Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1350 E. 2022/1174 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1350 Esas
KARAR NO: 2022/1174 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2019
NUMARASI: 2017/89 E. – 2019/1027 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 01.03.2016 tarihinde, davalı adresindeki … işyerinde bulunan muhtelif sayı ve çeşit emtiayı davalıya devir ve teslim ettiğini, buna ilişkin … seri nolu 35.400,02 TL’lık sevk irsaliyeli fatura düzenlendiği, ancak bedelin davalı tarafından ödenmemesi üzerine davalıya İstanbul … Noterliğinin 01.09.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile bedelin ödenmesi hususunda ihtar edildiği, buna rağmen bedelin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Beykoz İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında icra takibi yapıldığı, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu beyanla, ihtiyati haciz kararının verilmesine, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ödeyemediği kira ve site aidat borçlarının davalı tarafından ödenmesi karşılığı olarak 01.01.2016 tarihinde devir yolu ile satın aldığı, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı, gıyabında kesilen faturayı kabul etmediğini, işyerindeki faaliyetin sonlandırıldığını, faaliyet döneminde de muhasebe kayıtlarında faturanın bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.10.2019 tarihli 2017/89 E. – 2019/1027 K. sayılı kararıyla; “…davanın, fatura alacağına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, tarafların tacir olduğu, alacağı oluşturan 01.03.2016 tarih ve … seri no.lu 35.400,02 TL.Tutarındaki 1 adet faturanın iş yeri devir sözleşmesine konu mallara ilişkin olduğu ve davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davalı tarafın süresinden sonra verdiği beyanda devir işlemini kabul ettiği, ancak borcunun olmadığını, fatura bedeli karşılığında davacının aidat borçlarını ödediğini beyan ettiği, her ne kadar davacı faturanın tebliğine ilişkin belgeyi ve sevk irsaliyesini dosyaya sunmamış olsa da davalı beyanı ile devir işlemini kabul ettiğinden, davacının fatura konusu malı davalıya teslim ettiğini ispat etmiş olduğu, davacının kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 35.400,02 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının dosyaya sunduğu Site Yönetim Kurulu toplantı tutanağından davacının 26.790,00 TL aidat borçlarının davalı tarafından ödenmesi karşılığında kafeterya işletmesini devrettiğinin anlaşıldığı, bu bedelin davacının alacağından mahsup edilmesi halinde 35.400,02-26.790,00= 8.610,02 TL bakiye asıl alacağın kaldığı, davalı tarafın bakiye borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu” gerekçesiyle; davalının Beykoz İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin 8.610,00 TL asıl alacak, 149,30 TL ihtarname gideri ve 222,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.982,22 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 8.610,00 TL alacağın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin gerekçesini dayandırdığı Site Yönetim Kurulu toplantı tutanağınındaki, “davalının site yönetimine karşı müvekkilin kira borçlarını üstlendiğine” yönelik ifade, müvekkili ile davacı arasındaki devir anlaşmasındaki bedel haricinde kararlaştırılan bir husus olup, bu belgenin dosyaya kendileri tarafından sunulduğu ve davalının site yönetimine karşı müvekkilinin kira borçlarının üstlenilmesi dışındaki bedellerin davalıdan talep edildiğinin beyan edildiğini, mahkemenin sadece bu belgeye dayanarak ve farklı yorumlayarak mahsup kararı vermesinin hatalı olduğunu, davalı tarafça usule uygun bir takas mahsup definin de bulunmadığını beyanla ve resen gözetilecek sebeplerle, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkilinin fatura nedeniyle borçlu bulunmadığını beyan ettiğini, ticari defterlerde bir inceleme yapılmadığını, faturanın imzalı olmadığını, içeriğinin davacı tarafça ispatı gerektiğini, eksik inceleme yapıldığını, müvekkilinin davacının site yönetimine olan borçlarına karşılık işyerini devraldığını, bu hususun Site Yönetimine yazılan müzekkere cevabından anlaşıldığını, müvekkilinin bu borcu ödediğini, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, mahkemenin mahsup yoluna gitmesinin doğru olmadığını, takibin fahiş miktarlardan başlatıldığını, hükmedilen miktar da göz önüne alındığında alacağın likit bulunmadığını, beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine, tazminat hükmünün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Beykoz İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının örneğinin incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 35.400,02 TL asıl alacak, 149,30 TL ihtarname gideri ve 2.800,48 TL fatura alacağına işlemiş faiz, 3,35 ihtarname giderine işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.353,15 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, takibin dayanağının 35.400 TL bedelli 01 Mart 2016 tarihli irsaliyeli fatura ve ihtarname olduğu, fatura konusunu bir kısım işyerine ait eşyalar oluşturduğu, 01/09/2016 tarihli 20568 sayılı ihtarnamede, “Tarafınıza mahsup edilen ve ekte fotokopisi bulunan fatura dökümündeki emtialara ait toplam 35.400,02 TL halen tarafıma ödenmemiştir, gecikmiş bedelin en geç 3 gün içerisinde bildirilen IBAN numarasına ödenmesinin ihtar olunduğu” anlaşılmıştır. Davacı vekilinin 02/06/2018 tarihli dilekçesi ekinde, ihtarnamenin 02 Eylül 2016 tarihinde tebliğ edildiğine dair tebligat parçası örneğini ibraz ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince Serbest Muhasebeci Mali müşavir …’dan alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafın 2013,2014,2015 yılı defterlerinin incelendiği, envanter defterinin incelemeye sunulmadığı, davacının defterlerinin usule uygun olup olmadığının Mahkemenin takdirinde olduğu, tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davacının icra takibine konu ettiği, 01.03.2016 tarih ve … seri no.lu 35.400,02 TL. tutarındaki irsaliyeli fatura ile davalıya fatura edildiği, ancak fatura üzerinde veya dosya kapsamında davalıya teslim ve tesellümüne ilişkin herhangi bir kayıt veya belge bulunmadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 05.12.2016 icra takip tarihi itibariyle 35.400,02 TL. alacağı olduğu, davacının Mart/2016 dönemine ait BS Formunda icra ve davaya konu faturanın beyan edildiği, davalının işletme hesabı usulüne göre İşletme Defteri tuttuğundan dolayı BS/BA formu verme zorunluluğu olmadığından verilmediği, davacının dava dilekçesinde belirttiği ve dilekçe ekinde sunduğu İstanbul … Noterliğinin 01.09.2016 tarih ve …yevmiye no.lu ihtarnamenin davalıya tebliğ şerhi bulunmadığından dolayı işlemiş faiz hakkında herhangi bir değerlendirme yapılamadığı belirtilmiştir. İlk derece mahkemesince aynı bilirkişiden alınan ek raporda; Site Yönetim Kurulu toplantı tutanağından kafeterya işletmesinin 31.12.2015 tarihi itibari ile davacının mevcut olan 26.790,00 TL aidat borcunun … tarafından 10.000 TL peşin, geri kalan kısmının 16.790 TL kısmının nisan ayında ödenmesi karşılığında devir yapıldığının anlaşıldığı, bu bedelin davacının alacağından mahsup edilmesi halinde 35.400,02-26.790,00= 8.610,02 TL bakiye asıl alacağı ve icra takip tarihine kadar 222,92 TL işlemiş faiz alacağının kalacağı, ayrıca 149,30 TL ihtarname gideri ve 3,35 TL işlemiş faiz talep edebileceği belirtilmiştir. Davalı vekilinin 54,40 TL maktu harç ile 148,60 TL başvuru harcı yatırarak istinaf başvurusunda bulunması nedeniyle, Dairemizin 02/03/2020 tarihli 2020/526 E-2020/530 K sayılı kararıyla, davalı vekilinin nispi istinaf harcı yatırması gerekirken maktu karar harcı yatırdığı gerekçesiyle, noksan harcın yatırtılması için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. Mahkemece davalı vekiline, noksan 552,70 TL nispi harcın yatırılması için HMK 344. Madde gereğince 1 hafta kesin süre verildiği, harç yatırılmadığı taktirde istinaf talebinden vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, muhtıranın 09/03/2020 tarihinde tebliğine rağmen eksik harcın yatırılmadığından bahisle, mahkemenin 02/07/2020 tarihli ek kararıyla, davalının istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, ek kararın tebliğine rağmen davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasında, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği, davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularında bulunduğu, davalı vekilinin maktu istinaf harcı yatırarak istinaf başvurusunda bulunduğu, noksan harcın yatırtılması için çıkarılan muhtıraya rağmen, 1 haftalık kesin sürede harcın yatırılmadığı, mahkemece ek karar ile davalının istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Ek kararın davalı vekilinin vekillikten çekilmesi nedeniyle asile tebliğ edildiği, istinaf başvurusunda bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusunda, davalının yönetime ödediği aidat borcunun, takibe konu fatura alacağından mahsup edilmesinin hatalı olduğu ileri sürülmüştür. Davalının dosyaya sunduğu 22/03/2017 tarihli beyan dilekçesinde, davacıdan işyerini 01/01/2016 tarihinde devraldığını kabul etmekle birlikte, davacının site aidat borçlarını ödemesi karşılığında devraldığını, borç ve faturayı kabul etmediğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan ihtarname ve tebliğ evrakından, takibe konu faturanın davalıya İstanbul … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 01/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça faturanın tebliğine rağmen itiraz edildiğinin ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Davalının icra dosyasına itirazında; ” alacaklının kendisine noter ile yaptığı ihtara cevaben yapmış olduğu ihtara reddin aynen geçerli olduğu” beyan edilmişse de, ne icra dosyasına, ne de dava dosyasına ihtara cevap verildiğine dair belge sunulmamıştır. Taraflar arasında işletme devri yapıldığı, davalı tarafça aidat borçlarının ödendiği anlaşılıyorsa da, devir bedeli ve ne şekilde ödeneceğine dair yazılı bir belge bulunmadığı, devrin aidat bedelinin ödenmesi karşılığında yapılacağına dair davalı savunmasının da ispatlanamadığı, davalı tarafça faturadan kaynaklanan borç kabul edilmemekle birlikte fatura konusu emtiaların teslim edilmediğinin ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Site Yönetim Kurulunun 11/01/2016 tarihli 2016/32 sayılı kararında, davalının davacının ödenmemiş aidat borçlarını ödeyeceği karar altına alınmışsa da, devir bedeli karşılığında ödeneceğine ilişkin açıklık bulunmamaktadır. Davalının basit usulde işletme defteri tuttuğundan ve BS/BA formları verme zorunluluğu bulunmadığı, kayıtlarında faturanın görünmediği anlaşılıyorsa da, davalının işyerini devraldığı, kendisine tebliğ edilen faturaya itiraz etmediği ve fatura konusu emtiaları teslim almadığına dair savunma ileri sürmediği anlaşılmakla, faturaya konu malların teslim edildiği, fatura bedelinin ödenmediği kanaatine varılmakla birlikte davacı tarafın işlemiş faiz talebi bulunmadığı halde talep aşımı yapılması kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle, resen nazara alınarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davacı vekilinin 08/03/2018 tarihli duruşmadaki; “bizim 2.800,48 TL ve 3,35 TL işlemiş faiz talebimiz yoktur” şeklindeki beyanı ve davanın 35.549,32 TL üzerinden açıldığı göz önüne alınarak, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı istinaf başvurusunun KABULÜNE,2- İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.10.2019 tarihli 2017/89 E. – 2019/1027 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi ve 355. madde gereğince KALDIRILMASINA, 3-DAVANIN KABULÜNE, -Davalının Beykoz İcra Müdürlüğünün 2016/8853 E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin 35.400,02 TL asıl alacak, 149,30 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 35.549,32 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, -Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 35.549,32 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İlk derece yargılaması yönünden;
A) Karar harcı 2.428,37 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 607,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.821,27 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
B) Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru, 607,10 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 638,50 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
C) Davacı tarafından yapılan 163,80 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 863,80 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Ç) Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
D) Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.332,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden; a-Davacı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, b-İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 56,20 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 204,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 29/06/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.