Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1371 E. 2020/1428 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1371 Esas
KARAR NO: 2020/1428
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2020
NUMARASI: 2020/60 2020/24
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 18/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan marka lisans sözleşmesi nedeniyle cezai şart alacağı doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000 USD’sinin ve müvekkilince ödenmek zorunda kalan 100.000 TL’nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın lisans sözleşmesine aykırılık nedeniyle açılan tazminat davası olduğu, arabuluculuk şartına tabi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; dava dilekçesi ekinde sundukları tutanaktan da anlaşılacağı üzere arabulucuya başvurduklarını, anlaşmazlık tutanağının imzalandığını, ancak mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini bildirmiştir. Dava dilekçesine ekli arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde; 10/01/2020 tarihli olduğu, davanın tarafları arasında arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığının tutanağa bağlandığı görülmüştür. Davacı vekilinin arabuluculuk son tutanağının aslını 12/03/2020 tarihli dilekçesi ekinde mahkemeye sunduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, marka lisans sözleşmesi nedeniyle alacak davasıdır. 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır. Her ne kadar mahkemece davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğu belirtilerek tarafların arabulucuya başvurmadan bu davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, gerek dava dilekçesi ekinde sunulan, gerekse sonradan dosyaya ibraz edilen tutanaktan, taraflar arasındaki arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği gözetilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/02/2020 tarih, 2020/60 esas, 2020/24 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 23,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 172,10 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/09/2020