Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1248 E. 2020/2252 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1248 Esas
KARAR NO: 2020/2252
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2019
NUMARASI: 2019/167 E. – 2019/453 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Cezai Şart)
KARAR TARİHİ: 25/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalılar arasında ” …” adlı dizi film projesine ilişkin 28/09/2017 tarihli “Oyuncu Sözleşmesi” ‘nin imzalandığını, 20/12/2017 tarihli devir protokolü ile projenin yapımcılığının üçüncü kişilere devredildiğini, sözleşmenin devri kapsamında taahütlerin yerine getirilmemesi üzerine sözleşmeden doğan yükümlülükleri yerine getirilmesi hususunun yayıncı kuruluşa ihtar edildiğini, yayıncı kuruluşun ödeme yükümlüğünü yerine getirmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, icra takibine kısmi ödemede bulunan yayıncı kuruluşun borca itiraz etmesi üzerine bakiye tutar üzerinden İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/343 sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, oyunculuk sözleşmesinin, sözleşme süresince yapımcı dışında üçüncü bir gerçek veya tüzel kişinin yapımında veya bir yayın kuruluşunda oyunculukla ilgili görev alınamayacağı yönündeki 6/c ve 7(d) hükmü, “Sözleşme kapsamındaki hak ve vecaiblerini yapımcının önceden yazılı izni olmaksızın kısmen ve/veya tamamen üçüncü şahıslara devir, temlik ve ciro edilemeyeceği” yönünde devir yasağına ilişkin 7/(i) ve 8/2. Hükmü, “Sözleşme kapsamında yapımcıya ait gizli bilgilerinin üçüncü kişilerle paylaşılamayacağı” yönündeki 10/(d) bendi hükmü davalı taraflarca ihlal edilerek sözleşmeye aykırı davranılmış olup belirtilen madde hükümlerinin ihlali nedeniyle ahde vefa ilkesine aykırı davranan davalıların cezai şart ihlal sayısının tespit edilerek cezai şart alacaklarının miktar olarak tespitini, fazlaya ilişkin hakları ile diğer hakları saklı olmak üzere şimdilik 100,00-TL cezai şartın temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi oranında ticari temerrüt faiziyle birlikte alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep vetmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafla dava dışı yayıncı kuruluşun sözleşme ilişkisinin, devir yoluyla sona ermesinin, davacının bu sözleşmeyi devam ettirme çabasının, hakkın kötüye kullanılmasına yönelik örnek teşkil ettiğini, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi değil Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri’ nin olduğunu, görevsizlik kararı verilerek davanın İstanbul Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ ne gönderilmesini, sözleşmenin devrinde sözleşmeye bağlı bütün hak ve borçlar devredenden devralana geçtiğini, davacı tarafın oyuncu sözleşmesini feshetmemesi dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….her ne kadar davacı taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği davalı oyuncunun sözleşme süresince yapımcı dışında üçüncü oyunculukla ilgili görev alınamayacağı yönündeki 6. ve 7(d) hükümleri ile sözleşme kapsamındaki hak ve vecaiblerini yapımcının önceden yazılı izni olmaksızın kısmen ve veya tamamen üçüncü şahıslara devir, temlik ve ciro edilemeyeceği” yönünde devir yasağına ilişkin 7/(i)ve 8(2) hükmü, ” sözleşme kapsamında yapımcıya ait gizli bilgilerin üçüncü kişiler ile paylaşılamayacağı” yönündeki 10 (d) bendinin davalı taraflarca ihlal edilerek sözleşmeye aykırı davranıldığı, belirtilen madde hükümlerinin ihlali nedeniyle ahde vefa ilkesine aykırı davranan davalıların cezai şart ihlal sayısının tespit edilerek cezai şart alacaklarını tespiti ile fazlaya ilişkin haklarını ile diğer hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL cezai şartın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili talep etmiş ise de; 6100 HMK’nın 114/1-d maddesi gereği davanın kaynağının oyunculuk sözleşmesi olduğu bu sözleşmenin davadışı üçüncü kişiye devredildiği anlaşıldığı, gerekçesiyle uyuşmazlığın Fsek kapsamında cezai şart koşullarının oluştuğunun tespiti ile cezai şartın ödenmesine ilişkin olduğuna, 6100 HMK’nın 114/1-d maddesi gereği davanın kaynağının oyunculuk sözleşmesi olduğu bu sözleşmenin davadışı üçüncü kişiye devredildiği anlaşıldığından davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kararda taleple bağlılık ve sözleşmelerin nisbiliği ilkeleri uyarınca davanın asıl konusu olan Oyunculuk Sözleşmesini incelemesi gerekirken yanlış sözleşmenin incelendiğini, Oyunculuk Sözleşmesinin hiçbir zaman, hiçbir şekilde, hiç kimseye devredilmediği halde devredildiği gerekçesi ile maddi gerçekliğe aykırı karar verildiğini, gerekçeli kararda matbu bir gerekçeye yer verildiğini, isticvap talebinin karara bağlanmadığını, esasa girilmeden eksik inceleme ile karar verilmesini hatalı olduğunu, davanın konusunun 28.09.2017 tarihli Oyunculuk Sözleşmesinin ihlallerine ilişkin olduğunu, Birinci ihlalin davalının üçüncü kişilerden (yayıncı kuruluştan) ödeme alarak “Sözleşme kapsamındaki hak ve vecaiblerini yapımcının önceden yazılı izni olmaksızın kısmen ve/veya tamamen üçüncü şahıslara devir, temlik ve ciro edilemeyeceği” yönünde devir yasağına ilişkin 7/(i) ve 8/(2) hükmüne aykırı davranması olduğunu, İkinci ihlalin, üçüncü kişilerden ödeme alan davalının ödeme bilgilerini, ödeme tarihini, müvekkilinin ödeme yapıp yapmadığını, ödeme aracını, yani “ticari sırlarını” ifşa ederek “Sözleşme kapsamında yapımcıya ait gizli bilgilerinin üçüncü kişilerle paylaşılamayacağı” yönündeki 10/(d) bendi hükmüne aykırı davranması olduğunu, Üçüncü ihlalin davalının, müvekkili ile imzaladığı sözleşme yürürlükte iken başka bir yapım şirketi ile sözleşme imzalayarak “Sözleşme süresince yapımcı dışında üçüncü bir gerçek veya tüzel kişinin yapımında veya bir yayın kuruluşunda oyunculukla ilgili görev alınamayacağı” yönündeki 6/(c) ve 7/(d) hükmüne aykırı davranmasıd olduğunu, İhlallerin tespiti ile cezai şartın tahsilinin talep edildiğini, Başkaca taraflar ve başka bir sözleşme de olmadığını, Müvekkili şirket ile davalılar arasında ‘…’ adlı dizi film projesine ilişkin 28.09.2017 tarihli ‘Oyuncu Sözleşmesi’ imzalandığını, mahkemece Yapım Sözleşmesi’nin eki ya da ilişiğiymiş gibi algılandığını ancak Oyunculuk Sözleşmesinin hiçbir sözleşmenin eki, ilişiği ya da herhangi bir teferruatı olmadığını, devredilenin Yapım Sözleşmesi olduğunu, ilk sekiz bölüm Yapımcılık Sözleşmesinden doğan yapımcılık hakları dahi devredilmediğini, Oyunculuk sözleşmesindeki tüm hakların ise, ibra ve feshedilmediği sürece sözleşmenin 5/a maddesi gereği ilk sekiz bölüm için süresiz ayakta olduğunu, bu davanın konusunun 28.09.2017 Tarihli Oyunculuk Sözleşmesi’nin süresiz yürürlükte olan ilk sekiz bölümüne ilişkin olarak 6/(c) ; 7/(d) ; 7/(i); 8/(2); 10/(d) hükümlerinin davalı taraflarca ihlal edilmesi olduğunu, davalı oyuncunun, yayıncı televizyon kuruluşundan, yani Oyunculuk Sözleşmesi’nde imzası olmayan bir üçüncü kişiden de ödeme aldığını, bu hususta dekontun mevcut olduğunu, kararın gerekçesinin çelişkili olduğunu, dosyada mevcut delil durumu ile örtüşmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, oyunculuk sözleşmesine aykrılık iddiası ile cezai şartın tahsili istemine dayalı olarak açılmıştır. İlk derece mahkemesince uyuşmazlığın FSEK kapsamında cezai şart koşullarının tespiti ile ceza şart ödemesine ilişkin olduğuna, oyunculuk sözleşmesinin dava dışı üçüncü kişiye devredilmiş olması nedeni ile davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 28.09.2017 Tarihli Oyunculuk Sözleşmesinde; yapımcının …Ltd Şti, davalının oyuncu …, ajans/menejerin … AŞ olduğu görülmektedir. Sözleşme ile aynı tarihli olan Mali Haklar Devir Başlıklı belge ile davalı oyuncu, sözleşmede yer alan FSEK 21-25. md düzenlenmiş haklarını …’a devretmiş ve yine aynı tarihli belgeye göre mali hakların … AŞ’ye devredilmek üzere …’a devrettiğine ilişkin muvafakatname imzalamıştır. … isimli Tv Dizisi Yapım Sözleşmesi Ek Prtokol-1’de … AŞ, … , …, … Ltd Şti, taahhüt eden olarak …’nın yer almaktadır. 3 maddede; … isimli dizi yapım sözleşmesinin yapımcı ile taahhüt edenlerinin değiştirilmesi konusuna ilişkin olarak bu ek sözleşmenin düzenlendiği yer almış, ek protokolün tanzim tarihine ilişkin herhangi bir tarihe rastlanmamıştır. Protokolün 4.3 maddesi; “… ve taahhüt eden … TV Dizisinin 8.bölümüne kadar 8.bölüm dahil sözleşme yükümlülüklerine yerine getirmiş olup …’a iş bu bölümlere ilişkin doğmuş tüm hakları Sözleşmenin 5.1. Maddesi başta olmak üzere devrettiğini kabul, beyan ve taahhüt eder. … ve taahhüt eden …’ın 3.bölüme kadar vadesi gelmiş ödemeleri ifa ettiğini, vadesi gelmemiş ödemeleri ve gene sözleşmenin 17.3. Maddesinde belirtilen mahsuplaşma ile ifa yükümlülüğü dışında herhangi bir nam ve da altında yükümlülüğü olmadığını kabul eder” şeklinde düzenlenmiş olup davacı … sözleşmesinin ilk 8 bölümü yönünden doğacak hakların devredilmediğini ve cezai şart alacağı oluştuğunu da iddia ettiğinden davacının talebinin esas yönünden incelenmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-a-6 md gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ İLE, – İstanbul 2.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/167 Esas, 2019/453 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, – Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 2-İstinaf harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; – Davacı tarafça yapılan 32,50TL istinaf giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, – Davalı …’ın avansından kullanıldığı anlaşılan istinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 25/12/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.