Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1277 E. 2020/1421 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1277 Esas
KARAR NO: 2020/1421
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/626
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 18/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 26/04/2016 tarihli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeye aykırı davranışı sebebiyle 29/11/2019 tarihli ihtarnamenin keşide edilerek ödeme yapmasının istendiğini, ancak davalı kiracının kira bedelini ödemediğini, bunun üzerine 05/12/2019 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini ve ekipmanların tesliminin istendiğini, davalının malları teslim etmediğini belirterek finansal kiralama konusu malların müvekkiline aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, malların müvekkiline teslimi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece, 26/12/2019 tarihinde; davacının, davalıya gönderdiği ihtarnamede verdiği sürenin dolmasını beklemeksizin davalıya ikinci ihtarnameye gönderdiği, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı gerekçeleriyle talebin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekili istinaf sebebi olarak; davalının sözleşme hükümlerine uymadığını, haksız zilyet durumuna düştüğünü, malları bugüne kadar iade etmediğini, mülkiyeti müvekkiline ait olan malların teslimini talep etmek durumunda kaldıklarını, 6361 Sayılı Kanunun 31.maddesi ve 36.maddeleri gereğince sözleşmenin feshi halinde malların müvekkiline iadesinin gerektiğini, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 37 ve 40.maddeleri gereğince fesih halinde malın iadesi gerektiğini, davalıya gönderilen ilk ihtarnamede her ne kadar 60 günlük süre verilmiş ise de, ihtarnamede açıkça bir yıl içinde kira bedellerinden üçünün veya üst üste ikisinin zamanında ödenmemesi sebebiyle temerrüdün gerçekleştiği belirtilerek sözleşmenin feshedilebileceği ve 60 günlük sürenin bitmesi beklenmeden muaccel alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, ancak kiracının ödeme yapmaması nedeniyle 05/12/2019 tarihli ihtarnamenin gönderilerek 6361 Sayılı Kanunun 31/1-2 gereğince ihtarnamenin tebliğinden itibaren sözleşmenin feshedildiği ve 3 gün içinde malların iadesinin istendiğini, bu ihtarnamenin 09/12/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, 6361 Sayılı Kanunun 31.maddesindeki şartların gerçekleştiğini, malın müvekkiline teslimi gerektiğini, kaldı ki malların tedbiren kendilerine teslimi halinde kanunen malları satabilmek için dosyaya malların değeri kadar teminat mektubu sunulacak olduğunu, davalının herhangi bir hak kaybı olmayacağını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Taraflar arasında 26/04/2016 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin imzalandığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından davalı ve dava dışı kefile gönderilen 29 Kasım 2019 tarihli ihtarnamede; 956.727,21 TL kira borcunun ihtarnamenin tebliğinden itibaren 60 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, bu süre içinde borcun ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedilmiş olacağını ve malların 3 gün içinde şirkete iadesi ve tesliminin istendiği, ayrıca bir yıl içinde 3 kira bedeli veya üst üste 2 kira bedelinin ödenmemesi sebebiyle sözleşmenin feshedilebileceği, yine 60 günlük sürenin bitimi beklenmeden alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağının bildirildiği, ihtarnamenin 03/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı tarafından davalıya gönderilen 05/12/2019 tarihli ihtarnamede ise, davalının toplam 982.598,55 TL ödenmemiş kira ve temerrüt borcunun bulunduğu, 6361 Sayılı Kanunun 31/1 maddesi ile sözleşmenin 26.maddesine atıf yapılarak sözleşmenin feshedildiği ve 3 gün içinde malların teslim edilmesinin istendiği ve aynı süre içerisinde kira bedelleri ile diğer alacakların da ödenmesinin istendiği görülmüştür. Eldeki davanın 25/12/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür. Davacının daha önce de İstanbul 5.Asliye Ticaret mahkemesi’nin 2019/1590 D.İş esas sayılı dosyasında aynı davalıya karşı aynı finansal kiralama sözleşmesine konu malların ihtiyati tedbir yoluyla teslimi talebinde bulunduğu, mahkemece 13/12/2019 tarihinde ilk ihtarnamede verilen süre beklenmeksizin ikinci ihtarnamenin keşide edildiği, 6361 Sayılı Kanuna uygun olarak feshin gerçekleşmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, finansal kiralama konusu malın iadesine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacı taraf başlangıçta davalıya 29/11/2019 tarihli ihtarnameyi göndererek kira borçlarının 60 gün içinde ödenmesini istemiş, henüz bu süre dolmadan 05/12/2019 tarihli ihtarnameyi keşide ederek sözleşmenin feshedildiğini ve 3 gün içinde malların teslimini istemiştir. Dosya içeriğinden davacı tarafın daha önce de İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1590 D.İş sayılı dosyasından aynı konuda ihtiyati tedbir talep ettiği ve mahkemenin bu talebi reddettiği görülmüştür. Dosya içeriğinden de anlaşılacağı üzere davacı tarafın ilk ihtarnamede verdiği atifet süresini beklemeksizin ikinci bir ihtarname keşide ederek bu ihtarnameye dayalı olarak talepte bulunması haklı görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir.Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.18/09/2020