Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/110 E. 2020/296 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/110 Esas
KARAR NO: 2020/296
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/255
DAVANIN KONUSU: Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)|Patent (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin 2017 yılında kendi teknik bilgi ve becerisiyle “Gelişmiş Kızılötesi İşaretleme Oyunu” projesi kapsamında kızılötesiyle çalışan bir çeşit … sistemi ürettiğini, müvekkilinin tasarladığı tüfek, kafa bandı, yelek ve tüm bunların donanım ve yazılımlarından oluşan … sistemini 2017 yılı Ağustos ayında arkadaşları davalı …, abisi … ve dava dışı … ile paylaştığını, ilerleyen süreçte müvekkilinin patenti almak için TPMK’ya başvurduğunu, durumun 21/05/2019 tarihinde resmi bültende yayınlandığını, ancak davalıların Maltepe/İstanbul’da “…” isminde bir işletme kurduklarını ve müvekkilinin patent başvurusu yaptığı … tüfek ve ekipmanlarıyla oynanan oyunu oynatmaya başladıklarını, oyunun çok tuttuğunu, yüksek gelir elde etmeye başladıklarını, bunun üzerine müvekkilinin 4 Mayıs 2019’da internet üzerinden sistemi kapatarak kullanılmasını engellediklerini, davalıların, tarafların ortak arkadaşı olan …’den sistemin şifresini kırmalarını istediğini ve adı geçenin sistemin şifresini kırdığını ve davalıların … sistemini hukuka aykırı bir biçimde kullanmaya ve kazanç elde etmeye başladıklarını belirterek davalıların işletmesinde delil tespiti yapılması ve tecavüz fiillerinin önlenmesi amacıyla müvekkiline ait patent konusu … sistemine (tüfek, kafa bantları ve yelekler) el konulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, el konulan ekipmanlar üzerinde müvekkiline mülkiyet hakkı tanınmasına ve müvekkilinin uğradığı maddi zararların tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bilirkişiden ön rapor ve ön rapor üzerine ayrıca heyete yeni bilirkişiler eklenmek suretiyle rapor alınmış ve bu raporlar ile TPMK’dan gelen yazı cevabı birlikte değerlendirilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca raporda tespit edilen MAC adreslerinin kime ait olduğunun tespit edilmediğini, tespit sonlanmadan tedbir talebinin reddinin doğru olmadığını, yine raporun 8 ve 9.sayfalarında bilgisayarın davalı tarafa ait olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtildiğini, buna göre mahkemenin BTK’ya müzekkere yazarak IP ve MAC adresine sahip bilgisayarın davalılara ait olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, rapora beyan ve itirazlarının dinlenmeden talebin reddinin doğru olmadığını, rapora karşı beyan ve itirazlar sunma fırsatı tanınmadığını, oysa HMK 280/1 maddesi uyarınca rapora itiraz hakları bulunduğunu, mahkemece öncelikle HMK gereğince delil tespiti raporunun tebliğ edilmesi, rapora karşı bir diyeceklerinin olup olmadığının sorulması için iki haftalık süre tanınması gerektiğini, mahkemenin HMK’ya açıkça aykırı davrandığını, ayrıca patent hakkı tecavüze uğrayanların 6769 Sayılı SMK kapsamında koruma talep edebileceklerini, yine SMK’nun 97/4 ve 141/3 maddeleri uyarınca patent başvurusunun yayınlanmasından sonra vaki olan tecavüzlerin önlenmesi için SMK kapsamında dava açılabileceğini, İstanbul BAM 16.Hukuk Dairesi’nin 2018/2202 Esas – 1679 Karar sayılı ilamının da bu yönde olduğunu, davalıların keşif mahallindeki tüfekleri saklamaları, bu nedenle keşif yerine gelmediklerinin sabit olduğunu, mahkemenin dava konusu tüfekler ve gömülü yazılımların bulunduğu katların ihtaratlı olarak davalılardan sunmalarını istemesi gerektiğini, keşif sırasında telefonla davalıları aradıklarını, tüfek ve yazılım sistemlerini evlerinde sakladıklarını, bir gün sonra mahkeme kalemine teslim edeceklerini beyan ettiklerini, görüşme tutanağının dosyada mevcut olduğunu bildirmiştir. 19/09/2019 tarihli bilirkişi ön raporunda; davacının talebi üzerine yapılacak yerinde incelemenin sağlıklı olarak yapılabilmesi için heyete elektrik – elektronik bir mühendisi bilirkişinin eklenmesi gerektiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Heyete elektronik mühendisi bilirkişinin eklenmesiyle hazırlanan 04/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise; davalı tarafa ait bilgisayar, oyun yazılımının incelenememesi sebebiyle davacının sahip olduğu yazılımın davalılarca kullanılıp kullanılmadığının tespit edilemediği, bahsi geçen sisteme giriş yapan … IP ve … nolu MAC adresine sahip bilgisayarların davalı tarafa ait olup olmadığının tespit edilemediği, tespit mahallinde … nolu Gelişmiş Kızılötesi İşaretleme Oyunu buluş başlıklı patent başvurusunun kapsamında olarak değerlendirilecek herhangi bir durum görülmediği yolunda görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür. 23/10/2019 tarihli tutanak başlıklı belgede ise; talep edenin vekilince karşı tarafa ait olduğu beyan edilen … numaranın arandığı, kendilerinin bölgede olmadıklarını belirttikleri, tespit mahallini açamayacaklarını belirttiklerini, elinde bulunan ekipman, tüfek, çifleri ve bilgisayarı 24/10/2019 tarihinde mahkeme kalemine getireceğini söylediğini, tutanağın tespit isteyen vekili ile bilirkişiler tarafından imzalandığı görülmüştür. TPMK’dan gelen cevabi yazıda; delil tespiti isteyen adına başvurusu yapılan … sayılı patent başvurusunun başvuru aşamasının devam ettiği, üzerinde herhangi bir devir ve lisans kaydına rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür. Delil tespiti isteyen vekilince rapora karşı verilen itiraz dilekçesinde; bilgisayarların IP ve MAC adresinin BTK’dan sorularak yeniden dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesinin, ayrıca davalılarda bulunan tüfekler ve gömülü yazılımların bulunduğu kartların ihtaratlı olarak dosyaya sunulmasının istenerek dosyanın bilirkişiye tevdiini istediği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, patent haklarına tecavüz edildiği iddiasıyla tecavüze konu ekipmanlar üzerinde davacıya mülkiyet hakkı tanınması ve maddi tazminat talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacı taraf dava dilekçesinde, davalılara ait işyerinde karşı tarafa tebligat yapılmaksızın delil tespiti yapılmasını ve müvekkiline ait patente konu … sistemine (tüfek, kafa bantları ve yelekler) el konulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece mahallinde keşif icra edilmiş ve bilirkişiden rapor alınmış olup bilirkişi raporunda da değinildiği üzere bahse konu yerde sisteme giriş yapan bilgisayarların davalı tarafa ait olup olmadığının tespit edilemediği ve mahalde patent başvurusu kapsamında değerlendirilebilecek herhangi bir durum görülmediği belirlenmiştir. Dolayısıyla dosyanın mevcut delil durumu itibariyle ihtiyati tedbirin reddine karar verilmesinde usule aykırı bir yön bulunmamaktadır. Öte yandan davanın ilerleyen aşamalarında sunulacak deliller itibariyle mahkemeden yeniden talepte bulunulması mümkündür. Ancak bu aşamada tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usule aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.07/02/2020