Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1041 E. 2020/1223 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1041 Esas
KARAR NO: 2020/1223
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/02/2020
NUMARASI: 2020/107 2020/102
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirketin işyerinde 18/07/2019 tarihinde meydana gelen hırsızlık sonucu 65 adet çek ile boş çek yapraklarının ve nakit ile bir kısım araç anahtarlarının çalındığını, çeklerin iptali ve ödeme yasağı için çek iptali davası açtıklarını, bu çeklerden bir tanesi olan işbu davaya konu 12/01/2020 tarihli 5.400,00 TL bedelli çekin ise davalı … tarafından takibe konulduğunu belirterek, dava konusu çekin mülkiyetinin müvekkili şirkete aidiyetinin tespiti ile çekin istirdadına, eğer davalıya ödeme yapılmış ise ödenen meblağın faiziyle birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın çekin istirdadı istemine yönelik olduğu, çekin istirdadına ve bir miktar paranın ödenmesinin istendiği, davanın zorunlu arabuluculuk şartına tabi olduğu gerekçesiyle davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca davanın arabuluculuğa tabi olmadığını, konuyla ilgili İstanbul BAM 16.Hukuk Dairesi kararını da mahkemeye sunduklarını, durumun aciliyeti ve zarar doğmaması için tedbir talepli olarak bu davayı açtıklarını, bu noktada mahkemede en azından tedbir kararı verilmesini beklediklerini, açtıkları davanın konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ya da tazminat davası olmadığını, çekin istirdadını istediklerini bildirerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, çekin istirdadı davasıdır. 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır. Eldeki dava, çekin istirdadı davası olup konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin değildir. Dolayısıyla eldeki dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan değildir. Öte yandan dava dilekçesinde, şayet ödeme yapılmışsa ödenen meblağın faiziyle iadesi istenilmiş ise de, somut davada asıl talebin çekin istirdadı olup bu durum sonuca etkili değildir. Mahkemece açıklanan bu hususlar gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2020 tarih, 2020/107 esas, 2020/102 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 49,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 197,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/07/2020