Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/940 E. 2019/1946 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/940 Esas
KARAR NO : 2019/1946 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2018
NUMARASI : 2018/838 E., 2018/1104 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/10/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava dışı …. Tic.Ltd.Şti.’de 14.01.2011 tarihinden 03.07.2015 tarihine kadar aralıksız olarak kasiyer olarak çalıştığını, …. Tic.Ltd.Şti.’de çalıştığı süre boyunca kendisine küfür ve hakaret edilmesi, psikolojik baskı uygulaması nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini, bunun neticesinde işçilik alacakları ödenmediğinden Bakırköy 32.İş Mahkemesinin 2015/357 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, yapılan yargılama sonunda davanın kabul ile sonuçlandığını ve Bakırköy ..cra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçlu ….Paz. Tic.Ltd.Şti. tarafından icranın geri bırakılması talep edilerek dosyaya 63.414,36 TL tutarında teminat mektubu sunulduğunu, müvekkil ile …Tic.Ltd.Şti. arasındaki davanın istinaf aşamasında olduğunu, müvekkilinin alacağına ulaşmasını engellemek amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden … tarafından 75.000 TL bedelli bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, takibin hiçbir hukuki ve geçerli dayanağının olmadığını, icra takibindeki borcu, imzaya ve yazıya itiraz ettiğini beyanla; davalıya borcu olmadığının tespitine, İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki dayanak senedin iptaline, İstanbul …İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasına müvekkili aleyhine haciz yapılmaması hususunda tedbir koyulmasına, takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :
Davalı vekili cevap dilekçesinde, öncelikle müvekkil ya da müvekkilin sahibi olduğu şirket ile davacı arasında işçi/işveren ilişkisinin olmadığını, davacının resmi veya gayri resmi olarak müvekkilin veya müvekkilinin şirketinin hiçbir zaman çalışanı olmadığını, somut davadaki uyuşmazlığın bir iş uyuşmazlığı olmadığını, menfi tespit davası yönünden Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, davacı tarafın iddialarının aksine …. Şti.’nin sahiplerinin … ve … olmadığını, ilgili şirketin tek ortağı ve sahibinin müvekkili olduğunu, davacının müvekkili ile aralarında bulunan arkadaşlık hukukuna dayanarak görüştüğünü ve müvekkilini borç para vermeye ikna ettiğini, davacının müvekkilinden 75.000 TL tutarında borç alarak ilgili senedi müvekkile verdiğini, davacının huzurdaki davasının müvekkile olan borcunu ödememek için verdiği çabadan öte olmadığını beyanla; öncelikle davacı yanın borçlu olmadığı yönünde menfi tespit istemli talebi yönünden görevsizliğine, mahkemece görevli olunduğu yönünden irade ortaya konulması halinde tensibin 3. ve 9.a maddelerinden sarfı nazar edilerek yargılamanın yazılı usule tabi olduğunun tespitine ve müvekilin işçisi olmayan davacının özlük dosyasının müvekkilden istenmesinden vazgeçilmesine, davacı yanın diğer haksız ve hukuksal mesnetten yoksun taleplerinin/davasının ve bu davaya bağlı tüm taleplerin reddine, açıkça haksız ve könüniyetli itirazı sebebiyle: takip borçlusu davacı yanın takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
Davanın ilk açıldığı İstanbul 23. İş Mahkemesi’nce ; “davanın açıldığı tarihte davalının adresinin Esenyurt ilçesi içerisinde olduğu, davaya konu işin yapıldığı yerin de Esenyurt ilçesi içerisinde bulunduğu, Esenyurt ilçesinin yargı çevresi olarak Bakırköy Mahkemelerinin yargı çevresi içerisinde bulunduğu, iş davalarında yetkili mahkemenin 5521 Sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca davalının dava açıldığı tarihteki ikamet adresi ile işçinin işini yaptığı yer mahkemesi olduğu, bu yetki kuralının kesin olduğu ve Mahkemelerce kesin yetki kuralının re’sen göz önünde bulundurulmasının zorunlu olduğu” gerekçeleriyle 6100 Sayılı HMK’nın 114. ve 115. maddeleri uyarınca açılan davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Bu kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi tarafından yapılan incelemede, verilen kararda usul ve yasa anlamında bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf talebi reddedilmiş ve dosya Bakırköy 22. İş Mahkemesine tevzii edilmiştir.Bakırköy 22. İş Mahkemesi senet alacaklısı ve senet borçlusu arasında işçi /işveren ilişkisi bulunmadığından bahisle mahkemenin görevli olmadığını, menfi tespit isteminin kambiyo senedine dayalı olması nedeni ile Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görev yönünden usulden red kararı vermiş ve bu karar istinaf kanun yoluna başvurmaksızın kesinleşmiştir.Dosyanın tevzii edildiği Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkmesi tarafından da kök ilişkinin işçi/ işveren ilişkisi olması nedeni ile iş mahkemesinin görevli olduğunu gerekçe alarak karşı görevsizlik kararı vermiş ve bu karar istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davalı vekili istinaf etmiş ve taraflar arasında iişçi/ işveren ilişkisi bulunmadığı nedenle davayı görmeye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu ve bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Eldeki dava İstanbul…İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası üzerinden … tarafından 75.000 TL bedelli bonoya dayanılarak yapılan takipten dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin bir menfi tespit davasıdır. Kambiyo senedinin borçlusu davacı ile kambiyo senedi alacaklısı arasında işçi/işveren ilişkisi yoktur. Bu nedenle yargılamanın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olup, ilk derece mahkemesinin görev yönünden usulden red kararı yerinde olmadığından kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 – Davalı yanın istinaf talebinin KABULÜ ile ; ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353 /1- a -3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA
2-Yargılamaya devam edilmesi için dosyanın İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE
3- İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı yana iade edilmesine
4-Davalı yanca yapılan başvuru harcı gideri 121,30 TL 2 tebligat gideri 28,00 TL posta gideri 35,00 TL ki toplam 184,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine
5- İnceleme duruşmasız yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a- 3 maddesi gereği KESİN olmak üzere ve oy birliği ile karar verildi.
01/10/2019