olduğu şekilde kullanmadığını, Beyoğlu … Noterliği’nin 31/01/2020 tarihli e-tespit tutanağından bu hususun anlaşıldığını, müvekkilinin “…” markasının tanınmış marka olduğunu ve mal ve hizmetlerin benzerliğine bakılmaksızın koruma sağlanacağını, kaldı ki müvekkilinin internet sitesinde gümüş kalem, tespih, erkek bileklik gibi ürünlerin de satışının yapıldığını, müvekkilinin markasının toplumun her kesimine hitap eden ürünlere sahip olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E : Dairemiz önüne getirilen uyuşmazlık; İstanbul 1. FSHHM’nn 10/02/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararıdır. Tedbir kararına karşı davalı vekilinin 17/02/2020 tarihli Bölge Adliye Mahkemesine hitaben yazdığı istinaf dilekçesinde itirazlarını bildirdiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK 394/1 maddesinde “karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe itiraz icrayı durdurmaz.” HMK 394/2 maddesinde “ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa, tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesinin 10/02/2020 tarihli kararında; kararın taraf vekillerinin yokluğunda verildiği ve istinaf yolu açık olduğu açıklanmıştır. 6100 Sayılı HMK 341. Maddesinin, 28 Temmuz 2020 tarihli 31199 Sayılı RG’de yayınlanarak yürürlüğe giren 22/07/2020 Tarihli 7251 Sayılı Yasa’nın 34. Maddesi ile değiştirilen 341. maddesinin 1. fıkrasında; “İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir;
A) Nihai kararlar.
B) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara” karşı istinaf yolunun açık olduğu hükmü düzenlenmiştir. Maddenin önceki halinden farklı olarak; aleyhine tedbir kararı verilen tarafın yüzüne karşı verilen tedbir kararlarının itiraza değil istinaf başvurusuna konu edilebileceği açıklanmıştır. Kararın verildiği tarihte ve istinaf incelemesinin yapıldığı tarihte (Usul Kanunlarının derhal uygulanması ilkesi gereğince) tarafların yokluğunda verilen tedbir kararlarına karşı istinaf yolu kapalı olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine, istinaf dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile, dosyanın itiraz hakkında karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 341/1 ve 352. maddeleri gereğince davalı vekilinin istinaf isteminin USULDEN REDDİNE, -Dosyanın itiraz hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 17/09/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.