Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1119 E. 2022/1074 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1119 Esas
KARAR NO: 2022/1074
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2018
NUMARASI: 2016/1114 E. – 2018/1109 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 6.250,00 TL’lik ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 50.000,00 TL’lik ve ferileriyle birlikte davacı müvekkilinin aleyhine zorla imzalattıkları sıralı vadeli toplamda 100.000,00 TL’lik 9 adet senetten yukarıda belirtilen iki adet senet için şüpheli … adına alacak takibi yaptıklarını, takibe dayanak yapılan senetlerin müvekkilinden senet yağması suretiyle davalılar ve yanlarında müvekkilinin görse tanıyabileceği 6 kişi de dahil olmak üzere tehdit, hakaret, cebir ve şiddetle … adına imzalatılarak takibe konan senetler olduğunu, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/24865 soruşturma numarası ile şikayet başlatıldığını, Gaziosmanpaşa Savcılığının 2015/31686 soruşturma ve 2015/19829 karar no ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, karara karşı İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/1584 değişik iş sayılı dosyasıyla itiraz edildiğini belirterek takiplere konu edilen 56.250-TL lik senetler ile ferilerinden ve takibe konulmamış toplamda 7 adet olan 6.250 şer TL lik bedelli toplam 43.750-TL lik senetlerden dolayı davalılara borçlu olmadıklarının tespiti ile senetlerin iptallerine, davalının haksız ve hukuka aykırı eylemleri nedeniyle davacının ruhsal çöküntüye düştüğü ve bu senetler nedeniyle başlatılan takiplere karşı itiraz ve şikayetleri ile ihtiyati hacze itiraz için yapılan 20.000-TL yargılama gideri ve davacının taşınmak zorunda bırakılması nedeniyle yapmış olduğu 10.000-TL masraf nedeniyle toplam 30.000-TL nin ve takibin kötü niyetli olması nedeniyle de %40 oranında kötü niyet tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili, davaya bakmaya görevli mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davalı olarak gösterilen …’in işi bu davada taraf sıfatının bulunmadığını, davaya konu senetlerin kayıtsız şartsız borç ikrarını gösteren kambiyo senedi niteliğinde olduğunu, sözü edilen senetler nedeniyle davacının müvekkili …’e borçlu olduğunu, senede karşı tanık dinletilmesini muvafakatlarının olmadığını, davacının kötüniyet tazminat taleplerini kabul etmediklerini belirterek davanın … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, görev itirazı nedeniyle dosyanın görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, haksız ve yersiz davanın ve kötüniyet tazminat talebinin reddine, davacının dava miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; “Davacı tarafından İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına konu 6.250,00 TL ve İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına konu 50.000,00 TL senetlerin davacıya tehdit ve cebir ile imzalatıldığı iddiası ile menfi tespit talep edilmiş ise de; İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/28 Esas sayılı dosyasında da davacının şikayeti üzerine açılan kamu davası sonucunda beraat kararı verildiği, davacı tanıklarının beyanlarında olaya ilişkin herhangi bir görgülerinin olmadığı, olaya dair görgüye dayalı bilgisi olan tanık bulunmadığı, davacının kendisine cebir ve tehdit yolu ile senet imzalatıldığı yönündeki iddialarını ispatlayamadığı, davaya konu senetlerin 6102 sayılı TTK’nun aradığı şartları taşıyan, usulüne uygun düzenlenmiş kambiyo senedi olduğu, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olması nedeniyle bu senetlerdeki alacağın aksinin aynı kuvvet ve mahiyetteki delillerle kanıtlanması gerektiği, davacı tarafça bu yönde herhangi bir delil ibraz edilmediği anlaşılmakla davanın davalılar … ve … yönünden reddine, davalı … yönünden ise feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davaya dayanak belgelerin kambiyo senedi vasfını taşımadığını, huzurda görülen davada, senetlerin şekil şartlarını taşımadığı ve kambiyo vasfı bulunmadığı hususu belirtilmiş ise de, bu husus gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre senet metninde düzenlenme yerinin, vadesinin, lehtarı ve bedelin hiç bir duraksamaya yer vermeksizin belirtilmemesinin ve kayıtsız şartsız bir borç ikrarının bulunmamasının senedi geçersiz kılacağını, takibe dayanak senette, lehtarın açıkça belirtilmediğinin de yapılacak kısa bir inceleme ile görüleceğini, ancak kambiyo senedi vasfına ilişkin bu itirazlarının mahkemece değerlendirilmemiş olup, hatalı bir şekilde icra takibine konu senedin kambiyo senedi vasfına haiz olduğunun belirtildiğini, yeterli ve gerekli inceleme yapılmaksızın, hatalı bir değerlendirme ile hüküm kurulduğunu, hem ceza dosyasında hem de huzurda görülen davada, davalıların müvekkile ve ailesine yönelik tehdit ve hakaret içeren mesaj ve sesli konuşma kayıtlarının mevcut olduğunu, dinlenen tanıklarca da işbu davaya konu senetlerin zorla imzalatıldığının teyit edildiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili ile davacının 12/07/2018 tarihli celsede davalı … hakkındaki davalarından feragat ettikleri yolunda beyanda bulundukları görülmüştür. Davalı … tarafından davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında senede dayalı olarak toplam 6.665,93-TL nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı, takip dayanağı senedin 10/07/2015 tanzim, 10/08/2015 vade tarihli, 6.250-TL bedelli, keşidecisinin davacı, lehtarının ise davalılardan … olduğu görülmüştür. Davalı … tarafından davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında senede dayalı olarak toplam 50.506,85-TL nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı senedin 10/07/2015 tanzim, 05/09/2015 vade tarihli, 50.000-TL bedelli, keşidecisinin davacı, lehtarının ise davalılardan … olduğu görülmüştür. Davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinde, 30.000-TL lik talep yönünden davalarını atiye terk ettiklerini beyan ettiği, takibe konu senetler nedeniyle …’e 56.250-TL borçlu olmadıklarının tespitine, yine davalı … ve …’e herhangi bir borçları olmadığının tespitiyle bu davalılardan %20 oranında kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini istedikleri görülmüştür. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen cevabi yazıda takipsizlik kararının verildiği anlaşılmıştır. İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin cevabi yazısında 2017/28 E sayılı dosyada sanığın davalı … olduğu ve hakkında yağma suçundan açılan kamu davası sonunda berat kararı verildiği görülmüştür. Davacının iddiaları doğrultusunda tanıklarının duruşmada dinlenildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve alacak davasıdır. Davacı taraf menfi tespite konu senetlerin tehdit ve zorla alındığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Senedin zorla alındığı iddiası her türlü delille ispatlanabilir. Nitekim mahkemece de bu konuda davacı tarafın tanıkları dinlenilmiştir. Davacı tarafın tanıkların beyanlarının senedin zorla imzalatıldığına dair doğrudan görgüye dayalı bir bilgi içermedikleri anlaşılmıştır. Davacı taraf iddiasının usulüne uygun delillerle kanıtlayamamıştır. Her ne kadar senetler kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığı ileri sürülmüşse de dosyada bulunan senetlerin incelenmesinde bono vasfında oldukları görülmüştür. Öte yandan davalı … hakkında yağma suçundan dolayı cezalandırılması için kamu davası açılmış ise de davanın yargılama sonunda beraat ettiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenmediği ileri sürülmüş ise de dairemizce istinaf aşamasında Uyap ortamından başka birimden dosya görüntüleme bölümünde yapılan araştırmada kararın Yargıtay’da temyiz isteminin reddedilmek suretiyle kesinleştiği görülmüş ve konuya ilişkin evrak Uyaptan alınarak dosyaya eklenmiştir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi karanına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.15/06/2022