Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1211 E. 2022/1237 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1211 Esas
KARAR NO: 2022/1237
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/12/2019
NUMARASI: 2017/614 2019/574
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu alacak tutarına, faize ve tüm ferilerine davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, itirazın hukuki dayanaktan yoksan ve usulsüz olduğunu, davalı şirketin müvekkili ile imzaladığı 30/01/2014 tarihli Konaklama Tesisleri Otel, Tatil Köyü, Motel, Apart Otel, Hostel, Pansiyon, Kamping, Belediye Belgeli Tesislere İlişkin Müzik Eseri Lisans Sözleşmesi akdedildiğini ve sözleşme kapsamında ödemekle yükümlü olduğu mali hak bedellerini ödemediğini, sözleşmenin süresi ve feshinin 8.maddesinde düzenlendiğini, davalı şirket tarafından herhangi bir fesih bildirimi yapılmadığını, sözleşmenin otomatik olarak yenilenmek suretiyle devam ettiğini, davalının sözleşme ile taahhüt ettiği ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, alacaklarının tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip konusu tutarların tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ettiğini, takibe konu toplam 20.886,69 TL olan asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı şirket aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirket merkezinin Antalya’da olduğunu, mahkemenin davaya bakmakle yetkisiz olduğunu, dosyanın Antalya Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak, davacının icra takibinde ileri sürmediği borç sebebini itirazın iptali davasında ileri süremeyeceğini, davaya konu icra takibinde borcun sebebi/dayanağı olmadığını, icra takibinde ileri sürülmeyen borç sebebini itirazın iptali davasında ileri sürmelerine muvafakatlerinin olmadığını, davacının sunduğu fatura ve belgelerde müvekkili şirket yetkilisinin imza ve onayı olmadığını, davacının düzenlediği faturaların ve fatura içeriklerinin müvekkili şirket yetkilisine teslim edildiğini ispatlaması gerektiğini belirterek, haksız davanın reddine ve icra takibinin iptaline, davacının %20’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/614 E. – 2019/574 K. sayılı kararıyla; “Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 30/01/2014 tarihli Konaklama Tesisleri Otel, Tatil Köyü, Motel, Apart Otel, Hostel, Pansiyon, Kamping, Belediye Belgeli Tesislere İlişkin Müzik Eseri Lisans Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden davacı tarafça düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibinin başlatıldığı, davalıya çıkartılan ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiği, davalının yetkiye yönelik itirazlarının takibe konu borcun para borcu olduğu dikkate alındığında yerinde olmadığı, davacı tarafından itiraz üzerine süresi içerisinde iş bu davanın açıldığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde ayrıntısı bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak (sözleşmede kararlaştırılan ödeme tarihleri dikkate alınarak yapılan ek rapordaki faiz hesabı hükme esas alınmıştır.) yapılan hesaplamaya göre davacının takip tarihi itibarı ile 16.680,52 TL sözleşme bedeli ve 3.714,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.394,92 TL davalıdan alacaklı olduğu, icra takibinde talep edilen faiz KDV’si için fatura düzenlenmediği bu nedenle bu yöndeki talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulü ile; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 16.680,52 TL asıl alacak ve 3.714,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.394,92 TL üzerinden, asıl alacağın takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz oranları üzerinden işleyecek faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekçeleriyle” davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilini davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, aralarında sözleşme ilişkisinin de bulunmadığını, yine taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin de bulunmadığını, bir an için sözleşme ve buna dayalı olarak borcun varlığı kabul edilse bile borç sebebinin icra takibinden ileri sürülmesi gerektiği, itirazın iptali davalarında takibe konu edilmeyen belgelere dayanılamayacağını, takipte ileri sürülen borç sebebinin itirazın iptali davasında değiştirilmesi imkanının da bulunmadığını, kaldı ki davacının dayandığı fatura ve belgelerde müvekkili şirket yetkililerinin imzasının bulunmadığını, şirketi temsil yetkisine sahip olmayan kişilerin imzası esas kabul edilerek yapılan incelemenin hukuka aykırı olduğunu, şirket imza sirküsü ya da ticaret sicil kayıtlarının istenmediğini, asıl alacağa faiz işletilmesi için temerrüd ihbarı gerektiğini, faturanın şirket yetkilisine teslim edildiğinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini ancak bu hususun halen ispat edilemediğini, faizin başlangıcında bilirkişinin fatura tarihinden önce bir tarihi esas alarak faiz hesabı yapmasına ve hesaplanan faiz miktarına itiraz etmelerine ve dosyanın yeni bir bilirkişiye gönderilmesini istemelerine rağmen bu taleplerinin değerlendirilmediğini bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine mali hak bedellerinin tahsili için toplam 20.886,69 TL için ilamsız icra takibi yapıldığı, dayanak olarak mali hak bedeli konulu faturaların gösterildiği, davalının icra dairesinin yetkisine ve borcun esasına yönelik itirazda bulunduğu ve takibin durduğu görülmüştür. Takip dosyası içinde bulunan 07/02/2014 tarihli müzik eserleri lisans sözleşmesi başlıklı sözleşmenin taraflar arasında düzenlendiği görülmüştür. Davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların 11/08/2015 tarihli 11.468,67’lik TL ve 05/08/2016 tarihli 12.210,84 TL bedelli faturalar oldukları görülmüştür. Dosyaya sunulan raporda bilirkişi, davacı tarafın davalı ile olan ticari ilişkisini takip ettiği cari (açık) hesabın 05/08/2016 (son işlem tarihi) itibariyle 16.680,52 TL borç bakiyesi verdiğini, davacı tarafın kendi ticari defter kayıtlarındaki hesaba göre dava tarihi itibariyle davalı taraftan cari (açık) hesap nezdinde 16.680,52 TL alacaklı olduğunu, davacı tarafından düzenlenen faturaların sözleşmeye uygun olduğunu, davacı yanın icra takibinde talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 2.218,05 TL olarak hesaplandığını, davacı tarafından icra takibinde talep edilen 630,08 TL’nin faiz KDV’si için fatura düzenlenmediğini, davacı tarafın hesaplanan faiz tutarı için talep ettiği KDV tutarının yerinde olmadığını, davacı tarafın asıl alacağı için icra takip tarihinden dava tarihine kadar geçen süre içinde 2.938,03 TL işlemiş faiz talep edebileceği toplam hesaplanan işlemiş faiz tutarının 5.156,08 TL (2.218,05 TL + 2.938,03 TL = 5.156,08 TL) olarak hesaplandığını, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirinin mahkemeye ait olduğunu, belirtmiştir. Bilirkişi ek raporunda, davalı tarafından, vadesinde ödenmeyen 2015 ve 2016 yılı mali hak bedellerine ilişkin 01/06/2015 ve 01/03/2016 vade tarihleri dikkate alınarak yapılan faiz hesabında, davacı tarafın dava tarihi itibariyle talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 6.652,43 TL (3.714,40 TL + 2.938,03 TL = 6.652,43 TL) olarak hesaplandığını, belirtmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davanın sözleşme kapsamında ödemekle yükümlü olduğu mali hak bedellerini ödemediğini iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davalı taraf, taraflar arasında ilişki bulunmadığını ileri sürmüş ise de, dosyaya sunulan sözleşme içeriğinde taraflar arasında müzik eserleri lisans sözleşmesinin düzenlendiği görülmüştür. Her ne kadar davalı tarafça davacının dayandığı fatura ve belgelerde davalı şirketin temsilcilerinin imzasının bulunmadığını ileri sürmüş ise de, davalının böyle bir hizmet almadığını ileri sürmediği anlaşılmıştır. Ayrıca davacının takipte dayanmadığı hususlara itirazın iptali davasında dayanamayacağı ileri sürülmüş ise de, davacının takipte 2015 ve 2016 yılı mali hak bedelleri konulu faturalara dayandığı ve takip dosyasında sözleşmenin bir fotokopisinin yer aldığı görülmekle, bu husustaki istinaf sebebi de yerinde değildir. Öte yandan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yapılmış, yapılan bilirkişi incelemesinde; davacı tarafın alacak kalemlerinin sözleşmeye uygun olarak hesaplandığı, faiz hesabının da sözleşme hükümlerine göre yapıldığı, bilirkişi raporlarının bu haliyle ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli nitelikte bulunduğu, bu itibarla ilk derece mahkemesince hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.393,17-TL harçtan, peşin alınan 348,29-TL (293,89+54,40 TL) harcın mahsubu ile bakiye 1.044,88-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.01/07/2022