Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1323 E. 2020/1410 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1323 Esas
KARAR NO: 2020/1410 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/33 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının TPMK’da … başvuru numarasıyla tescilli “…” markası ile … sayılı “…” markalarının ve “….” tek ve gerçek hak sahibi olduğunu, davalılara sadece 2018 yılı için projenin teknik işlerinin yapılması görevinin (taşeronluğunun, fason iş görme/teknik hizmet işinin) verildiğini, davalıların ticari -itibari kaygılarla , haksız olarak marka haklarına tecavüz fiillerini 13/14/15 Aralık 2019’da yapılan festivalle müvekkilinin rızası hilafına gerçekleştiren kişiler olduğunu, müvekkilinin festivalin isminin fikri mimarı ve sahibi olduğunu, müvekkilinin marka tescilinden önce 2014 yılında projeyi yaratarak somutlaştırdığını, markanın asli unsuru “…” ibaresidir ve bilge kişi …’nun evrensel nitelikteki “…” felsefesi olduğunu, İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/371 D.İş sayılı dosyasıyla delil tespiti yaptırdıklarını ve 2019/390 Esas sayılı dosyasıyla marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması talepli dava açtıklarını, tespit dosyasında https://…com/ web sitesinin İstanbul Sanat Paylaşım Derneği’ne ait olduğu ve müvekkilinin markasının tescilli hizmet sınıflarında aynı olarak kullanıldığının tespit edildiğini, festival duyurusunun sosyal medya hesaplarından yapıldığını beyanla; hem proje hemde tescil sahibi müvekkilinin tescilli markasının yeni girişimlerde kullanılmasının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR RED KARARI; İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 31/01/2020 tarihli ara kararıyla; “davanın marka hakkına dayalı olarak açılan salt tazminat davası olduğu, HMK 389. Madde gereğince ancak dava konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden ve dosya içeriğinden anlaşıldığı kadarı ile davacı tarafından davalılara karşı marka hakkına dayalı olarak İstanbul 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/390 E. Sayılı dosyasında dava açıldığı ve açılan davanın derdest olduğu” gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmamıştır.
TALEP : Davacı vekilinin 05/03/2020 tarihli tedbir talepli dilekçesinde; açtıkları tazminat davasında, davalılar tarafından gerçekleştirileceği duyurulan 2. Uluslararası Dostluk Film Festivali hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmişlerse de, davalıların kullanma amaç ve girişimlerinin festival ile sınırlı olmadığını, telafisi imkansız zararların doğmaması için tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, davalılar … ve ..’in TPMK’na … sayılı … ibaresini ekleyerek yaptıkları marka başvurularının reddine karar verildiğini, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. …’nın Hukuki Mütalaa Uzman Görüşü’nü sunduklarını beyanla, telafisi imkansız zararlar doğmaması için markanın kullanılmasının önlenmesi ve durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve haklı marka sahibinin haklarının daha fazla haleldar olmaması için mümkünse teminatsız değilse teminatla davalıların tescilli markalarını kullanmalarının önlenmesi, durdurulması, men i için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR RED KARARI; İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/05/2020 tarihli ara kararıyla; “mahkemenin 31/01/2020 tarihli ara kararı ile , HMK 389. Madde gereğince ancak dava konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden… tazminat davası açısından HMK 389 . Madde kapsamında olmayan davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından yeniden aynı mahiyette ihtiyati tedbir talep edildiğinin anlaşıldığı, davanın marka hakkına dayalı olarak açılmış salt tazminat davası olduğu, davacı vekilinin dosyaya uzman görüşü (Hukuki Mütalaa) sunmasının davanın tazminat davası olan niteliğini değiştirmeyeceği, ancak dava konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği” gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; kararın esas ve usul yönünden, bilhassa davalıların davaya konu fillerine devam edeceği gerçeği karşısında haksız ve adaletsiz sonuçlar doğuracağını, kararın verdiği güvenle gerçekleştirilen fiillerin yeni birer dava konusu haline geleceğini, davalıların 2020 yılında da aynı markayı kullanarak festival yapacaklarını sitede açıkladıklarını, ihtiyati tedbir yönünden zarar tehlikesi koşulunun oluştuğunu, sundukları delil tespit dosyası , 2019/411 sayılı dosyası verilen ters tedbir kararı, 2019/390 Esas sayılı dosya, tüm deliller ve sundukları hukuki mütalaanın değerlendirilmesi gerektiğini, davalılar ile dava dışı … ltd. Şti aleyhine açtıkları 2019/390 Esas sayılı dosyanın delil gösterilerek tedbir talebinin reddine karar verilmesinin içtihatlara ve adalet duygusuna aykırı olduğunu, beyanla mahkemenin ret kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevabında; davacının dava dilekçesi ile talep ettiği tedbir talebinin reddine rağmen istinaf edilmemesi nedeniyle kesinleştiğini, aynı sebeplerle tekrar tedbir talep ettiğini, dosyada tekrardan ihtiyati tedbir talep edilecek bir değişim bulunmadığını, talebin reddi gerektiğini, davalının tedbir talebinde hukuki yararının bulunmadığını, davacının davasının tazminat davası olduğunu, İstanbul 2.FSHHM’nin 2019/390 Esas sayılı dosyasında bilahare tecavüz davası açıldığını, tecavüz dosyasından talep edilen tedbirin de reddedildiğini, tecavüz gerçekleşmediğini, İstanbul 2.FSHHM’nin 2019/271 D.İş sayılı dosyasında web sitesi alan adlarının 2018 yılında tescil edildiğinin ve marka tescilinden önceye ait olduğunun tespit edildiğini, İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 2019/411 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da, marka konusu ismin müvekkilleri tarafından daha önce kullanılmaya başlandığının tespit edildiğini beyanla başvurunun reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E :İstinaf başvurusuna konu mahkeme kararı; İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 28/05/2020 tarihli tedbir red kararıdır. İlk derece mahkemesince davacı vekilinin dava dilekçesi ile ileri sürdüğü tedbir talebi mahkemenin 31/01/2020 tarihli ara karar ile reddedilmiş, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmadığından kesinleşmiştir. Davacı vekili bu kez 05/03/2020 tarihli dilekçesi ile; davalıların markayı kullanma girişim ve iradelerinin devam ettiğinden bahisle, Hukuki Uzman Görüşünü de dilekçelerine ekleyerek tedbir talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesinin her iki tedbir red kararında da, usul yönünden inceleme yapılmış, mahkemenin ara kararının gerekçesinde de ; HMK 389. Madde gereğince ancak dava konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği açıklanmıştır. Davacının davası, markaya tecavüz nedeniyle maddi, manevi tazminat ile itibar tazminatına ilişkindir. Uğranılan zararın tazmini talepli davada, markaya tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulması ve önlenmesi taleplerinin, dava konusu edilmediği, mahkemenin de dava konusu olmayan konuda tedbir talebinin reddine karar verdiği, kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 17/09/2020 tarihinde HMK 391/3 maddesi gereğince oy birliği ile kesin olarak karar verildi.