Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/919 E. 2019/953 K. 03.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R
DOSYA NO: 2019/919 Esas
KARAR NO : 2019/953
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2019
NUMARASI : 2018/492 Esas
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 03/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin www…..com.tr internet sitesinde “….” markasının kullanımlarının tespiti için Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/389 değişik iş sayılı doyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda, davalının izinsiz ve hukuka aykırı olarak yetkilisi ve sorumlusu olduğu www……com.tr alan adlı internet sitesinin , … aracılığı ile davacının tescilli “…” markasının anahtar sözcük şeklinde reklam verilmesi yoluyla kullanımını tespit ettiğini, anılan bilirkişi raporunda bilgisayar ve mobil cihazdan yapılan tespitte www…..com.tr sitesinin “….” markasını … reklam sisteminde anahtar sözcük olarak kullanıldığının net bir şekilde ortaya konulduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin belirtilen haklarına geri dönülmez ve artan şekilde zarar veren, itibarını ağır surette zedeleyen ve zedelemeye devam eden davalının müvekkilinin markalarını google …. Reklam yöntemi ile anahtar sözcük olarak kulanımının tedbiren engellenmesi ve eğer bu mümkün değilde www…..com.tr. sitesine erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Bakırköy 1.FSHHM’nin 07/12/2018 tarihli (14/12/2018 yazılma tarihli) ara kararıyla; davacı tarafın İhtiyati tedbir talebinin kabulüne, 25.000,00 TL nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu karar tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde ibraz edildiği takdirde; davalıların “…” ve “…” markalarını google …. Reklam Yöntemi ile anahtar sözcük olarak kullanlamalarının tedbiren önlenmesine, ihtiyati tedbir kararının uygulanması için yazılan müzekkerenin erişim sağlayıcılar birliği ile birlikte davalı yanlara tebliğine karar verdiği görülmüştür.Davalı vekili 03/01/2019 havale tarihli dilekçesi ile; ihtiyati tedbirin infazı için süresinde başvuru yapılmadığını, dolayısıyla kendiliğinden kalkmış sayılması gerektiğini ve alınan bilirkişi raporunun da müvekkilinin … kullandığı hususunda ispata yeterli olmadığını iddia ederek, Mahkemece verilen 07/12/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Bakırköy 1.FSHHM’nin 19.02.2019 tarihli ara kararıyla; duruşmalı olarak yaptığı incelemede; Mahkemece verilen 07/12/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının, davalıların davacı adına tescilli “…” ve “….” markalarını kullanılmak suretiyle, … reklam yönetimi ile anahtar sözcük kullanarak reklam verilmesinin engellenmesine yönelik olduğu, ihtiyati tedbir kararının davalıların ticari faaliyetlerini aksatacak, durduracak veya zarara uğratacak bir nitelikte olmadığı, yalnızca davacı adına tescilli markalar aracılığı ile google’da yapılacak aramalarda reklam verilmesinin önlenilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar vermiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; kanuni süre içerisinde tedbir kararının infazının istenmediğini, mahkeme kararının tedbirin davacının ticari faaliyetlerine zarar vermeyeceği yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin web sitesi reklamlarında markanın kullanıldığını gösterir delil bulunmadığını, davacı vekilinin süresinde tedbirin infazının istemediğini, davacı tarafın sunduğunu iddia ettiği dilekçenin fiziken ve Uyap kaydında bulunmadığını, teminatın 14.12.2018 tarihinde yatırıldığını, duruşmada kendilerine verilen dilekçenin teminat yatırma tarihinden 4 gün önce 10.12.2018 tarihli olduğunu, Bakırköy 1.FSHHM’nin 2018/389 Değ. İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunun, müvekkilinin davacı ticari markasını anahtar kelime olarak kullandığını ispatlamadığını, raporun yalnızca “…. üzerinde belirli ifadeler arandığında hangi reklamların çıktığını” gösterdiğini, anahtar kelime olarak seçtiğini ve teklif edildiğini kullanıldığını göstermediğini, çevrimiçi reklam hizmetinin algoritması gereği, reklamcının bu ifadeyi anahtar kelime olarak seçmemiş yada teklif vermemiş olmasına rağmen, söz konusu ifadenin …. araması sonucunda reklam görünmesinin söz konusu olduğunu, anahtar kelime kullanımı yoluyla marka ihlalinin gerçekleşmesi için ticari etkinin bulunması gerektiğini, beyanla tedbir kararının kaldırılması talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; davacının dilekçesinin HMK’nın 342.maddesinde düzenlenen, “geçerli bir başvuru sebebi ve gerekçesi, kararın tebliğ tarihi, karar özeti ve talep sonucunu karşılamadığını, usulden reddi gerektiğini, süresinde tedbir kararının infaz edildiğini, mahkemenin ara kararında bizzat mahkeme kalemi yazı işleri müdürünü görevlendirdiğini,. 10.12.2018 tarihli dilekçe ile kararın icrasını talep ettiklerini, teminatı da yasal sürede yatırdıklarını, mahkemenin 2018/389 Değ.iş sayılı dosyasıyla, davalının anahtar sözcük olarak kullanmak suretiyle verdiğinin tespit edildiğini, davacının savunmasını değiştirip genişletmesine muvaffakat etmediklerini, davalının negatif eşleme yaparak kolaylıkla … ibaresini reklamlarından kaldırabilecekken haksız kullanımlarını devam ettirdiğini, tedbir koşullarının oluştuğunu, davalının tedbir kararına itiraz süresini kaçırdığını, kararın 27.12.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, 07.01.2018 tarihinde itiraz ettiğini, beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir. Davalı vekilinin 03.01.2019 tarihli dilekçesi ile 07.12.2018 tarihli ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiği, tedbir kararının 27.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Bakırköy 1.FSHHM’nin 07/12/2018 tarihli (14/12/2018 yazılma tarihli) ara kararıyla, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin mahkemenin kararında hükmettiği teminatı 1 haftalık süre içerisinde 14/12/2018 tarihinde yatırdığı görülmüştür.Davalı vekilinin, ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde, tedbirin infazı için süresinde başvuru yapılmadığı itirazında bulundu ise de, mahkemenin 19/02/2019 tarihli duruşmalı olarak yaptığı incelemede; davalı itirazını değerlendirmediği, “tedbir kararının davalı yönünden zarar meydana getirmeyeceği, ticari faaliyetlerini aksatmayacağı” gerekçesiyle itirazın reddine karar verdiği, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu görülmüştür.6100 sayılı HMK 393/1 maddesinde “İhtiyati tedbir kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren 1 hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi halde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar.” hükmü düzenlenmiştir.Dosyanın UYAP kaydı ve fiziken incelenmesinde, davacı vekilinin ihtiyati tedbirin infazı talebini içeren dilekçesinin bulunmadığı, davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde, “10/12/2018 tarihli dilekçe ile kararın icrasının talep edildiğini” beyan ettiği anlaşılmışsa da, dilekçenin incelenmesinde davacı vekilinin; ihtiyati tedbir kararının dava dilekçesinde talep ettiği şekilde düzeltilmesi talebini içerdiği, mahkemenin tedbir kararının infazının istenmediği, HMK 393/1 maddesi hükmü gereğince 1 hafta içinde kararın infazı talep edilmediğinden, teminat yatırılmasının sonuç doğurmayacağı kanaatiyle, ilk derece mahkemesince davalı vekilinin itirazının kabulüne karar vererek tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına karar vermesi gerekirken, bu yöndeki itirazı hiç değerlendirmeksizin farklı gerekçelerle itirazın reddine karar vermesi yerinde görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin 19/02/2019 tarihli itirazın reddi kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin tedbire itirazının kabulü ile mahkemenin 07/12/2018 tarihli (14/12/2018 yazılma tarihli) tedbir kararının HMK 393/1 maddesi gereğince 1 haftalık süre içerisinde infazı istenmediğinden kendiliğinden kalmış sayılmasına, karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, Bakırköy 1.FSHHM’nin 19/02/2019 gün ve 2018/492 Esas sayılı itirazın reddi kararının KALDIRILMASINA,Davalı vekilinin, tedbire itirazının KABULÜNE, Bakırköy 1.FSHHM’nin 07/12/2018 tarihli (14/12/2018 yazılma tarihli) ihtiyati tedbir kararının HMK 393/1 maddesi gereğince 1 haftalık süre içerisinde infazı istenmediğinden kendiliğinden kalmış sayılmasına, İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/05/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.