Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1017 E. 2020/971 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1017 Esas
KARAR NO : 2020/971 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2020
NUMARASI : 2020/78 E. – 2020/101 K.
DAVANIN KONU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin finans ve muhasebe bölümünde 02/01/2013 tarihinde çalışmaya başladığını, 20/06/2017 tarihinde ise müvekkilinin işten çıkarıldığını, işten çıkartılma sebebi olarak 01/01/2015 ve 14/06/2016 tarihleri arasında davalı şirketten 79.943,08 TL haksız kazanç sağlandığının iddia edildiğini, dava konusu senedin müvekkiline zorla ve baskı altında imzalattırıldığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının davasının zamanaşımına uğradığını, davacının aldığı iş avanslarından 79.943,08 TL kadar açık olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında işçi – işveren ilişkisi bulunduğu, başkaca alacak borç ilişkisi olduğuna dair dosya kapsamında bir tespitin yapılamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; davanın tümden kabulü gerektiğini, ayrıca davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; zamanaşımı süresinin geçtiğine dair itirazların dikkate alınmadığını, TBK’nun 39.maddesindeki sürenin dolduğunu, davacının iddialarını ispatlayamadığını, bononun nakden kaydı ile düzenlendiğini, davacının senedin farklı bir sebeple düzenlendiğini ispatlaması gerektiğini, kararın taraflarca hazırlama ilkesine aykırı verildiğini, bononun teminat bonosu olmadığını bildirmiştir. İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2019 tarih, 2018/622 esas, 2019/826 karar sayılı kararı ile Davanın Kısmen Kabulüne ilişkin kararına karşı davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Dairemizin 24/01/2020 tarihli 2020/114 Esas-2020/104 Karar sayılı kararıyla; “Uyuşmazlığın işçi-işveren ilişkileri nedeniyle verildiği iddia edilen bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, işe girerken veya iş akdi devam ederken işveren tarafından işçiden aralarındaki iş akdi ile ilgili olarak alınan senetten dolayı çıkan uyuşmazlıklarda iş hukukunun uygulanması gerektiği, dolayısıyla bu hususlarda yapılacak yargılamada iş mahkemelerinin görevli olduğu ” gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esasa dair yönler incelenmeksizin kabulüne, İstanbul İş Mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2020 tarih, 2020/78 esas, 2020/101 karar sayılı kararı ile; “Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
-Mahkeme kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklandığı, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, davaya konu icra takibinin dayanağı olan 120.000,00 TL bedelli senedin, davacı ile müvekkili arasında iş akdi sona erdikten sonra düzenlendiğini, davacının iş akdinin müvekkili tarafından 20/06/2017 tarihinde feshedildiğini, icra takibi ve dava tarihinde davacının müvekkilinin işçisi olmadığını, davaya konu borcun sebebinin, dava dilekçesindeki açıklamaların aksine-iddia edilen 79.943,08 TL haksız kazanç olmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE; Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davacının, davalı şirketin muhasebe ve finansman bölümünde çalıştığı, tarafların kabulündedir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde davacının davalı şirkette 20/06/2017 tarihinde işten çıkarıldığı kabul edilmiştir. Dava konusu senedin tanzim tarihi de 20/06/2017’dir.
Uyuşmazlık işçi-işveren ilişkileri nedeniyle verildiği iddia edilen bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. İşe girerken veya iş akdi devam ederken işveren tarafından işçiden aralarındaki iş akdi ile ilgili olarak alınan senetten dolayı çıkan uyuşmazlıklarda iş hukukunun uygulanması gerekir. Dolayısıyla bu hususlarda yapılacak yargılamada iş mahkemeleri görevlidir. Görev hususu kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. İlk derece mahkemesince, Dairemizin 6100 Sayılı HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince verilen ve kesin nitelikte olan 24/01/2020 tarihli 2020/114 Esas-2020/104 Karar sayılı kararı gereğince, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine ve dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince REDDİNE,2- Görevsizlik kararı nedeniyle usuli işlemlerin yürütülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,3-Alınması gereken 54,40 TL maktu harç peşin alındığından, başka harç alınmasına yer olmadığına,4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 31,50 TL (posta) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere 09/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.