Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/103 E. 2020/180 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/103 Esas
KARAR NO : 2020/180 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/257 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalı adına tescilli 2016/90926 tescil numaralı “…” ve 2016/47141 tescil numaralı “…” markalarının gerçek hak sahibinin davacı olduğu ve markaların kötüniyetli tescil edildiğinden bahisle; hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebiyle dava açtığı ve markaların devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir talep ettiği görülmüştür. İstanbul Anadolu 2.Anadolu FSHHM’nin 15.08.2019 tarihli tensip 13 numaralı tensip kararıyla; mahkemenin 15/08/2019 tarihli tensip ara kararı gereğince, Davacı vekilinin İhtiyati tedbir talebinin kabulü ile; Dava konusu 2016/90926 ve 2016/47141 numaralı marka tescil belgeleri davalı adına tescilli ise dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, davalının dava konusu markaları devretmek için ciddi bir girişimde bulunması, müşteri bulduğunu veya ekonomik zararının bulunduğunu ileri sürerek bu konuda delil ibraz etmesi halinde bu hususun tekrar ele alınmasına, bu hususta TPMK’ya müzekkere yazılmasına, karar verilmiştir. Davalı vekilinin 22.10.2019 tarihli davaya cevap dilekçesinde; tedbir kararına ve teminatsız verilmesine itiraz ettiği anlaşılmıştır.Mahkemenin, 19.11.2019 tarihli duruşmalı inceleme sonunda verdiği ara kararında; tescil kaydının 3.kişilere devrinin önlenmesine yönelik tedbir kararı verildiği, davalının ticari faaliyetini engellemediği ve HMK’nin 392.maddesi gereğince, koşullar gerektiriyorsa teminatsız da verilebileceği, taraf değişikliğinin önlenmesi ve usul ekonomisi açısından, pasif tedbir niteliğinde olduğu gerekçesiyle, itirazın reddine karar verdiği görülmüştür.
Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; kararın gerekçesinde teminata hükmedilmemesinin nedeninin açıkça belirtilmediğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılması mümkün görülmezse teminata bağlanmasına karar verilmesini istediklerini, davacının markalarını 12.sınıfta tecil ettirdiğini, … markasıyla birlikte kullandığını, müvekkilinin markasının 11.sınıfta tescilli olduğunu beyanla tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin istinafa cevabında; tedbire itirazın süresinde yapılmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E : İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15/08/2019 tarihli 13 numaralı tensip kararıyla, davada hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talep edilen davalı markalarının üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verildiği, tensip zaptının davalı şirkete 30/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 22/10/2019 tarihli davaya cevap dilekçesinde, tedbir kararına ve teminat alınmamasına itiraz ettiği görülmüştür.6100 Sayılı HMK 394/2 maddesinde “İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde,ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir.Davalı vekilinin HMK 394/2 maddesinde düzenlenen bir haftalık itiraz süresi geçtikten sonra yapmış olduğu itirazın süre yönünden öncelikli olarak incelenerek reddi gerekirken, esastan incelenerek red kararı verilmesi yerinde görülmediğinden, sonuç olarak davalı tarafın itirazının reddi kararı yerinde olmakla, istinaf başvurusunun reddine, ancak mahkemenin gerekçesi Dairemizce düzeltilmekle, ilk derece mahkemesinin 19/11/2019 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davalı vekilinin tedbire itirazının süre yönünden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin REDDİNE, 2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/11/2019 tarihli 2019/257 E. Sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, Davalı vekilinin tedbire itirazının süre yönünden REDDİNE 3-Alınması gereken 54,40 TL maktu istinaf harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/01/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.