Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1385 E. 2022/1297 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1385 Esas
KARAR NO: 2022/1297
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2019
NUMARASI: 2017/373 E. – 2019/1363 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 05/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki sözlü anlaşma uyarınca davalıya ait Güngören/İSTANBUL adresindeki döner büfesinin iş yeri içindeki demirbaş malzemelerle birlikte 3 yıllık kullanma koşuluyla 136.000,00TL karşılığında 15/12/2017 tarihinde devralındığını, anlaşma uyarınca davalıya 5 adet senet keşide edilerek verildiğini ve dava konusu işyerinin kiralayanı … ile davalı arasındaki kira sözleşmesi sonlandırılarak davacının oğlu … ile kiralayan arasında 3 yıllık kira sözleşmesi imzalandığını, bu süreçte söz konusu senetlerden 15.000,00TL bedelli senedin davacı yanca ödendiğini, Güngören Belediye Başkanlığı’nın bildirimi ile davacıya devredilen taşınmazın kamulaştırıldığı ve tahliye edilmesi gerektiği öğrenildiği ve bu durum davalıya bildirilerek bedelsiz kalan senetlerin tarafına iadesini istediğini, davalı yanca söz konusu senetlerin iade edilmediği gibi 28/02/2017 tarihli 15.000,00TL bedelli ve 30/03/2017 tarihli 15.000,00TL bedelli senetlerle ilgili icra takibi başlatıldığını öncelikle 28.02.2017 ve 30.03.2017 vade tarihli senetlerden dolayı başlatılan takipler için icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini, henüz icra takibi başlatılmamış olan 30.04.2017 ödeme tarihli 15.000TL bedelli, 30.05.2017 tarihli 4000TL bedelli senetler açısından takibin durdurulması için tedbir kararı verilmesini, uyuşmazlık konusu 4 adet senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, dava sürecinde uyuşmazlık konusu senetlerin icra tehdidi altında ödenmesi durumunda alacaklıya ödenecek bedelin ödeme tarihi itibariyle ticari faizi ile geri alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış ancak duruşmalara katılmıştır Davalı asil beyanında; olayın anlatıldığı gibi olmadığını, kendisinin devir edeceğini duyan davacının ısrarlı bir şekilde devir alacağını söylediğini, mal sahibini de çağırdıklarını, mal sahibinin güvence verdiğini, kamulaştırmayla ilgili çalışmayı karşı tarafında bildiğini, hatta bu kamulaştırmaların 25 senedir olduğunu, kendisi kiraladığı zamanda kamulaştırma çalışmaları olduğunu, ama mal sahibinin ben ölmeden kimse bu binayı yıkamaz diyince davacı ile konratı mülk sahibinin yaptığını, kötüniyetli olmadığını, elinde bir senedin hala durduğunu, icraya koymadığını, kendisinin çevreden araştırarak mal sahibine danışarak devri istediğini, bu nedenle devri yaptığını iddia ettiğini, senetlerden dolayı da alacaklı olduğunu, 72000TL nin de parça parça verildiğini, hepsinin bir anda verilmediğini, sulh olma durumu olmadığını belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “….İBB tarafından güngören ilçesi … mahallesi … cad. No:… daki (döner büfesinin bulunduğu taşınmaz) taşınmazın 6.3.2017 tarihinde kamulaştırıldığı, 24.2.2018 tarihinde de yıkım yapılacağı, Güngören belediye başkanlığında …a yazılan yazıda ilgili taşınmazın riskli bina ilan edildiği ve aboneliklerin sonlandırılmasının istendiği, Dosya içeresindeki kira kontratının incelenmesinde kiracının … kiralayanın … olduğu kira müddetinin 3 yıl olarak belirtilerek kira başlangıcının 20.12.2016 tarihi olarak belirtildiği, 27.2.2018 tarihli protokolde ise:Borçlu …’ye yönelik yapılandırma ile borçların ödenmesi halinde icra dosyalarının kapatılacağı ayrıca mahkememizdeki davadan feragat edeceği belirtilmiş,18.5.2018 tarihli celsede sulh protokol yaptıkları taraflarca belirtilmiş ancak davalı taraf daha sonra protokolu kabul etmediğini söylemiştir. Taraf anlatımları ,dosyaya yansıyan resmi kayıt ve belgelerde söz konusu binanın 6.3.2017 tarihinde kamulaştırıldığı, Davacının ise mülk sahibi ile 3 yıllığına 20.12.2016 tarihinde kira kontratı yaparak (davalıdan demirbaşları ile birlikte devraldığı döner dükkanını )kiraladığı Davalının devir sözleşmesi ile devrettiği dönerci dükkanını devrederken kamulaştırmanın henüz yapılmadığı,tüm şartları ile devrin gerçekleştiği ve davacının devir bedelini ödemek zorunda olduğu aksi halin ispatlanamadığı davacının kamulaştırma yapıldıktan sonra da yıkım kararı verilen 24. 2.2018 tarihine kadar devredilen yeri kullandığı bu nedenle de senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep edemeyeceği anlaşıldığından davası reddedilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin eksik ve görünürde gerekçe yazmış olması nedeni ile hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğinin, Uyuşmazlık konularının değerlendirilmesinin, davalı yanca ikrar edilip tartışma konusu olmayan konuların dahi değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, ısrarla devir alınan işyerindeki demirbaşların değerinin tespiti talep edilmiş olmasına rağmen keşif yapılmadığı ve bilirkişi incelemesi yapılmadığını, işyerinin yıkılması nedeni ile sonrasında bu yönden inceleme yapılmadığını, davalının yaptırdığı haczi nedeni ile zaptedilen mallar ve döner büfesi olduğu dikkate alınarak demirbaşların devir anındaki muhtemel bedellerinin tespiti isteminin değerlendirilmediğini, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 72.000TL nakit ödeme ile davalıya teslim edine 49.000TL toplam bedeli 4 senetle birlikte 121.000TL olan sözleşme olgusu ve bu bedelin bu tarz bir işyerinde bulunması olağan demirbaşların bedelini karşılığı olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dikkate alarak toplam devir bedelinin demirbaş bedeli dışında kalan kısmının hava parası olarak belirlendiğini ve bu bedelin nakit alınan 72.000TL den fazla olamayacağını, Hava parasına ilişkin sözleşmenin BK 27.md aykırı olduğunu, Mahkemenin bu yönlerden değerlendirme yapmadığını, Kabule göre de; mahkemenin kesin süre vermesi üzerine sözleşme bedelinin tamamı üzerinden harç yatırılmış ise de; dava dilekçesi ve davanın somutlaştırılmasına yönelik dilekçe, beyan ve duruşmalardaki beyanlarda “49.000TL bedelli senetler nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti ile rakam olarak miktarın bilinmemesi ve bilirkişi incelemesi gerektiğinden rapor ile belirlenecek demirbaş bedeli dışındaki ve yargılamada icra tehdidi ile ödenecek olan bedelin istirdadının” talep edilmiş olmasına rağmen mahkemenin dava değerini tartışmalı sözleşme bedeli olarak kabulü ve yargılama gideri ile vekalet ücretini bu miktar üzerinden hesaplamasının hatalı olduğunu ileri sürerek öncelikle esas hakkında karara verilmesi, mümkün değil ise kararın kaldırılması talep edilmiştir.
İNCELEME Taraflar arasında yazılı devir sözleşmesi yapılmamıştır. Yargılama aşamasında sunulan 27.02.2018 tarihli protokol örneğine göre; Bakırköy …İcra Md nün … ve Bakırköy …İcra Md nün …, … esas sayılı dosyalarına ilişkin borç yapılandırması yapılmış, protokoldeki borcun vadesinde ödenmemesi halinde iptal olacağı kararlaştırılmıştır. Davalı, protokol hükümlerinin davacı tarafça yerine getirilmediğini belirterek protokolü kabul etmediğini beyan etmiştir. Bilirkişi raporunda tarafların defter ve kayıtları sunulmadığından inceleme yapılamadığı belirtilmiştir.Bakırköy … İcra Md’nün … esas sayılı dosyasında davalı tarafça davacı aleyhine 15.000TL bedelli 28.02.2017 vade Tarihli 12.05.2016 tanzim tarihli bonoya dayalı takip başlatıldığı, bonoda keşideci davacı lehtarın davalı olduğu, senetlerde malen kaydı olduğu, Bakırköy … İcra Md’nün … esas sayılı dosyasında davalı tarafça davacı aleyhine 15.000TL bedelli 31.03.2017 vade Tarihli 15.12.2016 tanzim tarihli bonoya dayalı takip başlatıldığı, bonoda keşideci davacı lehtarın davalı olduğu, senetlerde malen kaydı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili 13.12.2018 tarihli dilekçesinde; Bakırköy … İcra Mdnün …, … ve … esas sayılı dosyalarına konu 15.000Tl bedelli senet ile henüz icraya konulmamış 4000TL bedelli senet olmak üzere 49.000TL bedelli senetle ilgili borçlu olmadığının tespiti ve sözleşme ile ödenen 72.000TL ile davadan önce ödenen 15.000TL bedelli senet olmak üzere toplam 87.000TL ödenen bedele ilişkin “yargılama aşamasında bilirkişi incelemesi ile devredilen demirbaş bedeli ve kiralananın kullanım süresi ile gerçek bedel tespit edilecek gerçek değer bilinmediğinden ” salt sözleşme sonrası ödenen 15000TL ve dava sırasında icra tehdidi ile ödenecek bedelin geri alınmasının talep edildiği açıklanmıştır. Davacı vekili 13.12.2018 Tarihli duruşmada; dört adet senetten dolayı 49.000TL için borçlu olunmadığının tespiti, elden verilen 72.000TL ile Ocak ayı senedi olarak ödenen 15.000TL toplamı olmak üzere 136.000TL nin davasıdır. Ancak 64.000TL üzerinden harç yatırdık bakiyesini tamamlayacağız şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı vekili 21.06.2019 Tarihli duruşmada; “136.000Tl lik dava olduğunu söylemiştik, davamızı somutlaştırırken bunun açıklamasını da yaptık, harcını yatıracağımızı söyledik, harcı yatırmak için süre talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur. 12.07.2016 tarihli duruşmada ; “Biz eksik harcı tamamladık, dava değerimiz 136.000TL’dir biz borçlu olmadığımızı şu şekilde ispatlıyoruz, karşı tarafın bu hususta ikrarı vardır,sözlü anlaşmayı kabul etmiştir, ödemeyi kabul etmiştir, icraya konu senetlerin bu sözlü anlaşmaya ait olduğunu ikrar etmiştir, sulh protokolü dahi yapılmış, protokol de kısmen yerine getirilmiştir, daha sonra ise sulhten dönülerek davaya devam etme iradesini göstermiştir, sözleşmeye konu yerin kamulaştırmaya girmesi nedeniyle kullanılamayağını kendisi de ikrar etmiştir, bilirkişi raporunda sadece hava parası yönünden değerlendirme yapılmıştır, devredilen malzemeler müvekkilin borcudur, bir yıllık kullanımla ilgili değerlendirme istemiştir, buna yönelik açıklama yoktur, bu hususun tamamlanması gerekir, ya mahkemece ya da seçilecek bilirkişi ile bu husus giderilsin ” şeklinde beyanda bulunmuştur.Davacı vekili 136.000TL üzerinden harcı tamamlamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, işyeri devir bedelinin 3 yıl karşılığı olduğu ve işyerinin kamulaştırılması nedeni ile tahliye etmek zorunda kaldığını, demirbaş bedelinin 136.000TL kadar olamayacağını, bedel tespiti yapılarak bakiye çıkacak bedelin hava parası olduğunun belirlenmesi gerektiğini ve hava parası alınmasının BK 27 md. aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de; tarafların davalının kiracı olduğu işyerinin davacıya devri hususunda anlaştıkları, işyerinin demirbaşlarla davacıya devri ile birlikte davalının edimini yerine getirdiği, davacının tahliye tarihine değin işyerini kullandığı, davalının başkaca yazılı bir taahhüdünün olmadığı dikkate alındığında mevcut delil durumuna göre davanın reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Davacı vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik istinaf istemine gelince; dava dilekçesinin içeriği, dava dilekçesini somutlaştırdığı dilekçesi, 13.12.2018, 21.06.2019, 12.07.2016 tarihli duruşmalardaki beyanları ve harçlandırılan değer dikkate alındığında mahkemenin dava değerini 136.000TL üzerinden kabulü ve bu miktar üzerinden vekalet ücretine hükmetmesi, davanın reddi ile yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması yerindedir.Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 05/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.