Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1375 E. 2022/1197 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1375 Esas
KARAR NO: 2022/1197
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2017
NUMARASI: 2015/866 2017/223
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın finansal kiralama sözleşmelerine konu malları teslim aldığını buna rağmen sözleşme gereğince ödenmesi gereken kira borçlarının vadesinde ve eksiksiz olarak ödemediğini bu nedenle müvekkili tarafından davalı tarafa ihtarname gönderilerek fesih ihtarında bulunduğunu, mehil süresinde de ödemede bulunulmadığını, müvekkilinin bu nedenle İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1347 D.İş sayılı dosyası ile tedbir kararı aldırdığını ve bu tedbir kararında mahkeme sonuçlanıncaya kadar devamına karar verilmesini, ayrıca sözleşmenin fesih olduğunun tespiti ile davaya konu malların müvekkiline iadesine talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; eksik harcın ikmali gerektiğini ve davacı tarafın hem sözleşmenin feshini hem de sözleşmeden kaynaklanan alacağını tahsile yönelik taleplerin yerinde olamayacağı bu nedenle davacı yanın fesih hakkının geçerli bir şekilde kullanılmadığı bu durumun yasallıktan uzak olduğu mahkemece verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… taraflar arasında aktedilmiş olan T.C Ankara … Noterliğinin 26/09/2014 tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesinin akdedilmiş olduğu görülmüş davacı yanca davalı tarafa T.C Beşiktaş … Noterliğinin 01/06/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile dava konusu borcun yasal süre içerisinde ödenmemesi halinde sözleşmenin fesih edileceği ihtarı yapılmış bu ihtar davalı tarafa tebliğe çıkarılmıştır. Çıkarılan tebliğeler adres kapalı olması nedeni ile iade edilmiştir Mahkememizce tüm dosya kapsamı ve özellikle de davalı yanca ödemelerin düzenli yapıldığı iddiasının bulunmaması karşısında davacı tarafın fesih hakkını kullanmasını yerinde olduğu görülmüş sözleşme maddeleri gereği Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshedildiği tespit edilerek sözleşmeye konu malların davacı yana iadesine…” şeklinde karar verilmiştir. kurulmuştur.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Harç tamamlatılmadan karar verildiğini, -Sigorta şirketine davanın ihbarı hakkında herhangi bir karar verilmediğini, malın sigortalanmasının zorunlu olduğunu, sigorta sözleşmelerinin sunulması talep edilmiş ise de; bu talebin dikkate alınmadığını,Fesih için 05.06.2015 tarihinde ihtarname çıkarıldığını, bu ihtarnamenin tebliğ edilemediğini, anonim şirketlere elektronik tebligat yapılmasının zorunlu olduğunu, sözleşmede de yasal düzenlemedeki hükme açıkça aykırı şekilde tebligat çıkarıldığını, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğinin kabulünün yasaya sözleşmeye aykırı olduğunu, İhtarnamenin yasanın aradığı şartları taşımadığını, İhtarnamede ödeme yapılmadığı takdirde feshedileceğine ilişkin bir ihtar bulunmadığını, Davaya konu sözleşmelerin bedellerinin tahsil için takipler yapılmışken aynı zamanda menkullerin iadesinin talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, belirtilen icra dosyaları celp edilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Finansal kiralama şirketinin Kambiyo senetlerinin bedelinin tahsilinin tercih edildiği, faturalara konu malların mülkiyetinden feragat ettiğini Bilirkişi incelemesi yapılmadığını, Kanun’un 33.md gereğince malın iade edileceği tarih itibarıyla bedelin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasının zorunlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddini talep etmiştir. Temlik alan … AŞ vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davanın alacak davası değil mal iadesi davası olduğunu, makinelerin bedelinin yaklaşık bir bedel yazıldığını, malların tesliminde değerinin belirlenebileceğini, Müvekkilinin 5411 sayılı Kanun’un 143/5 md gereğince harçlardan istisna olduğunu, 6361 sayılı Yasa’ya göre tebligatların yapılmış sayıldığını, ihtarnamede sözleşmenin fesh edileceğinin belirtildiğini, icra takiplerinin malın kullanıldığı dönemlere ilişkin ödenemeyen bedellere ilişkin olduğunu, 6361 sayılı Yasa’nın 31.md deki yasal hakkın kullanıldığını, davalı yan ödeme yapmadığını ve buna ilişkin icra takipleri yapıldığını beyan ettiğinden usul ekonomisi gereği bilirkişi incelemesi yapılmamasının yerinde olduğunu belirterek istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, finansal kiralama sözleşmelerinin feshi nedeni ile sözleşmelere konu malların aynen iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalının usule ilişkin istinaf istemi; davanın eksik harçla açıldığına yöneliktir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ve mazeret dilekçelerinde dava değeri ve eksik harca ilişkin itirazlarını sunmuştur. Dosyada herhangi bir değerleme raporunun yer almadığı, dava dilekçesinde dava değerinin 30.000,00TL olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmeler incelendiğinde; 04.12.2013 Tarihli, … yevmiye nolu (… sayılı) sözleşmede kiralanan bedelinin KDV hariç169.500TL, 31.10.2013 Tarihli … yevmiye nolu, (… sayılı) sözleşmede kiralanan bedelinin KDV hariç; 384.000TL, 18.500TL, 19.755TL, 68450TL, 16.760TL, 325TL, 685TL; 26.09.2014 Tarihli … yevmiye nolu (… sayılı) sözleşmede kiralanan bedelinin 145.600tL, 65450TL, 27500TL, 117000,00TL, 24.750,00TL, 120.000,00TL olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmeye konu malların proforma fatura bedelleri ile dava değeri arasında oldukça fark bulunmaktadır. Harç kamu düzenine ilişkin olmakla bu husus re’sen de dikkate alınmalıdır. Bu durumda Finansal Kiralama konusu malların değerinin tespit ettirilip, eksik harç var ise Harçlar Kanunu 30.md gereğince harç ikmali için davacıya süre verildikten sonra esas hakkında değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Kabule göre de; davacı vekilinin dava dilekçesinde 3 ayrı finansal kiralama sözleşmesine dayanmış olmasına rağmen, mahkemenin karar gerekçesinde tek bir sözleşme yönünden değerlendirme yaparak üç sözleşmeye konu mallar yönünden karar vermesi hüküm ve gerekçe arasında çelişki oluşturmuştur.5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 143. maddesindeki düzenlemede “muaflıktan” değil “istisna”dan söz edilmekte olup, varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemleri ve bununla ilgili olarak düzenlenen kağıtları, kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince, 492 Sayılı Harçlar Kanunu’na göre ödenecek harçlardan, maddede sayılan diğer vergilerden ve kesintilerden istisna tutmuştur. Görüldüğü üzere, bu hüküm varlık yönetim şirketlerinin vergiden istisna olacağı halleri istisna kurumunun doğasının da gereği olarak kendilerinin yaptıkları işlemlerden ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtlardan dolayı, hükümde sayılan kanunlar uyarınca vergi, harç veya kesinti borçlusu durumunda bulunacakları hâllerle sınırlamıştır. Somut olayda, davacı-temlik edenin harçtan muafiyeti olmadığı gibi temlik alan yönünden harçtan istisna bir işlemin de bulunmadığının kabulü gerekir. Hukuk Genel Kurulunun 03.12.2008 tarihli ve 2008/12-715 E. – 2008/717 K. sayılı kararı da bu yöndedir. Bununla birlikte Temlik alan vekilinin harçtan istisna olduklarına ilişkin beyanları yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle sair istinaf istemleri bu aşamada incelenmeksizin davalının istinaf isteminin kısmen kabulüne, kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, 2-İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/866 Esas, 2017/223 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6, 355 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden istinaf peşin harcının (513,00TL) talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 180,10TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, – Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 5,50TL istinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/06/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.