Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1241 E. 2020/1416 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1241 Esas
KARAR NO: 2020/1416
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/02/2019
NUMARASI: 2019/84 2019/82
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 18/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tespit talep eden vekili, karşı yanın google adwords aracılığıyla müvekkilinin “…” ve “…” ibareli tescilli markalarının yönlendirici kod, metatag ya da anahtar sözcük olarak kullanılıp kullanılmadığının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek müvekkiline ait … ve … ibareli tüm markaların karşı tarafça google adwords aracılığıyla anahtar sözcük olarak alınarak reklam verilmesinin engellenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 27/02/2019 tarihinde alınan bilirkişi raporu gerekçe yapılarak karşı yanın gerçek kişi ya da tüzel kişi olarak gösterilmediği, her iki tarafın yerleşim yerinini mahkemenin yargı çevresi dışında kaldığı gerekçeleriyle HMK’nın 390/1 ve 391/2-a maddeleri gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, işbu kararın tespit ve tedbir isteyen vekilince istinaf edilmesi üzerine dairemizin 23/05/2019 tarih, 2019/1179 Esas – 2019/1189 Karar sayılı ilamıyla, yetkinin kesin olmadığı davalarda itiraz olmaksızın mahkemenin yetki konusunu ele alamayacağı, ayrıca karşı tarafa ait internet alan adının kayıtlı olduğu, buradan firma yetkililerinin tespitinin mümkün olduğu, yapılan incelemenin yeterli olmadığı, karşı taraftan reklam verilen anahtar kelimelere ilişkin şifre ve benzeri kayıtların ibrazının istenerek inceleme yapıldıktan sonra alınacak ek rapor ya da yeni bir rapordan sonra tedbirin değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın iadesine karar verildiği görülmüştür. Dairemiz kararından sonra mahkemece bilirkişiden ek rapor alınmış, söz konusu ek raporda; talep edene ait kelimeler ile eşleşen anahtar kelime olmadığı, karşı tarafa ait olduğu belirtilen reklam sitesine ait panelden dava konusu bahsi geçen kelimeler için negatif anahtar kelimeler listesinden detaylı inceleme yapıldığında, talep edene ait kelimelerin bazılarının “…, …, …, […] , […], […] , …” negatif anahtar kelimeler listesine eklendiği, değişiklik geçmişinin detaylıca incelendiği, 22/03/2019 tarihinde ve 28/09/2019 tarihinde işlem yapılarak negatif tam eşleme, negatif geniş eşleme olarak işlem yapıldığı, bu işlemin kök raporun tesliminden bir ay sonrasında yapıldığı, değişik iş dosyasının tespiti esnasında ilgili kelimelerin negatif anahtar kelimeler listesine alınmamış olduğunun anlaşıldığı, en sağlıklı sonuca varabilmek için google adwords’e yazı yazılarak bahsi geçen 18/02/2019 tarihinde karşı yana ait www…com internet sitesi için trendyolcom kelimelerin hangi hesaplar üzerinden kullanılarak reklam verilmiş olduğu, ilgili hesapların kime ait olduğuna dair kişisel bilgilerin talep edilmesi durumunda talep edenin markasına ait trendyolcom kelimelerini kullanan kişilerin karşı tarafla ticari veya kişisel bağlantısının olup olmadığının tespiti ile sağlıklı bir sonucu ulaşılabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Tespit isteyen vekili 24/02/2020 tarihli dilekçesiyle yapılacak araştırmanın sonuçsuz kalacağını, kök rapor gözetilerek ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi gerektiğini bildirmiştir. Mahkemece, 28/02/2020 tarihinde ek rapor içeriği ve davacı vekilinin beyanları gözetildiğinde yaklaşık ispat kuralının gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı tespit isteyen vekili istinaf etmiştir. Tespit isteyen vekili, istinaf sebebi olarak; dosyada alınan 20/02/2019 tarihli rapordaki tespitlere göre ihtiyati tedbir kararının verilmesi gerektiğini, müvekkilinin zarara uğradığının ortada bulunduğunu, dolayısıyla HMK’nın 390.maddesi uyarınca taleplerinin kabulü gerektiğini, yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini, google Ireland tarafından Türk Mahkemelerinin yetkisinin tanınmadığını, benzer bir davada İstanbul 2.FSHHM’nin bu konuda sonuç alınamayacağını gözeterek ara karar verdiğini, her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiğini, 20/02/2019 tarihli raporun karşı yanın müvekkili şirketin tescilli markasına reklam verdiğini tespit ettiğini, benzer dava konusu teşkil etmesi sebebiyle İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2018/270 Esas sayılı dosyasında alınan raporun da bu dava bakımından önemli olduğunu, buna göre alınan ilk rapor gözetilerek ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
GEREKÇE: Talep, markaya tecavüzün tespiti ve karşı tarafa ait siteye erişimin engellenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Daha önce taraflar arasındaki uyuşmazlıkla ilgili dosya istinaf incelemesi için dairemize gelmiş, dairemizin 23/05/2019 tarih, 2019/1179 Esas, 2019/1189 Karar sayılı ilamında belirtilen hususlarla ile ilgili olarak ek rapor ya da yeni bir rapor alınmasından sonra tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünden dosya ilk derece mahkemesine iade edilmiş olup bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda; en sağlıklı sonuca varabilmek için google adwordse yazı yazılması gerektiği, bundan sonra gerekli tespitlerin yapılacağının belirtildiği görülmüştür. Bunun üzerine talepte bulunan vekili ise kök rapordaki tespitlerin dikkate alınmasını, araştırmanın sonuçsuz kalacağını bildirmiştir. Gerek talepte bulunan vekilinin bu beyanları, gerekse raporların içerikleri ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, talepte bulunan vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen talepte bulunan vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Talep eden vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.18/09/2020