Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/848 E. 2022/85 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/848 Esas
KARAR NO: 2022/85 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2019
NUMARASI: 2018/113 E. – 2019/8 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davanın başta, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne açıldığı ve Mahkemece 2017/303 Esas, 2017/236 Karar ve 05/10/2017 tarihli ilamı ile yetkisizlik kararı verildiği ve kararın kesinleşerek dosyanın Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından tescil ettirilen “…” buluş başlıklı faydalı model belgesinin, müvekkilinin koruma süresi bitmiş “…” buluş başlıklı ve … firmasının tescil edilmiş ürünleri ile aynı veya ayırt edilemeyecek şekilde ortak unsurlu buluş ile benzer olduğunu, davalı buluşunun aynı tür mallar yönünden tescilli olduğunu ve yenilik unsurunu taşımadığını iddia ederek, davalı adına … sayı ile tescilli faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının koruma süresi bitmiş tasarımını ileri sürerek müvekkiline ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsuru taşımadığı iddiasının haksız olduğunu, müvekkilinin başvurusuna davacı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmaksızın huzurdaki davayı ikame etmesinin hakkın kötüye kullanması mahiyetinde olduğunu ve ayrıca davacının müvekkiline ait faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü istemeye hakkının da bulunmadığını ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22.01.2019 tarihli 2018/113 E. – 2019/8 K. sayılı kararıyla; “…tüm dosya kapsamı ve alınan rapor dikkate alınarak, … nolu faydalı model belgesinin …yayın numaralı doküman ile karşılaştırması neticesinde, her iki ürünün teknik detaylarının aynı olduğu, ürünlere ait teknik çizimler, işlevsellikleri ve görsel özellikleri ile tespit edildiği, davalı adına tescilli faydalı model belgesinin istemlerinde yer alan terimlerin geriye kalan kısmının, ürüne teknik bir özellik katmadığı, tekniğin bilinen durumuna ait bulunduğu ve davalı adına tescilli bulunan faydalı model belgesinin istemlerinden hiçbirisinin yenilik unsuru taşımadığı sabit olduğundan, faydalı modelin yenilik vasfı taşımaması nedeniyle davalı adına TPMK nezdinde tescilli … sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının aktif dava (husumet) ehliyeti ve hukuki yararı bulunmadığını. -Davanın dürüstlük kuralına aykırı olarak açıldığını, davacının koruma süresi bitmiş tasarımını ileri sürerek dava açtığını, davacının müvekkilinin başvurusuna süresi içerisinde itiraz etmediğini, karşı tarafta güven duygusu uyandırdıktan sonra, kendi yarattığı güvene aykırı davranışta bulunmasının MK 2. Maddesine aykırı olduğunu. -551 Sayılı KHK 156. Maddesinde “Faydalı Model belgesinin hükümsüzlüğünü, zarar gören üçüncü kişiler veya Cumhuriyet Savcılığı vasıtasıyla ilgili resmi makamlar veya bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendine göre faydalı model belgesi isteme hakkına sahip kişilerin” talep edebileceğinin” düzenlendiğini, davacının hükümsüzlük talep hakkının bulunmadığını, Avusturyalı firmanın ürününün müvekkilinden önce var olduğu varsayımında da, davacı Avusturyalı firmanın ürününü kopyalayıp kullandığından sonrasında kendileri aleyhine dava açamayacağını. -Bilirkişi raporundaki kanaatin fiiliyata ve hukuka aykırı olduğunu, günümüzde “araba” denilen aracın hepsinin ortak özelliklere sahip olduğunu, bilirkişinin ürünleri sadece istemler ve resimler üzerinden değerlendirmeye tabi tuttuğunu, ürünlerin istemler kısmında benzerlik gösterse de, asıl ve en önemli farklılığın, kutunun kurulumunda kullanılan tekerlek sisteminde yapılan işçilikte ortaya çıktığını, müvekkilinin ürününün davacı ürününden farklı olduğunu, bilirkişi raporlarında yer verilen Avusturya menşeli ürünün ise sadece üst kısmı mukavva kısmının benzerlik gösterdiğini, karton ayak ve tekerlek kısmının hiçbir benzerlik göstermediğini, Avusturya menşeli üründe kullanılan tekerlek kısmının çok daha fazla maliyetli ve fuar alanına ürün gitmeden kurulması gereken ve kurulduktan sonrada fuar alanında çok yer kaplayan ayrıca tutkal vb .ürün ile sabitlenmesi gereken bir yapıya sahip iken müvekkil ürününün çok daha küçük bir tekerleğe sahip (maliyet ve kalıp maliyeti olarak çok daha ekonomik), kurulması basit ve tutkal benzeri yan ürüne ihtiyaç duyulmadan kurulduğunu, bilirkişi raporundaki kıstasın dikkate alınması durumunda, hiçbir araç tekerlek firmasının FM yada patent alamayacağını, müvekkilinin ürününü diğer firmanın ürününden ayıran en önemli hususun iki tane karton ayağının olması olduğunu, bu şekilde hem maliyet azaldığını, hemde görsel zenginlik kazandığını, müvekkili firmanın tekerleği ile diğer firmanın tekerleği kıyaslandığında kullanım alanı ve üretim şeklinin farklı olduğunu, müvekkilinin tekerleğinin 33 gr gelirken ve çapı 5 cm iken, diğer firmanın tekerleğinin 118 gr geldiğini ve çapının 16 cm olduğunu, maliyet olarak 3,5 kat fazla olduğunu, müvekkilinin ürününün fuar alanında 10 sn gibi kısa bir sürede kurulduğunu ve stoklama anlamında yer tutmadığını, ortada Avusturya makamlarınca onaylanmış apostil şerhli belge bulunmadan değerlendirme yapıldığını. -Yeni bir bilirkişi atanma talebinin kabul edilmemesinin adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, istinaf başvurusunun reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER: Dosya içerisinde bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlardan, … sayılı “…” buluş başlıklı faydalı model belgesinin, 15/01/2004 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile davacı şirket yetkilisi adına tescil edildiği, 21/02/2014 tarihinde koruma süresinin dolduğu anlaşılmıştır. TPMK kaydından; 03/06/2015 başvuru tarihli, “…” buluş başlıklı, … sayılı faydalı model belgesinin, 03/06/2015 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile davalı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.İlk derece mahkemesince üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 25/06/2018 tarihli raporda; davacı tarafça dosyaya sunulan Avusturya menşeli dokümanın Almanca dilinde olması sebebiyle herhangi bir incelemenin yapılamadığının bildirildiği anlaşılmış, mahkemece talep edilmesi üzerine davacı vekili tarafından dosyaya tercüme evrak sunulmuştur. 06/06/2006 başvuru, 20/02/2008 yayın tarihli … sayılı Avrupa Patent belgesi tercümesinden, “Taşınabilir Bir Silindir Mekanizmasıyla İlgili Konveyın Cihazı” buluş başlıklı belgenin dava dışı …firması adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Patent belgesinin WIPO nezdinde de … sayı ile tescil edildiği anlaşılmıştır. Bilirkişilerden alınan 17/09/2018 tarihli 1. ek raporda; … sayılı dokümanın https:// …com /… adresinde yer aldığını, internet sitesinden edindikleri tasarıma ait teknik çizimde görüleceği üzere, tasarımın tamamen yekpare, gövdesi, kutusu, çekme kolu ile birlikte mukavva esaslı olup, alt ön kısımda 2 adet denge ayağı mevcut ve tekerleklerinin sökülüp takılabilir türden olduğunun tespit edildiğini, elektronik ortamda firmaya ait internet sitesindeki http://www…/ ürün resimlerinin bulunduğunu ve ürünün sitede “…” ismi ile pazarlandığını, davalıya ait “…” buluş başlıklı, … sayılı faydalı model belgesinin teknik çizimlerinde de görüleceği üzere, tasarıma ait teknik çizimlerde de görüleceği üzere, faydalı model tesciline sahip tasarımında, harici ve metal aksamdan oluşan, taşıyıcı bir araba bulunmadığı, tasarımın tamamen yekpare olup, gövdesi, kutusu, çekme kotu ile birlikte mukavva esaslı, alt ön kısımda ana gövdenin doğal uzantısı olan 2 adet denge ayak çıkıntılı ve arka yürüme tekerleği sökülüp takılabilir türden bir tasarım olduğunun tespit edildiği, kutu gövdesinin aynı zamanda araba fonksiyonu görecek aksamlarının da ( çekme kolu, denge ayakları, tekerlekler ) üzerinde bulundurduğunu, davalı adına tescilli FM belgesi ile Avusturya menşeli doküman karşılaştırıldığında, her iki ürünün teknik detaylarının aynı olduğunun ürünlere ait teknik çizimler, işlevsellikleri ve görsel özelliklerinin tespit edildiği, davalı adına tescilli FM belgesinin istemlerinde yer alan terimlerin geriye kalan kısmının ürüne teknik bir özellik katmadığı veya her halükarda tekniğin bilinen durumuna dahil olduğu beyan edilmiştir. Bilirkişilerden alınan 07/12/2018 tarihli 2. ek raporda; önceki raporda belirttikleri görüşlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı hususunda görüş belirttikleri anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü davasında, mahkemece davanın kabulüne davalı adına tescilli “…” buluş başlıklı, … sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar vermiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, yeni bir heyetten rapor alınması talebinin kabul edilmediğini, müvekkilinin FM belgesindeki karton ayak ve tekerlek kısmının hiçbir benzerlik göstermediğini, Avusturya menşeli üründe kullanılan tekerlek kısmının çok daha fazla maliyetli ve fuar alanına ürün gitmeden kurulması gereken ve kurulduktan sonrada fuar alanında çok yer kaplayan ayrıca tutkal vb .ürün ile sabitlenmesi gereken bir yapıya sahip olduğunu ileri sürmüştür. Dosyaya sunulan bilirkişi heyeti kök rapor ve ek raporlar incelendiğinde, kök raporda yenilik giderici delil olarak sunulan … sayılı patent belgesinin çizimlerine yer verildiği anlaşılıyorsa da, davalı faydalı model belgesi ile denetime elverişli şekilde karşılaştırma yapılmadığı, davalı vekilinin 1. Ek rapora itirazlarında yenilik giderici belgedeki ürünün ayak ve tekerlek kısmının müvekkilinin ürününden farklı olduğu ve daha maliyetli olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmasına rağmen ikinci raporda itirazlar değerlendirilmemiştir. Davaya konu FM belgesinin tarifnamesinde “… taban kısmında en az bir sabit ve/veya bir oynar tekerlek ve tekerleğin durması durumunda destek görevi yapmak üzere en az bir sabit ve/veya oynar destek ayakları tasarlandığı, üretim aşamasında kendinden olma karton ayaklar ve takılan en az bir sabit ve/veya oynar tekerlekten” bahsedildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, Avrupa Patent vekili bilirkişinin de yer aldığı uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir heyetten, davalının itirazlarını da karşılayacak şekilde rapor alınarak, … sayılı patent belgesinin tescil tarihinin tespiti ile, davalı vekilinin önceki rapora itirazları da karşılanmak suretiyle, denetime elverişli şekilde karşılaştırma yapılarak, yenilik giderici belgenin davalının FM belgesinin yenilik özelliğini ortadan kaldırıp kaldırmadığı, başvuru tarihi itibarıyla yenilik şartı içerip içermediği konusunda rapor alındıktan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuyla yetinilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin, istinaf başvurusunun kabulüne, kararın HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde yargılamaya devam edilerek, yeni bir bilirkişi raporu alındıktan sonra karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 22/01/2019 tarihli 2018/113 E. – 2019/8 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 35,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 19/01/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.