Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1250 E. 2020/1426 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1250 Esas
KARAR NO: 2020/1426
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/01/2020
NUMARASI: 2020/13 2020/24
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 18/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, Küçükçekmece C. Başsavcılığı’na yaptıkları suç duyurusu sonucunda şikayete konu olan ürünlerin taklit olduğunu ve ürünlerin müvekkili şirketin … markasına tecavüz teşkil ettiğinin tespitini, 8 adet taklit ürüne el konulmasına, bu ürünlerin imhasına, bu talepleri uygun görülmediği takdirde el konulan ürünler üzerinde müvekkiline mülkiyet hakkı tanınmasına, davalıların bu fiilleri nedeniyle elde ettikleri net kazancın SMK’nın 151/2-b maddesi uyarınca tespiti ile bu miktara hakkaniyete uygun bir payın da eklenerek davalılardan tazminat olarak tahsiline, ancak davalıların bu işten ne kadar kazanç elde ettikleri bu aşamada bilmelerinin mümkün olmadığı için HMK’nun 107/2 maddesi gereğince ilerde arttırılmak üzere bu aşamada her bir davalıdan 1.000 TL olarak belirsiz alacak şeklinde istediklerini belirterek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, müvekkilinin yurt dışından yasal yollarla ithal ettiği 7 adet rulmanı diğer davalıya fatura karşılığında sattığını, dolayısıyla davanın reddi gerektiğini bildirmiştir. Mahkemece, işbu dava dosyası başlangıçta Bakırköy 1.FSHHM’nin 2019/389 esas sayılı dosyasında açılmış iken 23/12/2019 tarihli ara karar ile davacının maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, diğer talepler yönünden yargılamanın 2019/389 esas sayılı dosya üzerinden devamına karar verilmiş, daha sonra ise tazminat talepleri yönünden tefrik edilen dava aynı mahkemenin 2020/13 esas sırasına kaydı yapılmış ve 28/01/2020 tarihinde davanın tazminat davası olduğu, TTK’nun 5/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, arabuluculuğa başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davalı … vekili istinaf etmiştir. Davalı … vekili, istinaf sebebi olarak; hem esas dosyada, hem de tefrik edilen dosyada vekil olarak UYAP’a kayıtların yapılmış olduğunu, kararın da vekil olarak kendisine tebliğ edildiğini, ancak AAÜT’nin 7/2 maddesi gereğince lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken hükmedilmediğini bildirmiştir. Dosyanın incelenmesinde, karar başlığında davalı … vekilinin adının yer almadığı, UYAP ortamında yapılan incelemede ise davalı … vekilinin cevap dilekçesinin 26/12/2019’da 2019/389 esas sayılı dosyaya sunulduğu, üzerinde imza bulunduğu, tefrik kararının 23/12/2019’da verildiği, yine vekaletnamenin ise 26/12/2019’da 2020/13 esas sayılı dosyaya sunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüz nedeniyle açılan tazminat davasıdır. Mahkemece arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davalı … vekili istinaf etmiştir. Davalı …nin istinaf talebi vekalet ücretine yöneliktir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2 maddesi gereğince davanın dinlenebilmesi için öngörülen ön şartın yerine getirilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. Davalı … vekili tarafından dosyaya vekaletname ve cevap dilekçesi sunulduğu, bu nedenle vekalet ücretine hak kazandığı anlaşılmış olup davalı … vekilinin istinaf talebi yerindedir. Hal böyle olunca davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/01/2020 gün, 2020/13 Esas, 2020/24 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, 4-Peşin harcın yeterliliğine, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı … yararına AAÜT’nin 7/2 maddesi uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 7-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı …ne iadesine, 8- İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 30,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 178,60 TL’nin davacıdan alınarak davalı …ne verilmesine, 9-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 10-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/09/2020