Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1142 E. 2020/1737 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1142 Esas
KARAR NO : 2020/1737
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/70
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili, davalının müvekkili üretici Pangolin firması ile bu müvekkilinin bayisi olan diğer davacılar aleyhine İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2019/158 esas sayılı dosyasında tespit işlemi yaptırdığını, tespit yapılan 3 adet tescilli ve 5 adet tescilsiz kültür taşı tasarımlarıyla ilgili olarak davalıya karşı İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 2019/397 esas sayılı dosyasında hükümsüzlük davası açtıklarını ve iki adet tedbir kararı aldıklarını, davalının ise kötüniyetli olarak tespit dosyasında tedbir kararı aldırdığını, bu tedbir kararına itiraz etmeleri üzerine tespit davasında açılan esas davaya bakan İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 2020/8 esas sayılı dosyasında mahkemenin tedbir taleplerini kısmen kabul ettiğini, ancak hükümsüzlük davası açılmayan…. isimli taş tasarımlar için işbu hükümsüzlük davasını açma durumunda kaldıklarını, davalı şirket adına tescilsiz bulunan 8 adet bu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin haiz olmadığını, ayrıca bu tasarımların gerçek hak sahiplerinin de davalı şirket olmadığını, bu ürünlerin başka firmalar tarafından çok daha önce piyasaya sürüldüğünü, davalının kötüniyetli olarak bunların kendisinin olduğunu ileri sürdüğünü belirterek davaya konu tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini, ayrıca bu tasarımlardan doğan hakların davacılara ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin önlenmesi ve durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, İstanbul Anadolu 11.ATM’nin 2020/49 esas sayılı dosyasında haksız rekabete ilişkin dava açtıklarını, davacının davasına dayanak yaptığı Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/141 talimat sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunun şaibeli olduğunu, mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının yerinde olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 05/03/2020 tarihli ara kararla, dava konusu tasarımlar yönünden tasarımların tescilsiz olması nedeniyle dava süresince üçüncü kişilere devrinin önlenmesi konusunda marka kaydına tedbir konulması talebinin reddine, İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2019/158 D.İş sayılı dosyasından verilen tedbirlere yapılan itirazlar neticesinde mahkemenin 2020/8 esas sayılı dosyası üzerinden verilen karar doğrultusunda davalının hak sahibi olduğunu iddia ettiği tescilsiz tasarımlara iltibas oluşturduğu iddia edilen eylemler nedeniyle devam eden ihtiyati tedbir kararlarına çelişki oluşturacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden davacının, davalının davaya konu tescilsiz tasarımlardan kaynaklanan haklarına davacı ve üçüncü kişilere karşı ileri sürmesinin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Davacılar vekili, istinaf sebebi olarak; talebin reddi kararının hatalı olduğunu, bu davada tescilsiz tasarımlarla ilgili hükümsüzlük talep ettiklerini, davalının Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/141 talimat sayılı dosyasına sunduğu dilekçesinde yer alan ve tespitini talep ettiği ve taraflarınca da dava konusu yapılan tasarımların daha önce kamuya sunulmuş olmaları yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunmaması, tasarımların doğal yapısı gereği zorunlu görünümde olmalarından dolayı İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2019/158 D.İş sayılı dosyası üzerinden verilen tedbirlere yapılan itirazlar sonucu mahkemenin 2020/8 esas sayılı dosyası üzerinden aldırdığı tedbir kararının bu anlamda bir önemi ve hukuki bağlayıcılığının kalmayacağını, davalı tarafın bu süreçte mahkemenin red kararı verdiğini, tedbir ara kararı sonucunda müvekkillerine karşı tedbir kararı ile tüm haklarını acımasız ve ticari itibarı zedeleyecek şekilde kullanacağını aşikar olduğunu, zira dava sonunda bu hakların elinden gitme durumu bulunduğunu, 2019/158 D.İş sayılı dosyasından davalının aldırdığı tedbir kararına itiraz ettiklerini ve esas davaya bakan mahkemenin 2020/8 esas sayılı dosyasında mahkemenin itirazla ilgili olarak 23/01/2020 tarihinde verdiği kararın gerekçesine göre hükümsüzlük davası açılan taş tasarımlarına ilişkin davalının tespit dosyasından aldırdığı tedbir kararına itirazlarının kısmen kabul edilerek hükümsüzlük davası açtıkları taşlar yönünden tedbirin teminat karşılığında kaldırıldığını, buna rağmen gelinen bu aşamada mahkemenin bu tasarımlar yönünden bu kez tedbir taleplerini reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu, zira bu haliyle müvekkilleri nezdinde ciddi zararlar doğacağını bildirmiştir.
GEREKÇE:Dava, tescilsiz tasarımların hükümsüzlüğü talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacı taraf işbu davasında davalının bir kısım tescilsiz tasarımları bulunduğunu ve bunların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin bulunmadığını iddia ederek hükümsüzlüğünü istemiştir. Gerek davadaki talebin tescilsiz tasarımların hükümsüzlüğüne ilişkin olması, gerekse dosyadaki deliler ile mahkeme kararının gerekçesi gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacılar vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.19/10/2020