Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/826 E. 2021/2040 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/826 Esas
KARAR NO: 2021/2040 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2018
NUMARASI: 2014/1014 E., 2018/831 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin yurt içinden motorsiklet üretimi yapan ve sektöründe lider firmalardan biri olduğunu, davalının müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, takibe dayanak yapılan çekin müvekkilinin daha önce bayisi olan … Ltd. Şti.tarafından borçlarına karşılık müvekkiline verildiğini, daha sonra bu şirket yetkilisinin çekin arkasının yazdırılmaması ve bedelinin elden ödeneceğini belirtmesi üzerine çek bedelinin müvekkiline ödendiğini, müvekkilinin de çeki iade ettiğini, ancak çek iade edilirken çek üzerindeki cironun unutularak iptal edilmediğini, ancak kendilerinden sonra gelen … AŞ’nin cirosunun iptal edildiğini, bu hususun da cironun kendileri tarafından iptal edildiğine karine olduğunu, müvekkilinin … ile arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu, takibin sadece müvekkili aleyhine yapılmasının bu kötü niyeti gösterdiğini belirterek müvekkilinin takip sebebiyle borçlu olmadığının tespitine ve % 100’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili; müvekkilinin Gölcük’te araç kiralama işi yaptığını, diğer davalı …’ün müvekkilinden 25/03/2012’de aylık 2.000 TL karşılığında araç kiraladığını, ancak kira bedellerini ödemediğini, ayrıca kira süresini aşar biçimde aracı kullanmaya devam ettiğini, bunun üzerine …’ün dava konusu çeki müvekkiline ciroladığını, çekin ibraz edildiğini, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, davacının tacir olup basiretli davranması gerektiğini bildirmiştir. Davalı … davaya cevap vermemiştir. Mahkemesince toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre; ” incelenen davacı defter ve kayıtlarına göre dava dışı … Ltd. Şti’nin davacıya borçlu olduğu ve dava konusu çeki davacıya verdiği, davacının da bu çeki daha sonra adı geçen şirkete iade ettiği, takip tarihi itibariyle bu şirketin davacı şirkete 22.318,78 TL borçlu olduğu, bu borçlara karşılık 05/03/2013 tarihinde 1.300 TL tahsilat yapıldığı, 07/05/2013 tarihi itibariyle borcun 33.708,78 TL’ye ulaştığı, bu tutarın dava dışı şirket cari hesabında da aynen yer aldığı, çekin iadesi sebebiyle çekte davacı şirketten sonra cirosu bulunan …’e çekin ciro edildiğini gösterir herhangi bir kaydın yer almadığı, dava dışı …’nin ve … Ltd. Şti’nin defterlerini ibraz etmediği, davalı … tarafından kira sözleşmesi sunulmuş ise de sözleşmede kira bedelinin aylık 2.000 TL olarak kararlaştırıldığı, toplam kira bedelinin de 14.000 TL gösterildiği, buna göre 29.000 TL bedelli çek verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, kira sözleşmesinde kiralayanın kredi kartı dökümünün yer aldığı, bahsi geçen kartın … isimli bir şahsa açıldığı, açılış tarihinin de 31/12/2012 olduğu, ayrıca gerek davalı …’a gerekse dava dışı …AŞ’ye ödeme yapılmadığı, davalı …’ün adresinin … olarak gösterildiğini, adı geçen davalının da çekin lehtarı olan … Ltd. Şti’nin kurucu ortağı ve şirket müdürü olup münferit imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, kiralama hizmeti sebebiyle … AŞ.tarafından bir fatura da tanzim edilmediği, buna göre dava konusu çek üzerinde davacı cirosunun iptali yapılmadan iade edildiği, buna karşın … AŞ’nin cirosunun iptal edildiği, davacı yanın çek nedeniyle bir borcunun bulunmadığı, çekteki diğer sorumluların varlığına rağmen sadece davacı şirket aleyhine takip yapıldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulü gerektiği” gerekçesiyle davanın kabulü ile, davaya konu çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, şartları bulunmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili ile davalı … vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili katılma yoluyla sunduğu istinafında; ilk derece mahkemesince verilen kararın kötü niyet taleplerinin reddi yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira İcra İflas Kanunu’nun 72. Maddesinde; “…Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare: 6352 S.K.-02.07.2012/m.15) “yüzde yirmisinden” aşağı olamaz…”denilmek suretiyle haksız ve kötü niyetli takip yapan tarafın, talep üzerine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini bildirmiştir. Davalı … vekili istinafında; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin Kocaeli – Gölcük’te araç kiralama işiyle uğraştığını, bu anlamda diğer davalı …’ün müvekkilinden araç kiralama talebinde bulunduğunu ve kendisine … plaka sayılı araç 25.03.2012 tarihinde aylık 2.000 TL üzerinden kiralandığını, ancak …’ün kiralama dönemine ait kira bedellerini ödemediğini ve kiralama süresini de aşacak şekilde aracı kullanmaya devam ettiğini, bunun üzerine …, icraya konu çeki müvekkiline ciro ederek verdiğini, ancak çek vaktinde ödenmediğinden ve davacı şirket tarafından da herhangi bir ihtirazi kayıt ya da mahkemeden alınan bir tedbir kararı sunmadığından çekin yazılarak icraya konulduğunu, davacının borcu olmadığını iddia etmesine rağmen çekin ibrazından önce mahkemeye müracaat edip ödeme yasağı kararı almadığını, müvekkilinin, iyiniyetli 3. şahıs durumunda olduğunu, tarafların birbirleri ile olan ilişkiden haberi olmadığını ve olmasının da mümkün olmadığını, müvekkilinin araç kiralama bedelini tahsil etmek istediğini, davacı yanın, cevaba devap dilekçesinde, müvekkili ile diğer davalı arasındaki ticari ilişkinin varlığını tartıştığını, davacı yanın ödemek zorunda bedeli ödememek için temelsiz olan işbu davayı ikame ettiğini, kambiyo hukukunda, kıymetli evraka bağlanan alacağın temel alacaktan mücerret olup; borcun sebebinin gösterilmesine gerek olmadığını, bu anlamda davacı yanın, müvekkili ile diğer davalı arasındaki ticari ilişkinin olmadığı, herhangi bir alacağın olmadığı noktasındaki beyanlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, fatura kesilmemiş olmasının alacağın varlığına etki etmeyeceği gibi, davacıya da bu yönde herhangi bir hak kazandırmayacağı, davacının davaya konu çeki imzalayarak borcu kabul ettiğini, bu nedenle çek bedelini ödemek zorunda olduğunu, müvekkilinin, iyiniyetli 3. Şahıs durumunda olduğunu, tarafların birbirleri ile olan ilişkiden haberi olmadığını ve olmasının da mümkün olmadığını, kaldı ki müvekkilinin sadece davacıya karşı takip yapmasının olayda bir muvazaanın olduğu anlamına gelmediğini, müvekkilinin istediği şahsa takip yapma hakkında sahip olduğunu, yerel mahkemenin, kambiyo hukukunu göz ardı edip usul ve yasaya uygun olmayan bir ittihaz ettiğini bildirmiştir. Davacı vekilinin harçları yatırmaması nedeniyle mahkemece istinaf harçları ile avansın yatırılması için bir haftalık kesin süre verildiği, ancak bu konuda çıkarılan muhtıranın tebliğine rağmen harçların ve avansın yatırılmadığı gerekçesiyle mahkemenin 22/12/2018 tarihli ek kararla davacının istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına dair karar verildiği, kararın davacı vekiline tebliğ edildiği, ancak ek karara yönelik istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür. Davalı … tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak toplam 34.281,97 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı, takip dayanağı çekin 30/08/2012 tarihli, 29.000 TL bedelli, keşidecisinin dava dışı …, lehtarın dava dışı … Ltd. Şti., sonraki cirantaların ise davacı ve davalı … olduğu, hamilin ise davalı … olduğu, çekin 31/08/2012’de … tarafından ibraz edildiği, karşılıksız şerhinin yazıldığı, çekin arka kısmında davacıdan önceki … Ltd. Şti.ile davacıdan sonraki … AŞ Güneşli Şubesi’nin cirolarının iptal edildiği görülmüştür. Davalı … tarafından sunulan sözleşme fotokopisinde; … AŞ.tarafından davalı …’e araç kiralandığı, kiranın aylık 2.000 TL olup, kira bedelinin 14.000 TL olarak gösterildiği, aracı teslim edenin davalı … olduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 23/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; “davacı şirket kayıtlarına göre; dava konusu çeki ciro eden dava dışı …Ltd. Şti.’ne çekin alınışı nedeniyle 18.05.2012 tarihinde 29.000,- TL alacak,iadesi nedeniyle 09.08.2012 tarihinde borç kaydedildiği, anılan çeke karşılık dava dışı şirketten 17.08.2012 tarihinde toplam 29.000,- TL tutarında 4 adet senedin alındığı, takip tarihi itibariyle dava dışı şirketin 22.318,78 TL borçlu olduğu, bu tarihten sonra cari hesapta yer alan işlemler sonucunda dava dışı şirket borcunun 31.12.2013 tarihinde 33.708,78 TL’na ulaştığı, yine, davacı defter kayıtlarına göre; dava dışı şirketten alınan çekin 21.05.2012 tarihinde …’a tahsile verildiği, çekin 09.08.2012 tarihinde …’tan iade alındığı, 101-Alınan Çekler hesabında davalı …’e çekin ciro edildiğini gösterir herhangi bir kaydın bulunmadığı, davacı şirket cirosundan sonra gelen …ank Güneşli Şb. cirosunun iptal edilmiş olduğu, iptal cirosundan sonra davalı … tarafından çekin diğer davalı …’a ciro edildiği, çekin 31.08.2012 tarihinde bankaya ibraz edildiği, karşılıksız oluşu nedeniyle çeke karşılık ödemekle yükümlü olunan 1.000,- TL’nin … Gölcük Şb. tarafından davalı …’a ödendiği, ödenen bu tutar dikkate alınmadan davalı … tarafından davacı şirket aleyhinde başlatılan takipte 29.000,- TL asıl alacak talep edildiği, davalılar arasında imzalanmış olah Araç Kiralama Sözleşmesi ile ilgili işlemlerden rapor içerisinde açıklanan hususların izaha muhtaç olduğu, davalı …’ün çek lehdarı …Ltd. Şti. Unvanlı şirketin kurucu ve büyük hissedarı olduğu, İlk 50 yıl için şirket müdürü olarak seçildiği, münferit imza yetkisi ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı, kiralama nedeniyle dava dışı … AŞ.tarafından düzenlenmiş bir fatura bulunmadığı” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 18/05/2018 tarihli ek raporda ise; … tarafından gönderilen 12/07/2017 tarihli yazı ile kredi kartının 05/03/2012 tarihinde … adına açıldığı, bu tarihten 31/12/2012’ye kadar olan ekstrede yer alan ödemeler arasında … AŞ’ye ya da …’a yapılmış bir ödemeye rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, takibe konu çeki iade ederken cirosunu iptal etmeyi unuttuğunu ileri sürmüş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davacı vekili ile davalılardan … vekili istinaf etmiştir. Davacı her ne kadar katılma yoluyla istinaf talebinde bulunmuş ise de istinaf harçlarının yatırılması için çıkarılan muhtıranın tebliğine rağmen istinaf harçlarını ve gider avansını yatırmadığı, mahkemenin de 22/12/2018 tarihli ek kararla davacının istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına dair karar verdiği, kararın davacı vekiline tebliğ edildiği, ancak davacı vekilince bu ek karara yönelik istinaf talebinde bulunulmadığından davacı vekilinin istinaf talepleri değerlendirilmemiştir. Davalı … vekilinin istinaf talebine gelince; mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen rapor içeriğinde de belirtildiği üzere sahibi lehine delil niteliği bulunan davacı defterlerinde dava konusu çekte davacıdan önce ciranta konumunda bulunan dava dışı … Ltd. Şti.ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğu, çekin bu ticari ilişki kapsamında adı geçen şirketten alındığı ve çekin daha sonra adı geçen şirkete iade edilerek karşılığında 4 adet senet alındığı, çekin davalı …’e davacı tarafından ciro edildiğine dair bir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır.. Öte yandan davalı …’ün dava konusu çekin lehtarı olan … Ltd. Şti.’nin ortağı ve münferit imzasıyla şirketi temsil ve yetkili kılındığı, kiralamayı yapan dava dışı şirket tarafından da kiralamaya ilişkin bir fatura düzenlenmediği, kiralama sözleşmesinde bilgisi bulunan kredi kartı hesabından da davalı … ve dava dışı … AŞ’ye yapılmış bir ödemenin bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu çekin üzerindeki davacı cirosu iptal edilmeden dava dışı … Ltd. Şti’ne iade edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince bu hususların karar yerinde isabetli bir şekilde değerlendirilerek sonuca gidildiği ve somut olaya uygun karar verildiği kanaatine varılmıştır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı … vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı … vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Davalı … vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.341,80 TL harçtan peşin alınan 586,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.755,80 TL eksik harcın davalı …’tan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen davalı Tarık Ağtaş üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların ilk derece mahkemesince talepleri halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 01/12/2021