Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/892 E. 2019/884 K. 19.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/892 Esas
KARAR NO : 2019/884
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1114
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin … A.Ş’de 25 yıldır CEO olarak görev yaptığını ve holdinge bağlı şirketlerde yönetim kurulu üyeliklerinin bulunduğunu, müvekkilinin eski eşinin intihar girişiminde bulunması sonucu eşinin tek yetkili ve tek ortağı olduğu …A.Ş unvanını şirketin piyasaya yüklü miktarda borcunun olduğunu, eski eşinin beyanıyla öğrendiğini, eşiyle boşandıklarını, boşanmanın ardından borçlu olduğundan bahisle müvekkilinin evine ihtiyati haci işlemleri başlatıldığını ve ihtiyati hacze dayanak belgelerde “avalimdir …” yazı ve imzalarının bulunduğu, söz konusu imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu bağlamda tespit edebildikleri 30’dan fazla çekin bulunduğunu, davalı tarafın elinde bulundurduğu 4 adet çekle ilgili olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığı ve ihtiyati haciz işlemleri uygulandığını, çeklerin 05/05/2018 tarihinde 144.500,00 TL, 06/05/2018 tarihli 141.500,00 TL, 07/05/2018 tarihli 210.000,00 TL ve 04/05/2018 tarihli 160.000,00 TL bedelli çekler olduğunu, davalı tarafından 04/05/2018 tarihli 160.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak alınan ihtiyati haciz kararının infazı ile 50 adet bilgisayarın haczedildiğini ve imzaya itiraz davası açıldığını, nitekim bu davaya konu 40.000 TL tutarlı diğer bir çekten ise ihtiyati haciz sorgusu neticesinde haberdar olduklarını, davalının bu çekle ilgili olarak İstanbul Anadolu 5 ATM’nin 2018/3324 D.iş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı aldığını ancak henüz bir işlem yapmadığını, davalının elinde bulundurduğu çeklerden yalnızca 4 tanesi üzerinden tahsil işlemine giriştiğini, müvekkilinin eski eşinin mektupları incelendiğinde, sahtecilik yapılarak haksız kazanç elde etme amacı güdüldüğünün anlaşılacağını, davalının çekler üzerinde haksız kazanç elde etmek istediğini, hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, hazırlık soruşturması sırasında alınan 12/07/2018 tarihli raporda, çekler üzerindeki yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini belirterek dava konusu 26/04/2018 tarihli 40.000 TL bedelli çekin ve ilerde ortaya çıkabilecek diğer çeklerin tahsili halinde müvekkilinin ilerde telafisi güç zararlara uğrama ihtimali bulunduğundan İİK’nun 72/2 maddesi uyarınca %15 teminat mukabilinde karşı tarafın müvekkili aleyhine elinde bulundurduğu tüm çeklerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel ihtiyati haciz, icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve yine 40.000 TL bedelli bu çekin müvekkili yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, İİK’nun 72/2.maddesindeki şartların oluştuğu, ancak davalının taraf olmayan dava dışı üçüncü kişileri bağlayacak nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, %20 teminat mukabilinde dava konusu 40.000 TL bedelli çek nedeniyle yalnızca davalı tarafından davacı hakkında yapılacak icra takiplerinin İİK’nun 72/2 maddesi uyarınca durdurulmasına, ayrıca davaya konu çekin üçüncü kişiler tarafından ibraz edilmesi hali saklı kalmak kaydıyla davalı tarafından ibraz edilmesi halinde muhatap banka tarafından ödeme yapılmamasına şeklinde karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin taleplerini kısmen kabul ettiğini, ancak üçüncü kişileri de kapsar şekilde karar vermediğini, TTK’nun 788.maddesi uyarınca kıymetli evrakın ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredildiğini, dolayısıyla davalının, dava konusu çekleri üçüncü kişilere devretmesi ve devralanın icra takibine konu etmesi halinde müvekkilinin def’ilerini ileri süremeyecek ve ihtiyati tedbir kararının bir anlamının kalmayacağını, dolayısıyla müvekkilinin malvarlığı haklarına haksız müdahale durumunun meydana geleceğini belirterek kararın düzeltilmesini ve ihtiyati tedbirin üçüncü kişileri de kapsar şekilde uygulanmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir kararına yöneliktir. Davacı taraf mahkemece verilen ihtiyati tedbirin üçüncü kişiler yönünden de etkinliğini sağlayacak şekilde verilmesini istemiş ise de, davanın tarafı olmayan kişileri etkileyecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden davacı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir.Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.19/04/2019