Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1358 E. 2022/1176 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1358 Esas
KARAR NO: 2022/1176 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2019
NUMARASI: 2018/936 E. – 2019/1091 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili aleyhine Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/386 D.iş ve 2018/387 K. Sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alarak müvekkilinin iş yerinde fiili haciz yaptırdığını, müvekkili ve …’ in … ile bugüne kadar hiçbir ticari, borç, alacak- verecek ilişkisinin bulunmadığını, senet üstündeki imza ve kaşe dışındaki yazıların hiçbirinin müvekkiline ait olmadığını, açıkça senette tahribat olması sebebiyle de itiraz ettiklerini, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine konu senedin boş olarak teminat amacıyla müvekkili tarafından … SAN. A.Ş. ‘ ye verildiğini, müvekkili hakkında başlatılan icra takibi için İİK.72. Maddesi gereğince tedbir konulmasını talep ettiklerini, bu nedenle müvekkili şirket temsilcisi …’ in ayrı bir borcu olmadığının tespitine, açılan takibin iptaline, kötü niyetli olarak hareket eden davalının %20′ den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu senette tahrifat olmadığını, davacı borçlu senet üzerindeki imzanın ve kaşenin kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, borçlu …’ in firmanın yetkilisi olduğunu, bu nedenle imzaların borçlulara ait olduğunu, senedin teminat senedi olduğuna dair davacı beyanlarının senet metni ile ilgilisi bulunmadığını, dava konusu icra takibinin dayandığı bononun kambiyo evrakı olduğunu, davacının müvekkilinin alacağını geciktirme amacı olduğunu, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.12.2019 tarihli 2018/936 E. – 2019/1091 K. sayılı kararıyla; “…teminat senedi itirazında dayanak bononun hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı bir belge ile ispatlanmasının zorunlu olduğu (HGK.’nun 14/03/2001 Tarih ve 2001/12-233 sayılı – yine HGK.’nun 20/06/2001 Tarih ve 2001/12-496 sayılı kararları), takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan İİK’nın 169/a-1 maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatlanmasının gerektiği (HGK’nun 06.03.2013 tarih ve 2012/12-768 E., 2013/312 K. ve 20.06.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararları), davacı tarafın takibe dayanak senede ilişkin imza ve kaşe inkarında bulunmadığı, dava dışı … San.A.Ş.’ ye teminat amacı ile boş olarak verildiğini iddia ettiği,buna ilişkin dava dışı şirket ile akdedilen sözleşmeyi ibraz ettiği, sözleşmenin 19a maddesinde teminat içeriğinde doğrudan dava konusu bonoya atıf yapılmadığı, kaldı ki bononun üzerinde de teminat amacı ile verildiğine ilişkin delil bulunmadığı….Yemin niteliği itibariyle en son başvurulan ve kesin nitelikteki delillerden olduğu, davalının yeminli beyanı karşısında davacının davasını ispatlayamadığından fakat kötüniyeli olarak takibe geçildiği de anlaşılamadığı” gerekçesiyle, davanın ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkili şirketin … Pastahanesi’nin Franchise’ı olduğunu, yapılan sözleşmenin 19a maddesi gereği teminat talep edilmesi üzerine, kambiyo senedi imzalanarak ve kaşe basılarak boş senedin teminat olarak teslim edildiğini, mahkemenin senet bedelinin sözleşmedeki bedelle ve ticari işletmeler arasındaki alışverişle alakadar olup olmadığını, ticari defter ve kayıtlarını incelemediğini, müvekkilleri ile davalı … arasında hiçbir alacak verecek ilişkisi bulunmadığını, mahkeme tarafından celp edilen davalının BA/BS formlarından davalı şahsa ait ticari kayıtların bulunmadığının tespit edildiğini, davalının … Pastahanesi’nin yetkilisinin kızı olduğunu, aralarındaki akrabalık bağının kötü niyetli hareket edildiğinin göstergesi olduğunu, senedin zorunlu unsurlarının müvekkilinin eli ürünü olmadığını, tahrifat yapılarak doldurulduğunu, müvekkilinin davalıyı tanımadığından 20.000 Dolar borç aldığı iddiasının kabul edilemeyeceğini, mahkemenin tanık dinleme talebini kabul etmediğini, eksik bonoya alacaklının düzenleme tarihini sonradan atamayacağını, müvekkilinin borç aldığı tarihte ekonomik durumunun araştırılmadığını, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden yargılama yapılarak davanın reddine (düzeltme dilekçesinde sehven yazılan ifadenin “davanın kabulüne karar verilmesi” şeklinde olduğu beyan edilmiştir) karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekiline gerekçeli kararın 20/01/2020 tarihinde, davacılar vekilinin istinaf dilekçesinin 02/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 18/02/2020 tarihinde ibraz ettiği istinaf dilekçesi ile, mahkemenin kötüniyet tazminatı talebinin reddinin hatalı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine, kötüniyet tazminatının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklının, davacı borçlular … Tic. Ltd. Şti. İle … aleyhine, 20.000 USD asıl alacak, 972,33 USD işlemiş faiz ve 60,00 USD %0,30 komisyon olmak üzere toplam 21.032,33 USD alacağın ve 585,20 TL ihtiyati haciz masraf ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili talebiyle kambiyo senetlerine özgü takip başlattığı anlaşılmıştır.Takibe konu senedin incelenmesinde, keşidecisinin … Tic. Ltd. Şti., kefilin … olduğu, senet üzerinde, şirket kaşesi ve üzerindeki imza ile açığa atılmış iki imza olduğu, 23/01/2018 keşide tarihli, 23/06/2018 vade tarihli, keşide yeri İstanbul olan 20.000 USD bedelli bononun lehtarının davalı alacaklı … olduğu, bedel kaydının “bedeli….ahzolunmuştur” şeklinde boş bırakıldığı anlaşılmıştır. Davacı şirket ile dava dışı … Tic. A.Ş. İle yapılan sözleşmenin 19.a maddesinde; “BAYİ, …’e bu sözleşmenin imzalanması tarihinden bir hafta sonraya kadar ödemelerinin teminatı olarak örneği sözleşme ekinde bulunan 25.000 (yirmi beş bin USD ) kesin ve süresiz banka teminat mektubu verecektir. Aksi halde … bu sözleşmeyi tek taraflı fesh etme hakkına sahiptir. Menfi ve müspet her türlü zararı isteme hakkına sahiptir. Teminat sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesinden sonra BAYİ’nin …’e olan borcu ödendikten sonra kalan kısmı iade edilecektir.” hükmü düzenlenmiştir.
G E R E K Ç E: Bonoya dayalı menfi tespit davası, icra takibinden sonra açılmıştır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, davacılar vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu, davalı vekilinin de davacı istinaf dilekçesinin tebliğinden sonra istinaf dilekçesine cevabında, kötüniyet tazminatı yönünden istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.6100 Sayılı HMK 348. Madde de;(1) “İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf başvurusunda bulunabilir. İstinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna karşı iki hafta içinde cevap verebilir.” hükmü ile HMK 347/2 maddesinde istinaf dilekçesine cevap dilekçesinin iki hafta içerisinde verilebileceği düzenlenmiştir. HMK 346. Madde de, istinaf dilekçesinin kanuni süre geçtikten sonra verilmesi veya kesin olan bir karara ilişkin olması halinde, kararı veren mahkemenin istinaf dilekçesinin reddine karar verebileceği gibi, HMK 352/1 maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun süresi içinde yapılmadığının ön inceleme aşamasında incelenerek gerekli kararın verileceği düzenlenmiştir. Davalı vekiline gerekçeli kararın 20/01/2020 tarihinde, davacılar vekilinin istinaf dilekçesinin 02/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 2 haftalık istinafa cevap süresinin, son gününün 17/02/2020 tarihine denk geldiği, davalı vekilinin katılmalı istinaf dilekçesini, bir gün sonra 18/02/2020 tarihinde ibraz ettiği, anlaşılmakla, istinaf dilekçesi süresinde verilmediğinden, HMK 352/1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.Davacılar vekilinin yargılama sırasında ve istinaf başvurusunda, davaya konu senedin sadece kaşe ve imzalar bulunduğu halde, dava dışı … Tic. A.Ş. Ye aralarında yapılan sözleşmenin 19.a maddesi gereğince verildiğini, senetteki zorunlu unsurlar ve keşide tarihinin kendisi tarafından yazılmadığını, sonradan doldurulduğunu, bu nedende tahrifat bulunduğunu, geçersiz olduğunu, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını, tanıklarının dinlenmesi ve ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” ifadesine yer verilmiştir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya dair ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. Usul hukukumuzda HMK 200. Madde de, senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Davacı tarafça tanık deliline dayanıldığı anlaşılıyorsa da; senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i ( savunma ) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz, ancak senet (yazılı belge ) ile ispat edilebilir. Davacı tarafça senedin teminat amaçlı olarak düzenlendiğine dair yazılı belge sunulamamıştır. Dava dışı … Tic. A.Ş. İle yapılan sözleşmenin 19.a maddesinde senede doğrudan atıf bulunmadığı gibi, kambiyo senedinden değil teminat mektubundan bahsedildiği, miktarların da aynı olmadığı anlaşılmıştır. Davaya konu senet üzerinde bedel kaydının boş bırakıldığı, karşılığının nakit olarak alındığına karine teşkil ettiği, davacılar tarafından senedin teminat senedi olduğunu ileri sürdüğü ancak yazılı belge ile ispatlayamadığı, mahkemece davalıya teklif edilen yeminin eda edildiği anlaşılmakla, mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/ maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin USULDEN REDDİNE,3-Davacı yandan alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan (54,40 X2) TL harçtan mahsubu artı bakiye 28,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, 4-Davalı yandan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,6-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 75,00 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 37,50 TL’nin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, b)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 48,50 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 24,25 TL’nin davacılardan alınarak, davalıya verilmesine, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 29/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.