Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1133 E. 2020/1187 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1133 Esas
KARAR NO : 2020/1187 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/411 E.
DAVANIN KONUSU: Tedbir (Marka)
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ….. Firmasının rahmetli … felsefesinden hareketle teması … olan bir kısa film festivali düzenleme kararı aldığını, müvekkilinin 30/06/2016 tarihinde çalışmaya başladığını ve film festivalleri camiasında önemli isimlere de danışarak “Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali” ismiyle konu, hedef, amaç, yarışma şartnamesi, üst jüri dahil festival ekibinin de yer aldığı projesi hazırlayıp muhataplara gönderdiğini ve festivali yapmaya karar verdiğini, festivalin ne isminin ne de fikri alt yapısını oluşturan hiçbir metninde davalının tek bir satır katkısının bulunmadığını, festivalin ilkini 14-16 Aralık 2018 tarihinde 82 farlı ülkeden filmin katılımıyla gerçekleştirdiğini, Kültür ve Turizm Bakanlığının isteği üzerine bu sene 13-14-15 Aralık 2019 tarihinde festival şirket yerine İstanbul Sanat Paylaşım Derneği çatısı altında düzenlendiğini, buna ilişkin hazırlıkların hızla sürdüğünü, davalı …’ nun, Rahmetli … oğlu olması ve festivalde danışman olarak görev yapması davalıya anılan festivalin sahipliği sıfatını bahşetmediğini, Müvekkili firmanın “Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali” çalışmalarına 2016 yılında başladığını, davalının sürpriz bir şekilde müvekkili firmadan habersiz olarak festivalin adını kendi adına marka tescili yaptırdığını, bu tescile dayanarak da müvekkiline ve müvekkili firma yetkilileri olan … ve … adlı kişilere ihtarname gönderdiğini, telafisi önlenemez bir zararın doğma tehlikesi varsa mahkeme, ihtiyati tedbir kararı vermeye yetkili olduğundan, somut olayda şekli bir tescil belgesi nedeniyle müvekkilinin, gerçek hak sahibi olduğu bir ibare üzerinden festivalin engellenmesi ile karşı karşıya olduğunu, gerçek hak sahibi müvekkilinin olduğu markadan doğan hakların gerek müvekkiline gerekse bu sene düzenlenen İstanbul Sanat Paylaşım Derneğine karşı kullanmaması yönüne ters tedbir kararı verilmesini ve dava konusu 2019/20608 no.lu markanın dava kesinleşinceye kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI;İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarihli 2019/411 Karar sayılı ara kararıyla; “İhtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile tedbir talep eden eden tarafından karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, 50.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu Mahkememize depo edildiğinde; -Davalının 2019/20608 numaralı (Uluslararası Dostluk Film Festivali + şekil) markasından doğan hakların dava kesinleşinceye kadar davacıya karşı kullanılmasının önlenmesi için tedbir konulmasına, ” karar verilmiştir.
TEDBİRE İTİRAZ ve TEDBİR TALEBİ;Mahkemenin tedbir ara kararının davalıya 31/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-karşı davacı vekilinin 27/01/2020 tarihli dilekçesi ile davanın esasına ilişkin savunmalarını ileri sürerek müvekkili aleyhine verilen tedbir kararının kaldırılmasını, müvekkilinin markanın hem tescil sahibi olması hemde , proje sahibi olması gözetilerek, müvekkilinin asıl gerçek hak sahibi ve tescil sahibi olduğu markanın yeni girişimlerde davalı tarafça kullanılmasının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, hükümsüzlük davasının reddini, karşı davada 1.000 TL tazminat (fiili kayıp ve yoksun kalınan kazanç olarak belirsiz alacak olup ileride arttırılacaktır), 60.000 TL manevi ve 10.000 TL itibar kaybı tazminatının kabulünü talep etmiştir.
MAHKEME KARARI;İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/03/2020 tarihli 2019/411 Karar sayılı ara kararıyla; “Mahkemenin 12/12/2019 tarihli tedbir kararının, davalı tarafa 31/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu haliyle cevap dilekçesi ile yapılan itirazın HMK 394/2. maddesi gereği süresinde olmadığı” gerekçesi ile davalı – karşı davacı vekilinin itirazının reddine,-” karşı davanın, davalı-karşı davacının marka hakkına dayalı olarak açılmış salt tazminat davası olduğu, HMK 389. Madde gereğince ancak dava konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, kaldı ki dosya içeriğinden anlaşıldığı kadarı ile davalı-karşı davacı tarafından davalı ve bir kısım dava dışı şahıslara ilişkin olarak davalı-karşı davacının marka hakkına dayalı olarak İstanbul 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/390 E. Sayılı dosyasında dava açıldığı ve açılan davanın derdest olduğu” gerekçesiyle; davalı – karşı davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davalı- karşı davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu ve davacı şirketin müvekkilinin tescilli markasını kullanmaya devam etmesinin önünü açtığını, dosyaya sundukları deliller, Adli Bilişim Labarotuvarı Raporu, İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/271 D. İş dosyasından alınan rapor, Prof. Dr….tarafından Hukuki Mütalaa Uzman Görüşü incelenseydi dava ve karşı davanın bütün olarak değerlendirilebileceğini, tazminat sebebinin marka hakki ihlali olduğunu,”işbu tazminat davası açısından HMK 389. madde kapsamında olmayan” şeklindeki ret gerekçesinin Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, davalının 2019 ve 2020 yılında markayı kullanmayı gelenekselleştirdiklerinin sundukları delillerden anlaşıldığını, HMK 389. madde koşullarının oluştuğunu, ayrıca 6769 Sayılı SMK 159. maddede ki koşulların da oluştuğunu, müvekkilinin teknik işlerini davacı şirkete gördürdüğü 2018 festivaline dair tamamına yakını davacı tarafından düzenlenen/düzenlettirilen yazı, açıklama ve makbuzlara bakarak marka hakkı sahibi müvekkili aleyhine verilen ters tedbir kararının yasalara uygun olmadığını beyanla, itirazın reddi kararının kaldırılmasını ve tedbir taleplerinin kabulünü talep etmiştir.Davacı-karşı davalı vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E :Asıl davanın marka hükümsüzlüğü, karşı davanın ise maddi ve manevi tazminat davası olduğu, ilk derece mahkemesince 12/12/2019 tarihli ara kararıyla teminat mukabilinde davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne “Davalının 2019/20608 numaralı (Uluslararası Dostluk Film Festivali + şekil) markasından doğan hakların dava kesinleşinceye kadar davacıya karşı kullanılmasının önlenmesi için tedbir konulmasına, ” karar verildiği, tedbir ara kararının davalıya 31/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-karşı davacı vekilinin HMK 394/4 maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra, 27/01/2020 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesi ile tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince tedbire itirazın süresinde yapılmadığından reddi kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı karşı davacı vekilinin tazminata konu karşı davasında ; “markanın yeni girişimlerde davalı tarafça kullanılmasının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini” talep ettiği anlaşılıyorsa da, esasen karşı davada tecavüzün tespiti ve önlenmesine ilişkin talebinin bulunmadığı, sadece uğradığı maddi ve manevi zararlarının tazminini talep ettiği, taraflar arasında markaya tecavüz yönünden ayrı ve derdest İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/390 Esas sayılı başka bir davanın bulunduğu, ilk derece mahkemesinin dava konusu edilmeyen bir talep ile ilgili tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin gerekçesinin yerinde olduğu kanaatiyle, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davalı – karşı davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/07/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.