Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1237 E. 2022/1270 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1237 Esas
KARAR NO: 2022/1270
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2018
NUMARASI: 2016/462 E. – 2018/540 K.
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak)
KARAR TARİHİ: 04/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında genel kredi ve finansal kiralama sözleşmeleri imzalandığını, müşterinin kredi ve kira ve bedellerini geciktirdiği bunun üzerine kredi hesabının kat edildiği, borçluların adresten ayrıldıkları için tebliğ edilemediğini, 20.04.2016 tarihinde keşide edilen ihtar ile finansal kiralama sözleşmesinin 21. maddesi ve 6361 sayılı yasanlın 31/2 maddesine dayanarak yasanın 33. ve 22. maddesi gereği feshedildiği ihtaren bildirildiğini, kart edilen borçların tahsili amacıyla alınan ihtiyati haciz kararı ve kararının doğrultusunda borçlunun adreslerine hacze gidildiği, ancak borçlu ve finansal kiralama konusu makinelere rastlanılmadığını, yapılan yasal işlemler borçlunun bilinen hiçbir adreste bulunmadığını, kira borçlarını ödemediği gibi kiralamaya konnu makineleri da kaçırdığından 6361 sayılı yasanın 32/1 ve sözleşmenin 21 maddesine dayanılarak süre vermeden feshin haklılığını teyit ettiğini, sözleşmeye konu indüksiyon tünel tip ısıtma sistemi ve forkliftin taraflarına teslimi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.05.2018 tarih ve 2016/462 Esas – 2018/540 Karar sayılı kararıyla; “Dava, taraflar arasındaki 02/02/2015 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin fesh olunduğunun tespiti ile sözleşmeye konu malların davacıya teslimine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davalı, finansal kiralama bedelini ödediğini, yahut ödememesi gerektiğini, bedelin istenebilir olmadığını, Türk Medeni Kanunun 6. maddesi ve HMK. 200 ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca yasal delillerle kanıtlayamadığı, kendisine verilen süre içerisinde borcunu ödemediği, tüm bu nedenlerle sözleşme hükümlerine göre malın aynen iadesi ile yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle mülkiyeti davacı şirkete ait olan emtiaların davacıya aynen iadesine, ihtiyati tedbir kararının HMK’nın 397/2. maddesi gereğince karar kesinleşinceye kadar devamına” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davacı tarafından müvekkile usulüne uygun ihtarname gönderilmediğini, bu nedenle ihtarnamelerin temerrüde düşürmeye yeterli olmadığını, davanın reddi gerektiğini, Ayrıca davaya konu finansal kiralama ile ilgili dava tarihine kadar herhangi bir kira ödemesinde sıkıntı olmadığının bilirkişi raporuyla sabit olmasına rağmen, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin usule aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *05/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı finansal kiralama şirketinin FKS eki ödeme planına göre davalıdan finansal kiralamaya konu makine ve ekipman bellerinin geri ödenmesine ilişkin tanzim edilen kira planlarına göre dava tarihi itibarıyla gecikmiş bir kira alacağı bulunmamasına karşılık, genel kredi sözleşmelerine istinaden kullandırılan diğer kredilerinde aksamalar olduğu, davacı tarafından dava konusu makine ve ekipmanların 27.04.2016 dava tarihinden önce yerinde olmadığının öğrenildiği, resmi olarak ise 16.05.2016 tarihinde firma ve teslim olunan makine ve ekipmanın yerinde olmadığı tespitinden hareketle davalıdan olan finansal kiralamaya konu alacağının tehlikeye düştüğü hususundaki kararın mahkemeye ait olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiğinin tespiti ile sözleşmeye konu malların davacıya teslimi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca finansal kiralama konusu malın mülkiyeti davacı finansal kiralama şirketine aittir Sözleşmenin sona ermesiyle davacının malın iadesini isteme hakkı mevcuttur. Somut olayda, davalının finansal kira sözleşmelerinden doğan borç taksitlerini ödemeyerek temerrüde düştüğünden bahisle davacı tarafından gönderilen “Borçların 60 günlük süre içinde ödenmesi, aksi halde sözleşmelerin feshedilmiş olacağı, kiralanan malların 3 gün içinde teslim edilmesi gerektiği.” içerikli noter (Üsküdar … Noterliği’nin 20.04.2016 tarih ve … yevmiye nolu) ihtarnamesinin 22.04.2016 tarihinde bizzat davalıya tebliğ edildiği, yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, davacı tarafından verilen sürede davalı tarafından yapılan bir ödemenin bulunmadığı görülmüştür. Mahkemece aldırılan denetime elverişli bilirkişi raporunda “Davalının dava tarihi itibariyle finansal kiralama sözleşmesi kapsamında borcunun bulunmadığı, ancak genel kredi sözleşmesi kapsamında borcunun bulunduğu.” tespiti nedeniyle davalı sözleşmenin fesih koşullarının bulunmadığını ileri sürmüş ise de; davacı tarafından davadan önce yaptırılan tespit ve ihtiyati haciz işlemleri sırasında finansal kiralamaya konu malların davalı adresinde bulunmadığı, davalı işyerinde başka bir firmanın faaliyette bulunduğu, bu durumun da 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nun 31/2 maddesindeki, “Taraflardan birinin sözleşmeye aykırı harekette bulunduğu hâllerde, bu aykırılık nedeniyle diğer tarafın sözleşmeyi devam ettirmesinin beklenemeyeceği durumlarda sözleşme feshedilebilir.” hükmü uyarınca fesih nedeni olduğu, davalıya gönderilen ihtarnamede bu hususa değinildiği, bu nedenle mahkemece sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin tespiti ile kiralamaya konu malların davacıya iadesine ilişkin kararının isabetli olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yargılaması yönünden davalıdan alınması gereken 3.415,50 TL harçtan, peşin alınan 853,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,75 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.04/07/2022