Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1339 E. 2022/1281 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1339 Esas
KARAR NO: 2022/1281
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2019
NUMARASI: 2018/1109 E. – 2019/1134 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasındaki ticari ilişki neticesinde davalıların 37.675,00 TL borçlandığını, bu durumun muavin döküm örnekleri ile de sabit olduğunu, davalı yandan tutar talep edildiğinde ısrarla ödemeyi yapmaması üzerini İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası açılarak davalılar aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının bu takibe itiraz edilerek durdurduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.11.2019 tarih ve 2018/1109 Esas – 2019/1134 Karar sayılı kararıyla; “Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında mal hizmet alım satımı olmayıp, çek alışverişinden kaynaklanan ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı defterlerinin incelenemeye sunulmadığı, incelenen davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmuş oldukları ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, takipteki alacağın kendi defterlerinde tespit edilmiş olduğu, ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı, bunun üzerine İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalının itirazında asıl alacak yönünden haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile itirazın asıl alacak üzerinden iptaline karar verilmiştir. Takip öncesi temerrüt koşulları oluşmadığından takipteki işlemiş faiz talebi yönünden davanın reddine, alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Taraflar arasında dostane bir ilişki olması nedeniyle tarafların zaman zaman birbirlerine hatır çeki verdiklerini, dava konusu olayda da davacının alacaklı olduğunu gösterir bir kaydın bulunmadığını, kaldı ki davacı şirket yetkilisi …’un annesi …’un hesabına müvekkilin … Bankası hesabından ödemeler yapıldığını,Müvekkile ait banka hesap dökümünün temin edilerek istinaf dilekçesi ekinde sunulduğunu, hesap dökümünde, müvekkil tarafından davacı şirket yetkilisinin annesinin hesabına 26.000 TL ödeme yapıldığının görüldüğünü, bu şekilde ödemenin davacı şirket yetkilisinin ‘Şirket hesaplarında vergi dairesi kaynaklı bloke var, bu nedenle ödemeyi annemin hesabına gönderirsin’ demesi üzerine yapıldığını, mahkemece bu durumun araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Dava konusu İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaba dayalı olarak toplam 49.570,49 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. *Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; “Taraflar arasında herhangi bir ürün/mal vb ilişkin sözleşmenin bulunmadığı, davacı tarafın ticari defter kayıtlarında mal / hizmet alımına ilişkin herhangi bir kaydın yer almadığı, sadece taraflar arasında çek alışverişi olduğu, davacı tarafin ticari defterlerinde 37.675,00TL tutarında alacaklı olduğu görülmüş ise de bu çek bakiyelerin ödenip ödenmediği hususunda ilgili bankalara müzekkere yazılarak sorulması gerektiği, davacı taraf davalı tarafa yukarıda belirtilen tarihlerde davalı dan kaydi olarak çek ilişkisine istinaden toplam da 37.675,00 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı.” görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı cari hesap alacağına dayalı olarak başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, davaya cevap vermemiş, aşamalardaki beyanlarında ise ödeme savunmasında bulunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… davalı defterlerinin incelenemeye sunulmadığı, incelenen davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmuş oldukları, takipteki alacağın kendi defterlerinde tespit edilmiş olduğu, ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı, davalının yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalının itirazında asıl alacak yönünden haksız olduğu kanaatine varıldığından, itirazın asıl alacak üzerinden iptaline, takip öncesi temerrüt koşulları oluşmadığından takipteki işlemiş faiz talebnin reddine, alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına.” karar verilmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının cari hesaba dayalı olarak (37.675,00 TL asıl alacak, 11.895,49 TL işlemiş faiz olmak üzere) toplam 49.570,49 TL alacak üzerinden davaya konu icra takibini başlattığı, davacının takip dayanağı olarak muavin defter kayıtlarını gösterdiği, itirazın iptali amacıyla açılan işbu davada davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, davalı vekilinin 20.06.2019 tarihli duruşmada “Müvekkil ile davacı taraf arasında araç alım satım ilişkisi vardır, bu ilişkinin bir defaya mahsus 37.675,00 TL tutarlı bir ilişkidir. Müvekkil bu satım ilişkisinden dolayı bu miktarı davacı tarafa ödemiştir. Ödeme müvekkil tarafından davacı şirket yetkilisinin annesinin banka hesabına yapılmıştır. Dekontlarını bir sonraki celseye sunacağız.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile, taraflar arasında bir alım satım veya hizmet ilişkisinin bulunmadığı, sadece çek verilmesine dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğunun da tespit edilmesi karşısında; anılan bilirkişi raporunda da işaret edildiği üzere, davalının ödemede bulunup bulunmadığının banka kayıtları ile araştırılması zorunlu olduğundan, mahkemece davalının sunduğu ödeme dekontlarına ilişkin ilgili banka kayıtları celp edildikten ve gerektiğinde bu konuda bilirkişi incelemesi de yapıldıktan sonra oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olduğundan, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarih, 2018/1109 E. – 2019/1134 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalılara iadesine, 5- İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.04/07/2022