Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1276 E. 2020/1536 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1276 Esas
KARAR NO: 2020/1536
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/219
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 24/10/2016 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile asansörlerin davalıya teslim edildiğini, davalının kira bedelleri ve temerrüt faizlerini ödemediğinden temerrüde düştüğünü, bu nedenle 08/05/2019 tarihli … ve aynı tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamelerin keşide edildiğini, verilen sürede kira bedellerinin ödenmediğini ve malların da teslim edilmediğini, davadan önce İstanbul 3.ATM’nin 2019/1219 D.İş sayılı dosyasında menkul malların üzerine ihtiyati tedbir kararı konulduğunu belirterek finansal kiralama konusu malların aynen müvekkiline iadesine, ihtiyati tedbir kararının da devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, sözleşme kapsamında kiralandığı iddia edilen malların seri numaralarının sözleşmelerin içeriğinde belirtilmediğini, bu malların müvekkiline teslim edilip edilmediğinin anlaşılamadığını, dolayısıyla iadenin istenemeyeceğini, kaldı ki sözleşme gereğince ödenmesi gereken borçların büyük kısmının ödendiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Başlangıçta İstanbul 3.ATM’nin 2019/1219 D.İş esas , 2019/1245 Karar sayılı , 09/09/2019 tarihli ihtarname ile finansal kiralamaya konu asansörlerin yediemin olarak davacı tarafa teslimine karar verildiği, karara itiraz edilmesi üzerine aynı mahkemece 15/10/2019 tarihli kararla, esas hakkında İstanbul 21.ATM’nin 2019/1219 Esas sayılı dosyasında mal iadesi davası açıldığı, dolayısıyla itirazın esas mahkemesince incelenmesi gerektiğinden, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür. Mahkemece, 29/01/2020 tarihli duruşmada; davalının ve müdahale talebinde bulunanların İstanbul 3.ATM’nin 2019/1219 D.İş sayılı dosyasına yaptıkları itirazların kabulü ile tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın istinaf incelemesi için dairemize geldiği, dairemizin 2020/1123 Esas – 1153 Karar sayılı ilamıyla kararın gerekçeli olarak yazılmadığından bahisle gerekçeli kararın yazılması için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği ve mahkemece 29/06/2020 tarihli gerekçeli kararın yazıldığı ve dosyanın yeniden dairemize intikal ettiği görülmüştür. Mahkemece yazılan 29/06/2020 tarihli gerekçeli kararın incelenmesinde; davacı tarafın davalıya kiraladığı asansörlerin binada kullanıldığı, fesih hakkının ve istirdat hakkının kat maliklerine karşı geçerli olup olmayacağı, itiraz eden müdahillerin iyiniyetten faydalanıp faydalanmayacağı, asansörlerin sökümünün yapılıp yapılamayacağının netleşmesi için delillerin toplanmasının gerektiği, asansörlerin sökülmesinin telafisi daha ağır zararlara sebebiyet verme ihtimali bulunduğu gerekçeleriyle itirazın kabulü ile tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin verdiği 06/02/2020 tarihli istinaf dilekçesinde istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca müvekkilinin bir finansal kiralama şirketi olduğunu, finansal kiralama konusu malların mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğunu, dava konusu malların 6361 Sayılı Kanunun 19.maddesi gereğince finansal kiralamaya konu olabileceğini, tescilden sonra üçüncü kişilerin iyiniyet iddialarının dinlenemeyeceğini, sözleşmenin …’ne 24/10/2016 tarihinde tescil edildiğini, dolayısıyla üçüncü kişilerin iyiniyetli iktisap iddialarının dinlenemeyeceğini, asansörlerin binanın mütemmimcüzü olmadığını, zira asansörlerin ekonomik ömürlerinin belli olup her zaman değiştirilebileceğini ve yenisinin alınabileceğini, somut olayda 6361 Sayılı Kanunun 19/2 maddesinin MK’nun 684.maddesine göre daha özel bir hüküm niteliğinde olduğunu, dolayısıyla 6361 Sayılı Kanunun 19/2 maddesinin uygulanması gerektiğini, bu nedenle itirazların reddi gerektiğini ileri sürmüştür. Davacı ve davalı arasında 19/10/2016 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin düzenlendiği ve bu sözleşmenin 24/10/2016 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Davacı tarafından davalı ve dava dışı kefillere gönderilen 08/05/2019 tarihli 10405 yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde; taraflar arasındaki 24/10/2016’da tescil edilmiş sözleşmeye atıf yapılarak 2091,83 EURO kira, 47,81 EURO temerrüt borcunun ödenmediği, ayrıca 28,98 TL masraf ve faiz borcunun da ödenmediği belirtilerek bunların 60 gün içinde ödenmesinin istendiği, 60 günlük süre içinde ödenmezse 3 gün içinde malların tesliminin istendiği ve ayrıca sözleşmenin feshedilebileceğinin bildirildiği, ihtarnamenin 11/05/2019 tarihinde muhataplarına tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı tarafından davalı ve dava dışı kişilere gönderilen 08/05/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde; 07/09/2016 tarihli sözleşmeye atıf yapılarak 9.487,82 EURO kira, 212,09 EURO temerrüt borcunun 60 gün içinde ödenmesinin istendiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 26/03/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacının davalıdan … numaralı finansal kiralama sözleşmesi gereğince 9.570,01 EURO alacaklı olduğu, … numaralı sözleşme gereğince de 2.205,16 EURO alacaklı olduğu, binalardaki asansörlerin ikinci el piyasasında sadece hurda olarak kullanılabileceği ve sökülmeleri durumunda mevcut değerlerinden %75 oranında değer kaybedeceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama konusu malın iadesi talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbire itirazın kabulü kararına yöneliktir. Davacı ile davalı arasında finansal kiralama sözleşmesi imzalanmış olup davacı taraf, davalının kira borçlarını ödemede temerrüde düştüğünü iddia ederek eldeki davayı açmıştır. İşbu dava açılmadan önce İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1219 D.İş sayılı dosyasında finansal kiralama konusu malların yediemin olarak davacıya ihtiyati tedbir yoluyla teslimine karar verildiği anlaşılmaktadır. Finansal kiralama konusu malların asansörler olduğu ve bir kısım kat malikleri tarafından bu ihtiyati tedbir kararına itiraz edildiği ve mahkemenin de istinafa konu kararı verdiği görülmüştür. Dosyada mevcut 26/03/2020 tarihli bilirkişi raporu içeriğinden de anlaşılacağı üzere söz konusu asansörlerin Sarıyer’de bulunan … Apt. … ve … blok binalarında kullanıldığı, bu asansörlerin ikinci el piyasasında sadece hurda niyetine kullanılabileceği ve sökülmeleri halinde mevcut değerinden %75 oranında değer kaybedeceğinin belirtildiği görülmüştür. Söz konusu asansörlerin bulunduğu binalarda kat maliklerince kullanıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Muteriz kat maliklerinin ileri sürdüğü hususlar, asansörlerin halen kullanımda olması, sökülmeleri halinde hurda olarak mevcut değerlerinden %75 oranında kaybedeceği hususları gözetildiğinde, davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmeyerek reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.01/10/2020