Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/792 E. 2022/70 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/792 Esas
KARAR NO: 2022/70 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/01/2019
NUMARASI: 2017/150 E. – 2019/6 K.
DAVA: Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Haksız Rekabetin Önlenmesi, Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 18/09/2017
-MAHKEMENİN BİRLEŞEN 2017/154 ESAS SAYILI DOSYASI –
DAVA: Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Haksız Rekabetin Önlenmesi, Maddi-Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı yanın müvekkilinin endüstriyel tasarımlarının tanınmışlığından ve tüketici nezdinde bıraktığı olumlu imajdan yararlanmaya çalıştığını, bu durumun müvekkilinin zararına olacak şekilde haksız rekabet yarattığını ve davalı firma eylemlerinin, müvekkil adına tescil edilmiş olan … kod numaralı tasarımına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, tecavüzün tespitini, durdurulmasını, haksız rekabetin önlenmesini ve giderilmesini, tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araç ve gereçlere, makine ve bilhassa kalıplara el konulmasını ve karar kesinleştikten sonra imhasını ve 10.000,00 TL manevi tazminat ile sonradan artırılmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi zararın ve yoksun kalınan kazancın ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ve KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacıya ait tasarımın yeni ve ayırt edici niteliklere haiz olmadığını, davacı tarafın başvurusundan çok önce kamuya arz edilmiş olan tasarımları kendi tasarımlarıymış gibi kendi adına tescil ettirdiğini, davacı adına tescilli tasarım ile müvekkili tasarımının birbirine benzemediğini, zira tasarımların gerek kapak, gerekse gövde kısımlarında bulunan desenler ve üst kapaklarında yer alan tutma kısımlarının tamamen farklı olduğunu, tasarımlarda tek ortak özelliğin dikdörtgen geometrik şekline sahip olmaları ve hemen hemen aynı boyda olmaları olduğunu, ancak bu ortak özelliklerin tüm gıda saklama kapları için aynı olduğunu, bu yapının teknik zorunluluk nedeniyle ortak olmak zorunda olduğunu ve davacı tasarımı yeni ve ayırt edici olmadığından, işbu tasarım nedeniyle ileri sürülen ihlal iddiasının hukuki bir tarafının da olmadığını iddia ederek, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile davacı-k.davalı adına tescilli olan … sayılı tasarımın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafın müvekkili firma adına TPE nezdinde … numaralı tescilli tasarımı bakımından 6769 sayılı kanun uyarınca tecavüz ve 6102 sayılı TTK uyarınca haksız rekabet teşkil eden eylemler gerçekleştirmesi ve bu eylemlerinin devam etmesi nedeni ile davalı tarafça müvekkilin tescilli endüstriyel tasarım hakkına tecavüz tespiti ile durdurulması, haksız rekabetin önlenmesini 5.000 TL maddi ve 10.0000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine haiz olmadığını, işbu tasarım nedeniyle ileri sürülen ihlal iddiasının hukuki bir tarafının bulunmadığını ve müvekkili ait tasarım ile davacıya ait tasarımın birbirine benzemediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17.01.2019 tarihli 2017/150 E. – 2019/6 K. sayılı kararıyla; “… Dosyadaki deliller ve dosya kapsamı ile uyumlu olan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davaya dayanak yapılan davacı adına tescilli … numaralı tasarımın başvuru tarihi olan 18/02/2016 tarihinden önce yaygın olarak başka firmalarca kamuya sunulduğu, yeni ve ayırt edicilik özelliğinin bulunmadığının anlaşıldığı, SMK 56/1 maddesi uyarınca tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartı ile bu kanunla sağlanan haklar kapsamında korunacağı, aynı yasanın 64/6-d bendi uyarınca, yeni olmadığı tespit edilen tasarım tescil taleplerinin reddedileceği,. Olayımızda da, bilirkişi raporunda değinildiği üzere, davacı-karşı davalı adına olan tasarımın yenilik unsurunu taşımadığı” gerekçesiyle karşı davanın kabulü ile, davacı adına olan … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, “Hükümsüzlük, geriye etkili sonuç doğurduğundan ve böylece davacının dayandığı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiğinden, asıl ve birleşen davada davacının davalarının dayanağı kalmadığı” gerekçesiyle de asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Asıl ve Birleşen davada Davacı/Karşı Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde, Karşı davaya yönelik istinaf sebeplerinde; bilirkişi raporunda hükümsüzlüğe mesnet gösterilen kamuya arz olgusunun varlığının usulüne uygun olarak kanıtlanamadığını, alınan bilirkişi raporunda asıl ve birleşen dava yönünden davalıların ürünlerinin müvekkilinin ürününe ayırt edilemeyecek derecede benzediği ve tasarımın müvekkilinin tasarım belgesi tarihinden önce kamuya sunulduğu tespit edilmişse de, bilirkişinin Google arama motorunun görsel arama kısmında 01.01.2010 – 01.01.2016 yılları arası aratarak gelen arama sonucu üzerinden yaptığını, bu arama yönteminin mahkeme hükmüne esas alınamayacak, son derece hatalı sonuçlar verebildiğini, Google arama motorunun, tarih etiketi verdiği sayfalar üzerinde yapılan değişiklikleri kaydetmediğini ve bir internet sayfası oluşturulduktan ve Google üzerinden tarih etiketi aldıktan sonra üzerinde tüm sayfayı değiştirecek değişikliklerin yapılmasının mümkün olduğunu, yalnızca bu tespite dayanarak bir endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesinin mümkün olmadığını, internet siteleri üzerinde arama yaptırılmak suretiyle elde ettikleri sonuçları dilekçe ekinde sunduklarını, bilirkişi raporunda yer alan linke tıklatıldığında sayfanın yüklenme tarihinin farklı çıktığı gibi farklı ürün görsellerinin çıktığını, bunun da bu yöntemin güvenilir olmadığını gösterdiğini, Hükümsüzlüğe mesnet ürünün tarihine ilişkin tespitin doğru kabul edilmesi halinde dahi müvekkilinin kullanımlarının daha eski olduğunu, davada tecavüze mesnet olarak gösterilen 2016 tarihli müvekkil tasarımının esasında 2004 tarihli olduğunu, ancak davalıların ürünleri doğrudan 2016 tarihli tasarımın kopyası olduğundan tecavüze mesnet tasarım olarak bu tasarım belgesinin ileri sürüldüğünü, müvekkilinin, TPE nezdinde tescilli … numaralı “…” başlıklı tasarım belgesinin de sahibi olup bu tasarımın da aynı ürüne ilişkin olduğunu, bu tasarımdan sonra müvekkilinin, iyi niyetli olarak bizzat tasarladığı tasarımının Borcam Kabı olarak kullanılmasını düşündüğü daha az derin olan halini de 2016 yılında tescil ettirdiğini, davalı … tarafından dosyaya sunulan 17.02.2018 tarihli uzman görüşünün 3. Sayfasında müvekkilinin 2004 tarihli tasarımının incelendiğini, davalının da bu tasarıma delil olarak dayandığını, kabul anlamına gelmemek üzere … firmasına ait ürünün kamuya arz tarihi 2015 yılı olarak kabul edilse dahi müvekkilin söz konusu tasarımı kullanma tarihinin davalının sunduğu uzman görüşü ile tespit olunduğu üzere 2004 yılına kadar uzandığından yine bu delile itibar edilmeyerek tasarım sahibi müvekkil firmanın haklarının korunması gerektiğini.Davalılara toplamda yedi adet vekalet ücreti ödenmesine hükmedilmesinin yasal dayanağının bulunmadığını, ortada üç adet dava olduğunu ve davalılar hakkında aynı sebeple davanın reddinde tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini. Asıl ve birleşen davalarda ret kararı verilmesinin doğru olmadığını, karşı davaya yönelik istinaf sebepleri kabul edilerek kararın kaldırılmasını, asıl ve birleşen davaya yönelik yargılamaya devam edilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesini, kabul anlamına gelmemek üzere istinaf talepleri reddedilecek olsa dahi vekalet ücreti yönünden hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. Asıl Davada davalı-karşı davada davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf sebebinin reddi gerektiğini, davacının … numaralı tasarımın yenilik özelliğini haiz olmadığını istinaf dilekçesinin 9.sayfasında kabul ettiğini, davacının davaya konu tasarımının, yine kendisine ait olan … numaralı tasarımın aynısı olduğuna dair beyanlara yer verdiğini, bunun davaya konu tasarımın yeni olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, davacının tasarımının aynısını yıllar önce yine tescil ettirdiğini, dosyada tasarımın birçok firma tarafından daha önce kamuya sunulduğunun usulüne uygun şekilde tespit edildiğini,… internet sitesine yüklenme tarihinin 17 Şubat 2016 tarihi olduğunun, bilişimci bilirkişi tarafından net bir şekilde tespit edildiğini, dava dışı … şirketine ait tasarımın davalının başvuru tarihinden önce tescil edildiğine dair kaydın bulunduğunu, mahkemece hükmedilen vekalet ücretlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya içerisinde bulunan TPMK kaydından; 2016/01331 sayılı “…” ürün adlı tasarım tescil belgesinin 18/02/2016 tarihinden itibaren davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir. Birleşen dosya içerisinde bulunan Bakırköy 2. FSHHM’nin 2017/48 D.İş sayılı dosyası incelendiğinde; dosya davacısı tarafından birleşen dosya davalısı … Plastik aleyhinde tespit talebinde bulunulduğu, alınan bilirkişi raporunda, tespit esnasında benzer tasarımların aleyhinde tespit istenen firmaya ait ticari işlerinde üretiminin yapıldığı, tasarımlar arasındaki benzerliğin öne çıkmayan küçük farklar dışında yeterince ayırt edici özelliği olmadığı, genel kullanıcı izlenim algısında iltibas oluşturacak benzer tasarımlar olduğu hususunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince tasarım uzmanı bilirkişiler ile bilişim uzmanı bilirkişilerden alınan 10/07/2018 tarihli heyet raporunda; www… internet sitesindeki … Börek ve pasta saklama ve taşıma kabı isimli ürünün internet sitesine 17 Şubat 2016 tarihinde yüklendiğini, asıl davada davacı tarafa ait … sayılı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ürün görseli ve … sayılı tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı ve bu sebeple benzer olarak algılandıkları, karşı dava yönünden yapılan incelemede ise, hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan 01/12/2008 başvuru tarihli … numaralı (AB) tasarım tescili ile karşılaştırıldığında; incelenen tasarımları oluşturan kapak ve gövdenin dikdörtgen prizma oranlarında olup köşeleri radyus ile yuvarlatıldığı, kapakların merkezinde iç bükey eliptik bir yüzey yer aldığı (B) bu yüzey üzerinde yatay merkezde dikdörtgen oranlarda bir kulp yer aldığı, kulp üzerinde herhangi bir desen yada yüzey boşluğu yer almadığı (C) her iki tasarımda kapak üzerinde yüzey çizgileri yer aldığı, … numaralı tasarım tescilinde bu çizgilerin kulp ile aynı karakterde içten dışa doğru açılarak ilerleyerek kenarlarda sona ermekte iken,… numaralı tasarım tescilinde merkezde yer alan eliptik boşluğun çevresinden geçerek düz biçimde kısa kenara uzandığı (D), Her iki tasarımda da kapağın kenarlarında kilit öğesi yer aldığı, bu öğenin biçim, yerleşim ve oranları her iki tasarımda aynıya yakın benzer olduğu (E), kilit öğesinin … numaralı tasarım tescilinde dörtkenarda da yer almakta iken, diğer tasarımda sadece kısa kenarlarda olduğu, tasarımlar arasında bulunan farkların yüzeyde yer alan desenlerin çizgisel ilerleyişinde ve merkezde yer alan elipsin genişliğinde olup bu farklar küçük ayrıntı olarak algılandığı ve tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmadığını, tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirmede de, davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan 01.12.2008 başvuru tarihli … numaralı tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları sonucuna varıldığı beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Asıl ve birleşen davada davacı vekili tasarıma tecavüzün tespiti, meni, refi ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, asıl davanın davalısı- karşı davacı … vekili karşı davada, davacı adına tescilli … sayılı tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davaların reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, asıl ve birleşen davanın davacısı-karşı davanın davalısı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Asıl ve birleşen davanın davacısı-karşı davanın davalısı vekilinin karşı davaya yönelik istinaf dilekçesinde; mahkemece alınan bilirkişi raporunda Google arama motoru üzerinde inceleme yapılarak alınan görsellerin değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, bu görsellerin siteye yüklenme tarihinin kesinlik arz etmediğini ve değiştirilebilir olduğunu ileri sürdüğü anlaşılıyorsa da, mahkemece alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, bilirkişi heyetinin, davalı tarafça hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan 01/12/2008 başvuru tarihli … numaralı (AB) tasarım tescili ile karşılaştırma yaptığı, davalı tarafça dosyaya sunulan uzman mütalaası içeriğinde … firmasına ait AB’de tescil edilen tasarımın tescil kaydına ve kayda ulaşılabilecek linke yer verildiği ve tasarımın 01/12/2008 tarihinde tescil edildiği, davacı -karşı davalı tasarım başvuru tarihinden önce kamuya sunulmuş olmakla, … sayılı tasarımın yenilik özelliğini ortadan kaldıracağı, bilirkişi raporunun denetime elverişli olup, hükme dayanak alınabileceği, kanaatine varılmıştır. Asıl ve birleşen davanın davacısı-karşı davanın davalısı vekilinin istinaf dilekçesinde müvekkilinin tasarım üzerindeki hak sahipliğinin 2004 yılına dayandığı, 25/03/2004 tarihli … sayılı tasarım tescilinin de kendisine ait olduğunu ve … sayılı tasarımının önceki tasarımının daha az derin hali olduğunu beyan ettiği anlaşılıyorsa da, 2004 tarihli tasarımın başvuru tarihinin … tarihli tasarım başvurusunun, 554 Sayılı KHK 57. Madde gereğince, 12 aylık rüçhan süresinden önce olduğu ve karşı davalı yönünden tasarım korumasını 2004 tarihine taşımayacağı gibi, aksine davaya konu tasarım başvurusu yönünden de yenilik giderici delil olarak değerlendirilebileceğinden, bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Asıl ve birleşen davanın davacısı-karşı davanın davalısı vekilinin karşı davaya yönelik istinaf dilekçesinde, hükmedilen vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüşse de, mahkemece asıl davanın ve birleşen davanın reddi nedeniyle, her iki davanın davalıları lehine reddedilen tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti meni ve refi yönünden karar tarihindeki tarifeye göre maktu, maddi ve manevi tazminat talepleri için de ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi yerindedir. Ret sebebi aynı olduğundan davalılara tek bir vekalet ücreti taktiri ile, taleplerin ayrı ayrı değerlendirilmemesi gerektiğine yönelik istinaf sebebi haklı görülmemiştir. Asıl ve birleşen dava farklı davalılar aleyhine açıldığı gibi, davacı tarafça her iki davada ayrı birer davaya konu edilebilecek taleplerini, talep yığılması şeklinde tek bir davada ileri sürdüğünden, ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olup, vekalet ücretine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Mahkemece karşı davanın reddine, tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiğinden, KHK 45. Maddesi gereğince hükümsüzlük kararı geriye yönelik olarak hüküm doğuracağından, asıl ve birleşen davada tasarıma tecavüze ve haksız rekabete ilişkin davanın karar verilmesi yerinde olduğundan, Asıl ve birleşen davanın davacısı-karşı davanın davalısı vekilinin istinaf başvurusunun tümüyle reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince asıl ve birleşen davanın davacısı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın asıl ve birleşen davanın davacısından alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Asıl ve birleşen davanın davacısı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 19/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.