Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1379 E. 2022/1612 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1379 Esas
KARAR NO: 2022/1612 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2019
NUMARASI: 2018/327 E. – 2019/527 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinden …nin diğer müvekkili şirketin kurucusu ve ortağı olduğunu, müvekkili şirketin 1992 yılından bu yana yazılım sektöründe önde gelen lider firmalardan biri olduğunu, davalılardan …’in 1992-2013 yılları arasında müvekkili şirketin küçük ortağı olduğunu, bu davalının diğer davalıları organize ederek müvekkili şirketten ayrıldığını, dava dışı … firmasını gizli olarak devraldığını, müvekkillerinin uzun yıllar süren ve ciddi emek harcayarak programladığı, eser sahibi ve mali haklar sahibi olduğu “…” isimli yazılım programını iltibas yaratacak şekilde kaynak kodları, arayüz, tasarım ve iş akışı yönünden aynı olan “…” isimli programı piyasaya sürdüklerini, bunun üzerine Kapatılan Bakırköy 2. FSHHM’nin 2014/75 D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, alınan tespit raporu sonrasında Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/213 (Kapatılan Bakırköy 2. FSHHM’nin 2015/43 esas) esas sayılı dosyası ile davalılar ve dava dışı … firmasına tecavüzün men’i maddi ve manevi tazminat talepli dava açtıklarını, bu dosya üzerinden ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ancak davalıların ısrarla tedbir kararına aykırı hareket ettiklerinden, bu defa davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Firmasını kurarak bu firma üzerinden … isimli programı sattıklarını, fakat dava dışı … isimli firma üzerinden fatura kestiklerini beyanla; öncelikle “…” adlı yazılım programının üretim ve satışının durdurulması ile ürünün kopyalanmasına yardımcı vasıtaların kullanımının engellenmesine, dosyanın Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/213 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, eser ve mali hak sahipliğinden kaynaklanan haklarını ihlal ettiğinden tecavüzün tespitine, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, 100.000 TL manevi tazminatın 1.000 TL maddi tazminatın ve tecavüz süresince elde edilen kâra karşılık olarak şimdilik 1.000 TL’nin davalılardan tahsilini, hükmün ilanını talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacıların, davayı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na dayandırdıklarını, buna göre çekişmenin konusu olan “…” isimli yazılımın eser olduğunu ve kendilerinin de eser sahibi olduklarını kanıtlamak zorunda olduklarını, davacıların yazılımın eser sayılabilmesi için gerekli ve zorunlu olan sübjektif ve objektif koşulları ortaya koymadıkları gibi, dava dilekçelerinde “…” isimli yazılımın ne içeriği, ne de bu yazılımın eser sahibi olduklarına ilişkin bir beyanda bulunmadıklarını, eser sahipliklerini kanıtlayan bir belge de sunmadıklarını, davacılardan …’nin dava konusu yazılımın sahibi olduğuna ilişkin bir verinin dosyada bulunmadığını, davacılar eser sahipliğini kanıtlayamadığından davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davalılardan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tek ortağının müvekkillerinden … olduğunun görüldüğünü, dolayısıyla diğer gerçek kişi davalılar– …, …, …, … ve …’in bu şirketin ortağı ya da iş göreni olmadıklarını, müvekkilleri yönünden açılan davanın da pasif husumet yokluğu yönünden reddinin gerektiğini, aynı şekilde, …’in sadece davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ortağının olmasının, ona bu davanın yöneltilmesi için yeterli bir gerekçe olmadığını, davanın pasif husumet eksikliği sebebiyle reddinin gerektiğini, davacıların anılan gerçek kişiler aleyhine davayı yöneltmelerinin tek sebebinin dosyayı Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/213 E. sayılı dosyası ile birleştirmeye çalışarak dosyanın sürüncemede bırakmak olduğunu, davacıların somut delillerinin bulunmadığını, talep ve sonuçlarının net olmadığını, bu hususun açıklatılması gerektiğini,dava dilekçesinde sürekli olarak … San. Tic. Ltd. Şti. ile dava konusu olay arasında mevcut olmayan bir bağı var gibi göstermeye çalışıldığını, davanın … şirketi ile bir ilgisi olmadığını bu hususun İstanbul 16. Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin, 11.06.2018 tarihli, 2018/690 E. ve 2018/1368 K. Sayılı bozma kararı ile de tespit edildiğini, dava dilekçesinde huzurdaki dava ile alakası olmayan bir Değişik İş dosyasından alınmış ve “…” ile “…” isimli programlar arasında iltibas olabileceğine ilişkin bir bilirkişi raporundan bahsolunarak; dava dışı … şirketinin yazılımdan bahsedilmişse de, bu yazılım programı ile huzurdaki dava arasında herhangi bir bağ mevcut olmadığını, davacıların, maddi tazminat istemlerini FSEK md. 68’e dayandırdıklarını şimdilik 1.000.00 TL tazminat istediklerini, oysa bu madde ile tazminat öngörülmediğini, davacıların “varsayımsal bedeli”, yani mutad ya da rayiç bedeli belirtmeleri gerekirken, belirtmediklerini, fahiş ve maddi olguyla bedel isteği arasındaki nedensellik ilişkisinin ortaya koyulmadığını beyanla davalarının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, 16.01.2018 tarih ve 2017/781 esas-2018/8 karar sayılı kararıyla”…dosyanın Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/213 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, Esasın bu şekilde kapatılarak yargılamanın birleştirilen Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/213 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine…” karar verildiği, davalı tarafça yapılan istinaf başvurusu neticesinde Dairemizin, 11.06.2018 tarih ve 2018/1690 esas, 2018/1368 karar sayılı istinaf kararı ile ; “…davanın taraflarının birebir aynı olmaması, … San Tic Ltd. Şti, … ve …’un eldeki davada taraf olarak yer almaması ayrıca davalar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ilk davanın 4 yıl önce açılmış olması nedeniyle usul ekonomisi açısından da birleştirmede hukuki yarar bulunmadığından istinaf talebinin kabulüne, kararın kaldırılmasına, davaya devam olunarak esası hakkında karar verilmek üzere HMK 353/1-a-5 maddesi gereğince dosyanın geri çevrilmesine…” karar verilerek dosya mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/12/2019 tarihli 2018/327 E. – 2019/527 sayılı kararıyla; “…Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller , bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait “…” isimli yazılımın uzun zaman önce tamamlanmış, piyasaya sürülmüş ve yıllardır satışta olduğu, başka bir eserin haklarını ihlal ettiği yönünde bir iddianın da bulunmadığı, buradan hareketle yazılımın eser niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği, yazılımın destek aldığı … kayıtlarında, davacı …”nin adının yazılımcı kadrosu içerisinde geçmediği, bu nedenle davacı …’nin idari yönetici niteliğinde bir ortak olduğu ve … isimli yazılımın eser sahibi olan yazılımcı kadrosu içerisinde olmadığı, … yazılımının daha önceki kaynak kodları ile davalının sunmuş olduğu … isimli yazılımın kodları incelendiğinde, …’ın … dili ile, …’in ise …net yazılım diliyle üretilmiş olduğu, …(yazma kuralları) ve algoritma yapıları bakımından birbirinden farklı olan bu dillerle yazılan iki yazılımın kaynak kod metinlerinde herhangi bir benzerliğin bulunmadığı, tasarımsal öğelerin FSEK’in koruma kapsamı dışında bıraktığı unsurlardan olduğu (FSEK. md. 2/IV), taraflara ait yazılımların ekranları karşılaştırıldığında, ekranlarda benzerliklerin bulunduğu, ancak bu benzerlikte aynı alanda işlev verilmesi ve yaygın kullanılan yazılımsal uygulamaların da etkili olduğu, buradan hareketle tasarımların birbirinden kopyalanmış olduğunun söylenemeyeceğinin tespit edildiği” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesince, 27/07/2018 tarihli ara kararla, daha ön inceleme aşamasına gelinmeden “Bakırköy 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/213 E. Sayılı dosyasının Uyap üzerinden istenilerek bu dosya ile birlikte bilirkişinin dosyaları incelemesine” karar verildiğini, ancak alınan raporda Bakırköy dosyasının hiçbir şekilde incelenmediğini, davada … yazılımının, Bakırköy dosyasında yargılaması devam eden ve hakkında tedbir kararı verilen … isimli yazılımın devamı niteliğinde bulunduğunun iddia edildiğini, Bakırköy dosyasında hem müvekkilinin, hem de … yazılımının kaynak kodlarının bulunduğunu, öncelikle bu kaynak kodları ile … isimli programın kaynak kodlarının karşılaştırmasının yapılması gerektiğini, ancak ön inceleme dahi yapılmadan … ve … programlarının incelenmesinin doğru olmadığını. -… isimli programın Tübitak’tan destek aldığına dair açıklamanın bilirkişi raporuna nasıl girdiğini tespit edemediklerini, kendilerinin bu yönde bir açıklamalarının bulunmadığını, müvekkili …’nin 20 yıldan fazladır faaliyet gösteren davacı şirketin kurucusu ve bilgisayar mühendisi olduğunu, programa ilk kodları ve algoritmaları yazan kişi olduğunu, programın %70-80 mantığının onun yaptığı algoritma ve metodlardan oluştuğunu, eser sahibi olduğunu. -Delil listesinde SGK’ya, Gelirler İdaresi’ne, Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılmasının talep edildiğini, ancak delillerinin incelenmediğini. -Bilirkişi raporuna itirazlarının incelenmediğini, mahkemeye ön inceleme yapılmadığı hatırlatıldığında ön incelemeye geçilerek davanın reddine karar verildiğini beyanla, kararın bozulmasını talep etmiştir. Davalılar vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; bozma kararının temyiz incelemesi sonucunda verilebilecek kararlardan olduğunu, istinaf incelemesi neticesinde bozma kararı verilemeyeceğini, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, …’nin davacı şirketin idari kadrosunda yer aldığını, … isimli yazılımın eser sahibi olan yazılımcı kadrosunda yer almadığını, taraflara ait yazılım kodları incelendiğinde, iki yazılımın kaynak kod metinlerinde herhangi bir benzerlik bulunmadığını, ekran tasarımlarının birbirinden kopyalanmış olduğunun söylenemeyeceğinin tespit edildiğini beyanla istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep itmiştir.
DELİLLER: İlk derece mahkemesince alınan 22.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…davacının duruşmada ve dilekçelerinde … isimli programın …’tan destek aldığını belirttiğini, bu konuda belge sunulmadığını, ancak dosyaya eklenen bilirkişi raporları incelendiğinde Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/213 E sayılı dosyasında bilirkişi raporunun 4. Sayfasında “… ‘ın Mahkeme’ye gönderdiği 24.04.2015 tarihli bilgilendirme yazısında … isimli yazılımın geliştirilmesine yönelik bir proje başvurusunun olmadığı, … ‘ın daha önce desteklenen bir başka projesindeki platformun bu yazılımın geliştirme aşamasında kullanılabileceği değerlendirilerek kurumca desteklenmediği belirtilmiştir.” ifadesine yer verildiğini,…davacı tarafın raporun yazımı aşamasında henüz dosyaya kaynak kodları sunmadığını, ancak dilekçelerinde heyetteki bilgisayar mühendisi bilirkişilerin tespitlerini gerçekleştirdiği Bakırköy 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2014/75 D.iş dosyası ile Bakırköy 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/213 E. sayılı dosyasına atıfta bulunduklarını, aslında HMK’ya göre bir delili başka bir dosyada sunulması, huzurdaki dosyada yeniden sunma yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığını, her dosyanın birbirinden bağımsız olduğundan, her dosyada iddia sahibi iddiasını destekleyecek delilleri ortaya koyması gerektiğini, her ne kadar dosyamızda kaynak kodlar henüz sunulmamışsa da, Davacı’nın atıfta bulunduğu dosyalardaki delil tespitleri de heyet üyelerince yazıldığından, arşivlerinde bu dosyalardaki kaynak kodlar bulunduğunu ve bu şekilde incelemelerin sürdürülebildiğini… davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait “…” isimli yazılımın uzun zaman önce tamamlanmış, piyasaya sürülmüş ve yıllardır satışta olduğu, başka bir eserin haklarını ihlal ettiği yönünde bir iddianın da bulunmadığı, buradan hareketle yazılımın eser niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği, yazılımın destek aldığı Tübitak kayıtlarında, davacı …”nin adının yazılımcı kadrosu içerisinde geçmediği, bu nedenle davacı …’nin idari yönetici niteliğinde bir ortak olduğu ve … isimli yazılımın eser sahibi olan yazılımcı kadrosu içerisinde olmadığı, … yazılımının daha önceki kaynak kodları ile davalının sunmuş olduğu … isimli yazılımın kodları incelendiğinde, …’ın c# dili ile, …’in ise …net yazılım diliyle üretilmiş olduğu, syntax(yazma kuralları) ve algoritma yapıları bakımından birbirinden farklı olan bu dillerle yazılan iki yazılımın kaynak kod metinlerinde herhangi bir benzerliğin bulunmadığı, tasarımsal öğelerin FSEK’in koruma kapsamı dışında bıraktığı unsurlardan olduğu (FSEK. md. 2/IV), taraflara ait yazılımların ekranları karşılaştırıldığında, ekranlarda benzerliklerin bulunduğu, ancak bu benzerlikte aynı alanda işlev verilmesi ve yaygın kullanılan yazılımsal uygulamaların da etkili olduğu, buradan hareketle tasarımların birbirinden kopyalanmış olduğunun söylenemeyeceği…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ibraz ettiği, dava konusuna ilişkin açıklamalarda bulunduğu, Tübitak desteği ile ilgili dava dilekçesi ve duruşmalarda açıklamada bulunmadıklarını beyan ettiği, bilirkişi raporunda … programının c# dilinde, …’in ise ….net dilinde yazıldığı tespit edilmişse de, her iki dilin Microsoft tarafından geliştirilen yapısal olarak aynı, fakat yazım şekli tamamen farklı iki dil olduğunu, bilirkişi raporunda kod dili ile ilgili doğru tespitler yapılmadığını beyan ettiği, davalı şirket ile dava dışı … Şirketi arasındaki organik bağa ve yazılım programları arasındaki bağa ilişkin açıklamalarda bulunduğu anlaşılmıştır. Dosya içerisinde Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/213 Esas sayılı dosya örneğinin bulunduğu, davacılar tarafından, davalılar … San. Ve Tic. Ltd. Şti., … ve 7 davalı aleyhine davalı tarafa ait … isimli yazılım programının kaynak kodlarının, müvekkilinin … isimli yazılım programının kodlarından kopyalandığı, Bakırköy 2. FSHHM’nin 2014/75 D.İş. Sayılı dosyasında %90 iltibasın mevcut olduğunun tespit edildiğinin ileri sürülerek ihtiyati tedbir ve maddi manevi tazminat talep edildiği, dosya evraklarından yargılamanın halen devam ettiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E : Davacılar vekilinin, davacı müvekkillerinin … isimli bilgisayar programının eser sahibi olduklarını, davalılardan …’in müvekkillerinin eski çalışanı olduğunu, müvekkilinin yazılımının kaynak kodlarını kopyalayarak … isimli yazılım programının önce … Yazılım şirketi üzerinden üretim ve satışını yaptıklarını, müvekkillerinin Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/213 Esas sayılı dosyası ile dava açıp tedbir kararı alındıktan sonra, aynı programın devamı niteliğinde olan … yazılım programının üretilerek satıldığının ileri sürülerek, maddi ve manevi tazminat talepli dava açtığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, inceleme tarihinde davacı tarafça kaynak kodlarının ibraz edilmediği ancak Bakırköy 2. FSHHM’nin 2014/75 D.İş dosyası ve Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/213 Esas sayılı dosyasında bilirkişi heyetinde bulunduğundan, arşivinde bulunan kaynak kodlar üzerinde inceleme yapıldığının beyan edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça bu davaya konu … isimli yazılım programının, Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/213 Esas sayılı davaya konu edilen … isimli yazılım programının devamı niteliğinde bulunduğu ileri sürüldüğünden, 2017/213 Esas sayılı dosya kapsamı ile dosyada alınan bilirkişi raporlarının, uyuşmazlığa konu dosyaya getirtilerek incelenmesi gerekirken yapılmadığı, 2014/75 D.İş sayılı dosyasının ve alınan bilirkişi raporunun örneğinin dosya içerisinde bulunmadığı, Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/213 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunun tüm sayfalarının okunaklı örneklerinin dosyada bulunmadığı, davacı delillerinin toplanmadan ve bilgisayar programının kaynak kodları sunulmadan, ön inceleme aşaması tamamlanmadan 28/02/2019 tarihinde davalı adresinde bilirkişi incelemesi yapıldığı, ön inceleme duruşmasının daha sonra 05/11/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça bilirkişi raporuna itiraz edildiği, itirazlar karşılanmadan mahkemece karar verildiği anlaşılmıştır. Husumet itirazının dava şartlarından olduğu, HMK 114. Madde ve 115. Maddeler gereğince resen incelenmesi gerektiği, davalı tarafın aktif ve pasif husumete ilişkin itirazlarının bulunmasına rağmen, bu itirazlar hakkında da olumlu ve olumsuz karar verilmediği, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, Bakırköy 1. FSHHM’nin 2017/213 Esas sayılı dosyasının örneğinin, alınan bilirkişi raporlarının, 2014/75 D.İş dosyasında alınan bilirkişi raporunun okunaklı örneklerinin getirtilmesi, davacı tarafa yazılımına ait kaynak kodların ibrazının istenilmesi, daha sonra davalı tarafa ait … isimli yazılım programının kaynak kodları ve … isimli programın kaynak kodları ile davacı … yazılım programının karşılaştırılarak, … yazılımının önceki yazılımdan bağımsız olup olmadığı, davacının yazılımının kaynak kodlarına tecavüz edilip edilmediğinin belirlenerek, davacı tarafın yazılım diline ilişkin itirazları da incelenerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 10/12/2019 tarihli 2018/327 E. – 2019/527 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacılara iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 148,60TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 37,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalılardan alınarak, davacılara verilmesine, B)Davalılarca yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/10/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.