Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1421 E. 2022/1459 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1421 Esas
KARAR NO: 2022/1459
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2019
NUMARASI: 2018/443 E. – 2019/445 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkiline ait … tanınmış markasını, esasen fiilen kullandığı mallara ilişkin olarak hiçbir hak ve yetkisi olmamasına rağmen ve müvekkilinden bu yönde yazılı bir izin almadan onunla herhangi bir sözleşme yapmadan, müvekkilin faaliyet alanındaki mal ve hizmetlerle benzer nitelikte olan 9.sınıftaki “gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları” ürünleri için iyi niyet kurallarına aykırı olacak şekilde TPE nezdinde … sayı ile tescil ettirdiğinin tespit edildiğini, davalı tarafından davaya konu … sayılı “…” sözcük markasının tescil kapsamında yer almakta olduğu halde ilgili hiçbir mal için en azından dava tarihinden geriye dönük olarak son 5 yıl içinde kullanılmadığının tespit edildiğini bu sebeplerle müvekkilinin maddi ve manevi tazminat hakları dahil tüm sair dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla 9.sınıftaki “gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları” malları bakımından TPMK nezdinde 05.09.2005 tarih ve … sayıyla tescilli “…” sözcük markasının kapsadığı tüm mallar bakımından 6769 sayılı SMK hükümleri çerçevesinde, kullanmama sebebiyle iptali ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı, hak düşürücü süre ve yetkiye yönelik itirazlarının olduğunu, yargı yeri çevresine göre mevcut davanın Bakırköy Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, müvekkilinin uzun yıllardır ilk olarak … devamında …-… ticaret unvanı ile gözlük, lens ve bunların aksesuarları, güneş gözlükleri üzerine ticari faaliyetlerini devam ettirmekte olduğunu, müvekkilinin hem optik diye genel ad altında toplayabilecekleri gözlükleri güneş gözlükleri, lensler ve bunların aksesuar ve kutuları üzerine ticari faaliyetlerini sürdürmekte hem de bu alanda devren hak sahibi olduğu “…” markasını ticari faaliyetlerinde kullandığını, müvekkili söz konusu markanın 9. sınıf mal ve hizmetler grubunda tescilli şekilde sahibi iken davacı taraf söz konusu marka hakkında 9.sınıf mal ve hizmetlerde TPE nezdinde tescilli şekilde hak sahibi olmadığını, bu sebeple asıl haksız kullanımın davacı tarafından yapıldığını ve iddiaların yasal dayanaktan yoksun ve yanıltıcı nitelikte olduğunu, dosyaya sundukları mali çıktılar ile markayı kullandıklarının sabit olduğunu, müvekkilinin söz konusu tescilli markasını ciddi şekilde ticari faaliyetlerinde fiili olarak kullandığını, müvekkilinin söz konusu markayı hem kendisi fiili olarak kullanıp hem de sektörde bulunan diğer firmalara lisans devri yoluyla markayı kullanımını kesintisiz şekilde devam ettirdiğini, davacının ikame ettiği davanın tamamen haksız ve kötüniyetli olduğunu bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep ettiklerini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17.10.2017 tarih ve 2018/443 Esas – 2019/445 Karar sayılı kararıyla; “toplanan tüm deliller ve bilimsel gerekçeye sahip ayrıntılı bilirkişi raporu karşısında davalı marka sahibinin söz konusu “…” markasını 9.sınıfta tescilli olduğu ‘gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları’ emtiaları yönünden kullanılmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkemece eksik inceleme ile ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilin çok uzun yıllardır gözlük ve aksesuarları işiyle uğraştığını, dava konusu markayı da işinin bir parçası olarak çok uzun zamandır kullandığını, Müvekkilin ciddi kullanımı olduğunu ispat etmek amacıyla fuar kayıtları, yurt dışına kesilmiş faturalar, yurt içinden faturalar, çeşitli şirketlerle yapılmış marka kullanım sözleşmeleri, reklam anlaşmaları sunulduğunu, ancak raporda bu delillerimizin değerlendirilmediğini, Bilirkişi tarafından dosyaya sunulan tüm delillerin olumlu veya olumsuz değerlendirilmesi gerektiğini, oysa bilirkişi raporunda böyle bir değerlendirmenin yapılmadığını, defterleri inceleyip sadece … ibareli fatuaralara bakılarak ciddi kullanımın bulunmadığı tespitinin usule aykırı olduğunu, öncelikle müvekkil gözlük ve türevleri imalat ve kendi mağazasonda satışını yapan bir firma olarak tek marka ile çalışmadığını, defterlere de satışı yapılan tüm gözlüklerin markalarının tek tek işlenmesinin mümkün olmadığını, tarafımızca yeni rapor talebinin de mahkemece reddedilmesinin de hatalı olduğunu, Davacı tarafından müvekkile daha önce de kullanmamaya dayalı terkin davası açıldığını ve davanın müvekkil lehine sonuçlandığını, davacı taraf her ne kadar maddi anlamda bir karar verilmediğinden bahsetse de ortada bir kesin hüküm bulunduğunu, bu sebeple mükerrer şekilde dava ikame edilmesinin hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: * 09.08.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davalı tarafın ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olmadığını, davalı tarafın adına tescilli … ibareli markasını, tescilli olduğu 9.sınıfta sayılan ‘gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları’ emtialarında ciddi kullanımın bulunmadığını, davalı tarafından dava dosyasına sunulan marka lisans sözleşmeleri karşılığında düzenlenen fatura bulunmadığını, söz konusu sözleşmelerin hayata geçmediğinin tespit edildiği” hususları bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, markanın iptali ve sicilden terkini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından,”… davalının … tescil numaralı … ibareli markasının tescilli olduğu 9.sınıfta yer alan ‘Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları’ emtiaları yönünden kullanılmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının taraf ve dava ehliyetinin bulunduğu, davaya yetkili mahkeme tarafından bakıldığı ve davada derdestlik veya kesin hüküm engelinin bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. 6769 Sayılı Kanun’un 9.maddesinde “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan kullanılmayan markanın iptaline karar verilir.” düzenlenmesi gereğince; kullanımı ispat yükü davalıdadır. Mahkemece aldırılan 09.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda, “Davalı tarafın 2014 yılında ithal ettiği … ibareli gözlüklerin 2014 yılı cirosundaki payı % 1,2; 2015 yılı cirosundaki payı % 2,6 olarak hesaplandığı, bu durumun markayı tutmaya yönelik sınırlı üretim ve satış eylemi olarak ciddi kullanım oluşturmadığı”nın tespit edildiği, raporun denetime elverişli olduğu ve rapor uyarınca ciddi kullanımın tespit edilemediği anlaşıldığından, mahkemece somut olayda “ciddi kullanımın” ispat edilemediğinin kabulü yerindedir. Tüm bu hususlar uyarınca; davalı adına tescilli … tescil numaralı … ibareli markasının tescilli olduğu 9.sınıfta yer alan ‘Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları’ emtiaları yönünden beş yıl süreyle kullanılmadığı sabittir. Beş yıllık sürenin hesabında 6769 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 10.01.2017 tarihinden önceki sürelerin de hesaba katılması yönündeki mahkeme değerlendirmesi de yerinde olduğundan, ilk derece mahkemesinin markanın iptaline dair kararı isabetli olmakla davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/09/2022