Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/798 Esas
KARAR NO: 2022/77 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2018
NUMARASI: 2017/495 E. – 2018/375 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … çoklu tasarımının … tescil nolu sandalyesinin ayırt edilemeyecek kadar benzerini davalının üretip sattığını, bu sandalyelerin satışının … Mahallesi … Ada Dükkan No :… Bağcılar İstanbul adresinde bulunan …’de de yapıldığını, davalı tarafın, müvekkilinin sandalye tasarımının ayırt edilemeyecek derecede benzerini ürettiğinden müvekkilinin sandalye tasarımına tecavüz ettiğini beyanla, öncelikli olarak bildirilen adreste delil tespiti mahiyetinde keşif yapılmasını, yargılama sonunda 6769 Sayılı Yasa’nın 149. maddesi uyarınca davalının sandalyesinin, müvekkilinin sandalye tasarımına tecavüz oluşturduğunun tespiti ve durdurulmasını; üretimde kullanılan kalıplara el konulmasını ve imhasını, tecavüze konu tasarımların bulundukları yerlerde el konulup muhafaza altına alınmalarını ve imhalarını, internet üzerinden dahil olmak üzere satışlarının, satış için icapta bulunmalarının durdurulmalarını, reklamlarının durdurulmasını, ürünlerin tanıtımında kullanılan katalogların toplatılmasını ve imhasını, ihracatlarının durdurulmasını, gümrüklerde el konulan ürünlerin imhasını , talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf cevap dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu ürünün üretimini yapmadığını, ürünler arasında hali hazırda herhangi bir benzerlik bulunmadığını davacı ait tescilli tasarımın orjinal olmadığı 2004 yılında kendilerinin ürettiği ve davacı tarafın hala piyasada satılan bir sandalyeden esinlenerek bu ürünü geliştirdiklerini, benzer ürünün 2004 yılı itibariyle piyasada kullanıldığını gösterir fatura , katalog ve kalıp gümrük evraklarının yanı sıra 2014 yılından önce muhtelif piyasalarda davacının ürününe benzer ürününün katalog ve resimlerini de dosyaya sunduklarını , davacı tasarımı ile davalı ürünün sırt tasarımının farklı olduğunu, müvekkilinin ürününün 6 boşluklu davacı ürününün 8 boşluklu olduğunu, kol ön yüzeyinin farklı olduğunu, sırt kısmının uzunluğunda bulunan bitim noktalarının … tasarımında kavisli olduğunu, … ürününde sol üst kısım köşelerinin yukarı çıkıntılı tasarlandığını,… tasarımında ayak ön yüzey kenarları ve koltuk alt yüzey kenarlarının dışa kabarık şekilde yuvarlatıldığını, … ürününde ayak dış kenar ve koltuk alt kenarlarının düz bir yapıda olduğunu, özgün olmayan ve harcıalem olan, tescilden önceki bir yıl içinde halka arz edilen bir ürün hakkında tekelleşme hakkını doğuracak şekilde koruma talep edilemeyeceğin beyanla davanın reddini, talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04.12.2018 tarihli 2017/495 E. – 2018/375 K. sayılı kararıyla; “… bilirkişi heyetinin davacı tarafa ait … tescil no’lu tasarım ile davalı tarafa ait … tescil no’lu tasarımın aynı biçimsel ve yapısal özelliklerde olduğu ve bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenimde belirgin bir farklılık bulunmadığı ve benzer algılandıkları, davacı tarafa ait hükümsüzlüğü talep eden … no’lu tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 21.06.2014 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen … no’lu tasarım tescilini başvuru tarihi olan 25.01.2014 tarihi itibariyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı yolunda teknik inceleme sonucu sundukları görüşleri tüm dosya kapsamı sunulan delillerle birlikte değerlendirildiği, 6769 sayılı SMK uyarınca “yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartı ile bu kanunla sağlanan haklar kapsamında korunacağını” ilkesi dikkate alınarak” ; açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin tasarımının yeni ve ayırt edici olduğunu, davanın konusunun tasarıma tecavüzün durdurulması olup müvekkilinin … nolu tasarımına karşı davalı tarafından mahkemede karşı dava ya da birleşen dava yada ayrı bir dava olarak hükümsüzlük davası açılmadığından ve mahkemece bilirkişiye böyle bir görev verilmediğinden ayrıca taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak müvekkilinin tasarımının yeni ve ayırt edici olup olmadığının bu davada incelenemeyeceğini, kaldı ki internete yüklenme yönünden inceleme yapmak üzere bilgisayar uzmanı bilirkişinin heyette bulunmadığını, müvekkilinin ürününün hükümsüzlüğe gerekçe sandalyeden önce olup ayrıca teknik olarak da belirgin derecede farklı olduğunu, HMK 26 uyarınca hakimin taleple bağlı olduğunu, müvekkilinin tasarımının yeni olup olmadığını resen inceleyemeyeceğini, davalının tasarımın müvekkilininki ile aynı olduğu raporla tespit edildiğinden kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya içerisinde bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtların incelenmesinde; … sayılı çoklu tasarım belgesi … numaralı “…” tasarımının 21/06/2014 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamına sunulan TPMK kayıtlarından, davalı tarafça … ve… numaralı sandalye tasarımlarının davalı tarafça tasarım başvurusunda bulunulduğu, davacı tarafça başvuruya itiraz edildiği, başvuru tescil işlemlerinin devam ettiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince delil tespiti mahiyetinde alınan 21.08.2017 tarihli bilirkişi raporunda; Dava dilekçesinde yazılı adreste yapılan incelemede, … marka tescilli tasarım ile … marka ürün tasarımlarının mukayeseli incelemelerinde tasarımların benzer olduğu, tasarımlar arasındaki bu benzerliğin bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında iltibas oluşacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu, tasarım açısından seçenek özgürlüğü bulunduğu halde tescilli tasarımın öne çıkmayan küçük farklar dışında genel dizayn form yapısının … tescilli tasarımın model alınarak iltibas oluşacak nitelikte benzer tasarımın uygulanmış olduğu … ürün tasarımın tescilli tasarıma göre yeni ve ayırt edici özelliğe sahip olmadığı yolunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince tasarım uzmanı üç bilirkişilerden alınan 07.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafa ait … tescil no’lu tasarım ile davalı tarafa ait … tescil no’lu tasarımın aynı biçimsel ve yapısal özelliklerde olduğu ve bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenimde belirgin bir farklılık bulunmadığı ve benzer algılandıkları, davacı tarafa ait hükümsüzlüğü talep eden … no’lu tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 21.06.2014 tarihi itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen … no’lu tasarım tescilini başvuru tarihi olan 25.01.2014 tarihi itibariyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığını beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davacı tarafça, davalının sandalye ürününün müvekkilinin … sayılı çoklu tasarım belgesi 6 numaralı tasarımına benzer olduğu ve tasarıma tecavüz teşkil ettiğinden bahisle, tasarıma tecavüzün tespiti, meni ve refini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçelerinde davacı tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığını, harcıalem olduğunu, piyasaya başvurudan önce sunulduğunu, hükümsüzlük davası açacaklarını ileri sürmüşse de, hükümsüzlüğe ilişkin karşı dava yada ayrı bir dava açmamıştır. Davacı tasarımının tescilli ve koruma altında olduğu ve davaya konu talepler arasında hükümsüzlüğe ilişkin bir talep bulunmadığı anlaşılmakla, bilirkişiler tarafından davacı tasarımı ile davalının savunmasında geçen … sayılı tasarım başvurusunun yenilik ve ayırt edicilik koşulları yönünden incelenmesi yerinde olmamıştır. Mahkemenin 08/05/2018 tarihli ara kararında davalı kullanımının davacı tasarım tescili kapsamında olup olmadığı, … sayılı tasarım kapsamında olup olmadığının incelenerek, benzerlik ve farklılıklar üzerinde ayrı ayrı durularak denetime elverişli rapor düzenlenmesi talep edilmesine rağmen, bilirkişilerin görevlendirme kapsamında rapor düzenlemedikleri anlaşılmakla, mahkemece bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken, HMK 26. Madde de düzenlenen taleple bağlılık ilkesi dışına çıkılarak, davacı tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemece bilirkişi heyetinden, mahkemenin 08/05/2018 tarihli ara kararı gereğince ek rapor alınarak yargılamaya devam edilmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 04/12/2018 tarihli 2017/495 E. – 2018/375 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 52,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 19/01/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.