Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/114 E. 2020/104 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/114 Esas
KARAR NO : 2020/104
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI : 2018/622 2019/826
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin finans ve muhasebe bölümünde 02/01/2013 tarihinde çalışmaya başladığını, 20/06/2017 tarihinde ise müvekkilinin işten çıkarıldığını, işten çıkartılma sebebi olarak 01/01/2015 ve 14/06/2016 tarihleri arasında davalı şirketten 79.943,08 TL haksız kazanç sağlandığının iddia edildiğini, dava konusu senedin müvekkiline zorla ve baskı altında imzalattırıldığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının davasının zamanaşımına uğradığını, davacının aldığı iş avanslarından 79.943,08 TL kadar açık olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında işçi – işveren ilişkisi bulunduğu, başkaca alacak borç ilişkisi olduğuna dair dosya kapsamında bir tespitin yapılamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; davanın tümden kabulü gerektiğini, ayrıca davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; zamanaşımı süresinin geçtiğine dair itirazların dikkate alınmadığını, TBK’nun 39.maddesindeki sürenin dolduğunu, davacının iddialarını ispatlayamadığını, bononun nakden kaydı ile düzenlendiğini, davacının senedin farklı bir sebeple düzenlendiğini ispatlaması gerektiğini, kararın taraflarca hazırlama ilkesine aykırı verildiğini, bononun teminat bonosu olmadığını bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, davalı şirketin muhasebe ve finansman bölümünde bir süre çalışmıştır. Bu husus tarafların kabulündedir. Davacı taraf, davalı şirkette 20/06/2017 tarihinde işten çıkarıldığını iddia etmiştir. Dava konusu senedin tanzim tarihi de 20/06/2017’dir. Uyuşmazlık işçi-işveren ilişkileri nedeniyle verildiği iddia edilen bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. İşe girerken veya iş akdi devam ederken işveren tarafından işçiden aralarındaki iş akdi ile ilgili olarak alınan senetten dolayı çıkan uyuşmazlıklarda iş hukukunun uygulanması gerekir. Dolayısıyla bu hususlarda yapılacak yargılamada iş mahkemeleri görevlidir. Görev hususu kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden işin esasına girilerek yargılamanın sonuçlandırılması doğru değildir. Hal böyle olunca taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esasa dair yönler incelenmeksizin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esasa dair yönler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2019 tarih, 2018/622 esas, 2019/826 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği üzere iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine dair karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Bu aşamada taraf vekillerinin esasa dair istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına, 5-İstinaf peşin harçlarının talepleri halinde taraflara iadesine,6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 152,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalı tarafından yargılama gideri olarak yatırılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı tutarının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/01/2020