Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1389 E. 2022/1551 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1389 Esas
KARAR NO: 2022/1551
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2020
NUMARASI: 2019/43 Esas, 2020/78 Karar
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 30/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketinin … Holding bünyesinde yer almakta olduğunu, davalının, müvekkilinin tescil ettirmiş olduğu … numaralı “…” başlıklı tasarımına rağmen … sıra numaralı “…” başlıklı tasarımını tescil ettirdiğini, davalıya ait tasarımın müvekkiline ait tasarımdaki yatak başının birebir aynısı olduğunu, davalının önceki tasarımlarındaki tarz bütünüyle farklı olduğunu, dolasıyla davaya konu tasarımda müvekkili şirkete ait tasarımın taklit edildiğini, davaya konu tasarımın TTK’nın haksız rekabete ilişkin hükümleri gereğince haksız rekabet oluşturduğunu, yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine haiz olmayan, kötü niyetle tescil edilen … sına no’lu tasarımın hükümsüzlüğüne, masrafı davalıdan karşılanmak üzere mahkeme kararının yurt çapında yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede ilan yoluyla duyurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi tarafından TPE’ ye yapılan başvuru üzerine tescil prosedürü başladığını, bu prosedür ilerlerken davacı şirket tarafından kendilerine ait olan … sıra numaralı “…” başlıklı tasarımın mevcut olduğu ve müvekkili şirket tarafından talep edilen patentin yenilik doğrucu olmadığı ileri sürülerek itiraz edildiğini, yapılan inceleme ve değerlendirmede; … sıra numaralı tasarım ile itiraza gerekçe gösterilen …, …, …, … ve … sıra numaralı tasarımlar genel izlenim itibariyle farklı görülmüş olup itiraz konu tasarım yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip bulunduğunu, davacı tarafın yaptığı itirazın reddine karar verilerek … sıra numaralı tasarımın tesciline karar verildiğini, davacının adına tescilli olduğu iddia edilen tasarım incelendiğinde, TPE tarafından tescil ettirmiş olduğu … numaralı tasarıma rağmen müvekkiline ait … sıra numaralı yatak başlığı tasarımının tescil edildiği konusunda itirazda bulunmakta olduğunu, itirazına dayanak olarak ise tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığı savına dayandığını ancak söz konusu davacı savı müracaat sırasında da ileri sürülmüş ve yapılan inceleme sonrasında itirazın reddine ve müvekkili adına tescile karar verildiğini belirtmiş ve haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davaya konu olayda mahkememizce alınan raporda davalı adına tescilli tasarım ile davacının daha önce kamuya arz ettiği ürünün yukarıda açıklanan kriterler ışığında “dış görünüş” itibariyle bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılandıkları anlaşılmıştır. Baza ve yatak şeklinde olan ürünlerde tasarım özgürlüğünün bulunduğu, sektördeki tasarım özgürlüğü alanının dar olmadığının göstergesi olarak tüketici nezdinde birbirinden tamamen farklı konumlanacak ve farklı zevklere hitap edecek genişlikte ürün yelpazesinin hemen her satış noktasında sunulması gerçeği olduğu, davalının mevcut tasarım özgürlüğü çerçevesinde başka bir görünüm tercih etme imkan ve hürriyetine sahipken neredeyse birebir denecek derecede davacı tasarımlarını taklit ettiği, bu itibarla davalı tarafından ibraz edilen bilirkişi raporundaki tesbitlere mahkememizce de iştirak edildiği ve bu nedenle davalı adına tescilli davaya konu tasarımların yeni ve ayırd edici niteliklerinin bulunmadığının kabulü gerektiği anlaşıldığından hükümsüzlük davasının kabulüne…” karar verilmiştir.
İSTİNAF: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin tamamen bilirkişi raporundaki görüşü göre karar verdiğini, dosyada sadece bir rapor olduğunu, rapora itirazın değerlendirilmediği gibi gerekçeli kararda ise bilirkişi raporundaki hususlara değinildiği ve müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, davacının iddialarını genel olarak kapitone desen üzerine temellendirdiğini ve raporda da bu durumun inceleme konusu yapıldığını, ancak sırf kapitone desen kullanılması sebebiyle, gerekçeli kararda belirtildiği gibi “birebir taklit” durumundan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, bu desen tipinin hayli yaygın bir kullanıma sahip olduğu, geçmişten beri kullanıldığı, bu desenin davacının tekelinde olduğundan da bahsedilmesi mümkün olmadığını, kullanıcı gözünde iltibasa sebep olacak derecede benzerlik bulunmadığını, iki tasarım arasında farklar olduğunu; Davacının tasarımında yatak başı kenar çizgisi, kesintisiz olarak yer düzlemine kadar kavisli bir biçimde indiğini, müvekkiline ait tasarımda yatak başı kenar çizgisi kesintisiz olarak yer düzlemine inmediğini ve dikdörtgen oranlarda ikinci bir ögeye bağlanarak yere düz biçimde indiğini, Davacıya ait tasarımda çerçeve ile tasarımın iç kısmı farklı renklerdeyken müvekkiline ait tasarım bir bütün olarak tek renkte olduğunu, Davacıya ait tasarımda, başlığın alt kısmında uzun bir dikdörtgen formatında, kapitone desenlerden farklı olarak düz ve boş bir alan bulunmaktayken, müvekkiline ait tasarımda böyle bir alan bırakılmadığını, Müvekkiline ait tasarımın sağ ve sol üst köşelerinde kapitone desenlerin olmadığını, dikkate değer boş bir alan bulunmakta olduğunu, davacının tasarımında böyle bir alan olmadığını, Müvekkiline ait tasarımda kapitone deseni yatay düzlemde 3 sıra halindeyken davacıya ait tasarımda ise yatay düzlemde 4 sıra kapitone desenlerine ait çukur bulunduğunu, Davacının tasarımı daha büyük boyutta olup, çerçevesi daha yumuşak ve kıvrımlı hatlara sahip olduğunu, İki tasarımda da üst kenarlar radyuslu olsa da, davacının tasarımı daha dalgalı iken, müvekkiline ait tasarımdaki üst kenar, düze daha yakın olduğunu, Davacıya ait tasarımdaki yan kenarlar içten dışa doğru oldukça eğimliyken müvekkiline ait tasarımda bu kadar bariz bir eğim bulunmadığını, müvekkiline ait tasarımdaki yan kenarların üst kenara yakın kısımlarında eğim içten dışa değil, dıştan içe doğru döndüğünü, davacının tasarımındaki eğimin düzenli olarak içten dışa ve bariz bir şekilde olduğunu, Mahkemenin bıu hususlardaki itirazları dikkate almadığını, raporun yeterli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME: TPMK kayıtlarına göre; dava konusu … nolu “…” başlıklı tasarımın 29.01.2018 Tarihinde davalı şirket adına tescil edildiği, davacının TPMK’ya yenilik ve ayırt edicilik yönünden yaptığı itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Davacının iddiasının dayanağı olan tasarım ise; … sayılı çoklu tasarımın “…” başlıklı 29.03.2013 tarihinde davacı adına tescilli olan tasarımdır. Bilirkişiler endüstri ürünleri tasarım bölüm başkanı Doç DR …, marka patent vekili …, Orman endüstri mühendisi … müşterek raporlarında özetle: ” ..Davalı tasarımının genel görünüm özelliği ve detaylar yönünden bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, davalı tasarımı ile davacı tasarımı arasında ayırt edicilikten ziyade benzerlik bulunduğu, bu sebeple ile benzer olarak algılandıkları sonucuna varıldığını bu nedenlerle hükümsüzlük talep edilen … numaralı tescilinin başvuru tarihi olan 29.01.2018 tarihi itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu…” yönünde görüş bildirmişlerdir.
GEREKÇE Dava, … nolu “…” başlıklı tasarımın tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurlarına haiz olmadığını, tescilin kötüniyetli olduğunu ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 55. Maddesinde ” Tasarım ürünün tümü veya bir parçasının yada üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür.”SMK 56/1.maddesinde “Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması koşuluyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur” SMK 56/4-a ve b bendinde “bir tasarımın aynısının tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması halinde yeni kabul edileceği, tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi halinde aynı kabul edileceği”, SMK 56/5 maddede “tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğunun kabul edileceği” düzenlenmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporunda; yatak başlığı tasarımlarının aşağıdan yukarıya doğru genişleyen geometrik yapıda olduğu, üst kenarın merkezde dışa doğru bombe yapan simetrik yerleşmiş dalga formda olduğu, üst kenar köşelerin radyuslu olduğu, önyüzeyde kapitone uygulması olduğu, kapitone deseni oluşturan düğme çukurlarının yatayda hükümsüzlüğü talep edilen tasarımda 3 sıra, davacı tasarımında 4 sıra olduğu, yatak başlarındaki çerçeve oranlarının benzer olduğu, hükümsüzlüğü talep edilen başlıkta çerçeve ile ana başlığına aynı renk olduğunu, davacı tasarımında çerçeve ve ana başlığın farklı renk olduğu, davacının tasarımında yatak başı kesintisiz olarak yer düzlemine inerken davalınınkinde ikinci bir öğeye bağlanarak düz biçimde indiğini, karşılaştırılan tasarımları oluşturan bütün öğelerin benzer oranda olduğu, tasarımlar arasındaki farkların küçük ayrıntıda olup ayırt edici nitelik katmadığını, tasarımların benzer olarak algılandıkları, genel görünüm özelliklerine göre bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılandıkları yerinde olarak tespit edilmiş olmakla raporda ayrıntılı inceleme ve karşılaştırma yapıldığı, küçük ayrıntılardaki farklıların tasarıma ayırt edicilik katmayacağı dikkate alınarak ilk derece mahkemesince dava konusu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi yerinde görülmüş, davalının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 30/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.