Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1132 E. 2020/1161 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1132 Esas
KARAR NO: 2020/1161
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/205
DAVANIN KONUSU: Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin alt yapı sistemleri sektöründe faaliyette bulunduğunu, müvekkilinin ülkede ve dünya çapında tanınmış ve yaygın olarak kullanılan “…” isimli … mucidi ve üreticisi olduğunu, müvekkilinin geliştirdiği özel bir sistemle kötü kokuların ve bakterilerin yayılmasını önleyen bir buluş gerçekleştirdiğini, bunun … tescil numarası ile TPMK nezdinde tescil edildiğini, davalı şirketin ise bu ürünlerin Türkiye, Almanya hariç dünya genelindeki distribütörü olduğunu, davalı şirket kurucusu ve müdürü olan … ile akrabası olan diğer davalı …’nın kötüniyetli işbirliği yaparak müvekkilinin patentinin aynısını TPMK nezdinde faydalı model olarak … tescil numarası ile tescil ettirdiğini, bilahare davalı şirketin bu ürünlerin aynısını üretip piyasaya sunduğunu, davalının faydalı modelinin müvekkilinin patentinin birebir kopyası olduğunu, istemlerin ve resimlerin dahi birebir alınıp faydalı model başvurusunda kullanıldığını belirterek davalı … adına tescilli bulunan faydalı buluşun yenilik özelliği bulunmadığından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalı şirketin patente tecavüzünün tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, tecavüze konu ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan araçlara el konulmasına, ayrıca davalı şirketin tecavüz teşkil eden fiillerinin önlenmesi, durdurulması, tecavüze konu ürünlere, bunların üretiminde kullanılan vasıtalara el konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin kurumsal bir firma olduğunu, faydalı modelin tescilli olduğunu, ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, davacının yapmış olduğu buluş başvurusuyla müvekkilinin tescilli olan faydalı modelinin birbirinden farklı olduğunu, davacının buluşu hakkında buluş basamağı bulunmadığını, davanın iyi niyetten uzak açıldığını bildirerek davanın reddini ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, 18/12/2019 tarihinde, bilirkişi raporları gerekçe yapılarak davalının faydalı modelinin yenilik unsuru taşımadığı, davalının üretiminin davacının … tescil numaralı … başlıklı patent kapsamında olduğu, benzer olduğu gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin “Davalı … yönünden İhtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜ ile tedbir talep eden eden tarafından karar tarihinden itibaren 1 HAFTALIK KESİN SÜRE içerisinde, 100.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu Mahkememize depo edildiğinde; 2-Davacının … tescil numaralı “…” buluş başlıklı patent kapsamında davalı … iş yerinde ÜRETİLMESİ VE SATIŞ YAPILMASININ YASAKLANMASINA 3-Davacının … tescil numaralı “…” buluş başlıklı patent kapsamına dayalı ürünlere EL KONULMASINA, MUHAFAZA ALTINA ALINMASINA, 4-Davacının … tescil numaralı “…” buluş başlıklı patent kapsamında münhasıran tespite konu ürünlerin üretildiğine ilişkin tespit yapılamadığından üretim araçları yönündeki ihtiyati tedbir taleplerin REDDİNE, 5-Davalı … yönünden, Davacının … tescil numaralı “…” buluş başlıklı patent kapsamında ürün üretildiği yada satış yaptığı tespit edilemediğinden bu davalı yönünden ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE” karar verilmiştir. Davalılar vekili, ayrıca vermiş olduğu tarihsiz dilekçeyle müvekkilinin üretiminin durduğunu ve daha da mağdur olmaması adına tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda; 25/02/2020 tarihli davalı vekilinin itiraz dilekçesinde itirazının gerekçesini belgelendirmediği, her ne kadar sonradan beyanda bulunulmuş ise de, sunulan belgeler incelendiğinde, bir kısmının yabancı dilde olduğu, tercümelerinin bulunmadığı, davaya konu patentin koruma süresinin tescil ile başlamadığı, kötüniyete ilişkin iddiaların yargılamayı gerektirse de, bilirkişi raporlarına göre davacının haklılığını yaklaşık olarak ispat ettiği gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiş, kararı davalılar vekili istinaf etmiştir. Davalılar vekili istinaf sebebi olarak; ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin üretiminin durduğunu, müvekkili şirketin mağdur olduğunu, davacının henüz davasını ispat edemediğini, delillerin toplanma aşamasında olduğunu, müvekkilinin tescilli faydalı modeline karşı ortada tescilli bir patentin dahi bulunmadığını, dosyaya gelen inceleme raporu uyarınca davacının buluşu hakkında buluş basamağının görülmediği, müvekkilinin tescilli faydalı modeline karşı yalnızca patent başvurusu ile bu başvuruya ilişkin buluş basamağı yoktur şeklinde uzman raporu da mevcut olduğu halde davanın reddi gerektiğini, istinaf taleplerinin kabul edilmesini istediklerini, yine davacının patent başvurusunun dünya üzerinde ilk olmayıp yenilik kriterlerine haiz olmadığı, buluş değeri bulunmadığını, müvekkilinin faydalı modeli ile karşı tarafın patent başvurularını birbirinden farklı olduğunu, müvekkilinin faydalı modelinin tescilinde granür yapılanmasının esas alındığını, davacının buluş başvurusunda ise aktif karbonun esas alındığını, alanında uzmanların raporuna göre müvekkilinin faydalı modelinin kopya olmadığı, teknolojiye uygulanabilir nitelikte bulunduğunu bildirmiştir. Yargılama sırasında alınan 10/09/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; www….com.tr internet sitesine ait arşiv kayıtlarının hali hazırda yayını bulunan internet sitesi ile benzer içeriğe sahip olduğu, 19/06/2010 tarihli arşiv kaydında tespite konu “…” isimli ürünün yayımının yapıldığı, 20/08/2010 tarihli arşiv kaydından “…” isimli ürünün yayımının yapıldığı, davalı tarafın patent tarihinden önce davacı tarafın dosyaya konu ürünlerini tanıtımının tespit edildiği, davalıya ait … buluş başlıklı faydalı modelin davacıya ait olduğu belirtilen … buluş başlıklı patentin kapsamında olduğu, davalıya ait faydalı model belgesinin davacı tarafa ait patent belgesi karşısında başvuru tarihi itibariyle yenilik şartını taşımadığı, ürünün haklı bir nedene dayanmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 05/12/2019 tarihli ek raporda ise; aynı görüşlerin tekrar edildiği görülmüştür. Davalı …’ya ait faydalı model belgesinin … tescil numaralı olduğu, buluş başlığının … şeklinde olduğu, 11/12/2018 tarihinde tescil başvurusunun yapıldığı görülmüştür. Davacının patent hakkını dava dışı bir şirketten devir aldığı, patentin logar kapağı koku filtre sistemi şeklinde olduğu görülmüştür. Dosyanın incelenmesinde, ihtiyati tedbir kararının davalı … şirketi vekili Av. …’a 12/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalılar vekili olarak dilekçe sunan Av. …’ın ise kendisinin vekil olduğunu beyan edip sürelerin başlamadığı ve ihtiyati tedbire itiraz ettikleri yolunda dilekçe sunduğu, bu dilekçenin tarihsiz olup UYAP ‘ta yapılan incelemede 24 Ocak 2020’de verildiği görülmüştür. Dosyada bulunan İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında düzenlenen iki adet haciz tutanağı bulunduğu, ilkinin 26/12/2019 tarihli olduğu, davalı … şirketinin işyerine gidildiği, tedbir kararının infazının istendiği, bilirkişinin tespit mahallindeki ürünlerle raporda tespit edilen ürünlerin aynı olduğu, tedbir işleminin uygulanmasında sakınca bulunmadığı yolunda beyanda bulunduğu, mahalde bulunan şahsa ihtiyati tedbir kararının okunduğu, 30/12/2019 tarihli haciz tutanağında ise tedbir kararının infazı için davalı şirketin işyerine gelindiği, bilirkişinin tespit işlemleri yaptığı, birçok ürüne tedbir kararının uygulandığı, malların yediemin olarak …’e bırakıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, patente tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise, ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına yöneliktir. Dosyanın incelenmesinde, ihtiyati tedbir kararının davalı şirket vekili olarak Av. …’a 12/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Her ne kadar daha sonradan davalılar vekili olarak dilekçe sunan Av. … kendisinin vekil olduğunu ve sürelerin başlamadığını ileri sürerek tarihsiz olarak 24/01/2020 tarihinde UYAP’tan dilekçe vermiş ise de, dosyanın UYAP’tan yapılan incelemesinde davalı şirketin yukarıda adı geçen Av. …’a 30/12/2019 tarihli vekaletname ile vekalet verdiği ve bu vekaletin dava dosyasında UYAP’ta taranmış olarak yer aldığı görülmüştür. Bir başka ifadeyle ihtiyati tedbir kararına itirazın davalı şirket tarafından süresinden sonra yapıldığının kabulü gerekir. Öte yandan söz konusu ihtiyati tedbirin infazı ile ilgili olarak davalı şirketin adresine 26/12/2019 ve 30/12/2019 tarihlerinde icra görevlilerince gidildiği, özellikle 30/12/2019 tarihli haciz tutanağında birçok ürünle ilgili olarak tedbir kararının uygulandığı ve malların şirket yetkilisi olduğu vekaletname içeriğinden de anlaşılan …’e bırakıldığı anlaşılmış olup bu yönden de davalı şirket yönünden itiraz süresinde değildir. Öte yandan yargılama sırasında mahkemece alınan rapor içeriklerinde bu ürünlerin 19/06/2010 ve 20/08/2010 tarihli arşiv kayıtlarından yayınının yapıldığı, davalı tarafın patent tarihinden önce davacı tarafın dosyaya konu ürünlerin tanıtımının tespit edildiği, davalıya ait … buluş başlıklı faydalı modelin davacıya ait olduğu belirtilen … buluş başlıklı patentin kapsamında olduğu, davalıya ait faydalı model belgesinin başvuru tarihi itibariyle yenilik şartını taşımadığının belirtildiği görülmekle davalılar vekilinin istinaf taleplerinin işin esası yönünden de yerinde olmadığı kanaatine varılarak istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.02/07/2020