Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/790 E. 2021/2161 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/790 Esas
KARAR NO: 2021/2161 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2017
NUMARASI: 2014/248 E., 2017/53 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin dünyaca meşhur … markası ve şekil, logo, yazı, sözcük vs.nin TPMK nezdinde tescilli hak sahibi olduğunu, … markasının tanınmış markalar listesinde yer aldığını, davalının ise müvekkilinin markalarına tecavüz eder nitelikte ayakkabı ticareti yapmakta ve haksız kar elde etmekte olduğunu, davalının internet sitesi üzerinden satış yapmakta olduğunu, davaya konu ayakkabıların resimleriyle müvekkiline ait tescilli markaların karşılaştırıldığında iltibasın varlığının ortada olduğunu, davalının bu eylemlerinin bilinçli ve kasıtlı olduğunu, ayrıca dava konusu ürünler ile müvekkilinin ürünleri arasında seri marka algısı oluştuğunu belirterek davalının eyleminin markaya tecavüz olduğunun tespitine, tecavüzünün önlenmesine, şimdilik 1.000 TL maddi ve 1.000 TL manevi tazminata, internet sitesinde davaya konu ayakkabıların satışa arz edildiği sayfaların kapatılmasına ve kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili sunmuş olduğu ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 30.000 TL’ye yükseltmiştir.Davalı vekili; davacıya ait olduğu bildirilen …,…, … ve … sayılı markaların süresinde yenilenmediğinden marka sınıfına girmediğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin toptan satışını yapmakta olduğu ayakkabı modelleri üzerinde yer alan logoların kontrlarına ve şekillerine bakıldığında genel form itibariyle şekillerin birbirine benzemediğinin görüleceğini, dolayısıyla iltibas durumunun söz konusu olmadığını, davacının tazminat talebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemesince toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre; ” davalı tarafın davacının hak sahibi olduğu yan şerit şekillerinin aynen ya da ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin davalı tarafından satışa sunulan ayakkabılarda kullanıldığı, söz konusu kullanımın ayakkabı üzerindeki konumu orta düzeydeki tüketici nezdinde markalar arasında bağlantı olduğu izlenimi vermeye ve iltibas oluşturmaya müsait olduğu, davalının eyleminin markaya tecavüz niteliğinde bulunduğu, tazminat hesaplaması yönünden ise davalı tarafa ait satış rakamları üzerinden hesaplama yapılamadığı, lisansa dayalı maddi tazminat hesabı yönünden yeniden inceleme yaptırıldığı, davacı tarafın sunduğu emsal lisans sözleşmesinde en son 2008 yılı için 97500 Euro yıllık lisans bedeli belirlendiği, son iki yıl için bir hüküm bulunmadığı, davalı tarafın hangi tarihte satışa başladığı hususunun tespit edilemediği, dava konusu markanın kullanımına yönelik en eski tarihin 16/10/2014 olup dava tarihine kadar bu kullanım kabul edildiği takdirde sabit lisans bedeli üzerinden Euro karşılığı TL olarak 31.549,70 TL tazminat hesabı yapıldığı, davalı tarafın ne kadar satış hasılatı elde ettiğinin tespit edilemediği, buna göre lisansa göre hesap yapılmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmakla bilirkişi raporlarının hükme esas alınmayarak zararın resen takdiri yoluna gidildiği, markanın değeri, davalının kullanımı, kullanımın birden fazla ürüne ilişkin olması dikkate alınarak BK ve hakkaniyet gereği 20.000 TL maddi, markanın izinsiz kullanımı nedeniyle de taleple bağlı kalınarak 1.000 TL de manevi tazminata karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle davacı tarafın davasının kabulü ile davalı tarafın internet sitesi … üzerinden satışa sunduğu filet …, merdana …, merdane …, merdane-garson…, patik …, garson … model kodlu ürünlerde davacıya ait … yan şerit markalarının kullanımının markaya tecavüz olduğunun tespit ve menine, davalı tarafın yukarıda belirtilen kodlu ürünleri internet üzerinde satışa sunmasının engellenmesine, ürünlere el konulmasına, el konulan ürünlerin masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına, maddi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile lisans bedeline ilişkin hesap yapılması mümkün olmayıp, davalının faaliyetleri satılan ürünlerin niteliği, davaca tarafın markasının değeri dikkate alınarak 20.000 TL maddi tazminatın B.K ve hakkaniyet gereği dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faizi ile davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine, talep doğrultusunda 1.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi il edavalı taraftan tahsili davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, hükmün kesinleştikten sonra masrafı davalıdan alınmak suretiyle 5 büyük gazeteden birinde ilanına karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafında; müvekkilinin internet sitesi … üzerinden satışa sunduğu filet … , merdana … , merdane …, merdane-garson …, patik …, garson … model kodlu ürünlerde davacıya ait marka kullanımının markaya tecavüz olduğu tespitine dair Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin karar verdiğini, müvekkilinin üretici değil, Antalya İli Bölgesinde toptan ayakkabı satıcısı olan bir firma olduğunu, ancak müvekkilinin satışını yapmış olduğu ayakkabılar üzerindeki marka logolarının davacı markanın logosu ile hiçbir benzerlik taşımadığını, aksine ayırt edici birçok özelliği de bulunduğunu, davacı tarafından söz konusu ayakkabıları üreten firma olan … LTD.ŞTİ.’ne karşı Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Hakları Mahkemesi 2014/247 E. – 2016/2 sayılı dosyadan yine dava kabul kararı verildiğini, ancak YARGITAY 11.HD 2016/2871 E. – 2017/1592 K. sayılı kararı ile bu kararın bozulduğunu, söz konusu kararda; dava konusu ayakkabılar üzerinde kullanılan işaretlerin yeteri kadar özgün olduğu, ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin olmadığı yönünde olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde sadece maddi tazminat demekle yetindiğini, madde 66 gereğince seçimlik hakkı bulunan davacının bu seçimini açıkça belirtmemiş olması sebebi ile davacını maddi tazminat hususunda talebinin sonradan lisansa göre tazminat olarak değiştirmesinin iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı olduğunu, kabul etmemekle beraber tazminata hak kazanmış olsa dahi ilk talebi ile bağlı kalınmasının hukuka uygun olacağını, davacı tarafın markasının izinsiz kullanımı söz konusu olmadığı için manevi tazminata da hak kazanamadığını bildirmiştir. TPMK’dan celp edilen davacı tarafa ait marka tescil belgelerine göre … sayılı şekil markasının 9.sınıfta, 18.03.2010 tarihinden itibaren, … şekil markası … sınıfta 18.10.2014 tarihinden itibaren, … şekil markası 24.01.2007 tarihinden itibaren,… şekil markası …. Sınıfta 09.02.2007 tarihinden itibaren, … şekil markası …. Sınıfta 29.05.2008 tarihinden itibaren, … şekil markası … sınıfta 01.04.2011 tarihinden itibaren, … şekil markası … sınıfta 01.04.2011 tarihinden itibaren, … şekil markası … … … sınıflarda 06.03.2012 tarihinden itibaren, … markası ..,…,…,…,…, sınıflarda 11.07.2013 tarihinden itibaren,… şekil markası … sınıfta 25.03.2003 tarihinden itibaren davacı taraf adına tescilli olduğu, geçerliliğini koruduğu görülmüştür. Bakırköy 1. FSHHM’nin 2014/77 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının ….com, ….com ve e….i.com aleyhine tespit talep ettiği, tespit işlemi sonunda bilgisayar yüksek mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; söz konusu internet sitelerinin incelendiği, …, … sitelerine 16/10/2014 ve 12/11/2014 tarihinde giriş yapıldığı, …i.com internet sitesinde ayakkabı satışı yapıldığı, tespiti istenen ürünlere ilişkin ekran görüntülerinin rapor içeriğinde gösterildiği, … isimli internet sitesinde ise perakende ürün satışı yapılmadığı, e…com sitesinin ise 07/06/2011 tarihli görüntüsüne yer verildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 20/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda; “davacı tarafın hak sahibi olduğu bu yan şerit şekillerinin aynen ya da ayırt edilemeyecek kadar benzerleri davalı tarafça üretilen ve piyasaya sürülen ayakkabılarda kullanıldığı, dosya münderecatından davalı tarafın dava konusu yan şerit şekilleri üzerindeki kullanımını meşru kılacak hakkı bulunmadığı, dava konusu şekillerin kullanım biçimi ve ayakkabı üzerindeki konumu orta düzeydeki bilgilenmemiş tüketici nezdinde markalar arasında bağlantı olduğu izlenimi vermeye ve iltibas yaratmaya müsait olduğu, bu nedenle davalı tarafın “…, …, …, …, …,…” kodlu ürünlerinin davacı adına tescilli ve … ayakkabılarında kullanılan ait yan şerit şekil markaları ile aynı veya ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduğu, yan şerit şekillerini kullanmasının 556s. MarKHK md. 61/a -b -c anlamında marka hakkına tecavüz teşkil ettiği kanaatinin hasıl olduğu” yolunda görüş belirtildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 22/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda; “davalı tarafın, dava konusu tasarıma yönelik olarak ne kadar satış hasılatı elde ettiği tespit edilemediğinden, lisans sözleşmesinde yer alan cari lisans ücretine ilişkin hesaplama yapılamadığı, dava dosyası kapsamında yapılan incelemelerde, dava konusu markanın kullanımına yönelik en eski tarihin, http://u…ı.com.tr internet adresindeki ayakkabı görsellerinin bulunduğu 16.10.2014 tarihi olduğu, bu tarihin ilk kullanım tarihi olarak kabul edilmesi halinde, dava tarihi de dikkate alındığında, zaman bazlı olarak davacı tarafın, emsal lisans sözleşmesinde belirlenen 97.500 Euro yıllık lisans bedeli üzerinden talep edebileceği lisans bedeli 11.375,00 Euro ( 97.500 Euro / 360 Gün X 42 Gün — 11.375,00 Euro) olarak hesap edildiği, hesaplanan bedelin dava tarihindeki TL karşılığının 31.549,70 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı” yolunda görüş belirtildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Dosyaya davacıya ait markaların tescil belgelerinin celp edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu içeriğinden de anlaşıldığı üzere davacı tarafın hak sahibi olduğu yan şerit şekillerinin aynısının ya da ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin davalı tarafça satışa sunulan ayakkabılarda kullanıldığı, ortalama düzeydeki tüketici nezdinde markalar arasında bu şekillerin kullanım biçimi ve ayakkabı üzerindeki konumu dikkate alındığında markalar arasında bağlantı bulunduğu ve bu haliyle iltibasa yol açacağı anlaşılmakta olup bu haliyle davalı ürünlerinin davacının tescilli markalarına tecavüz oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bu yöne ilişkin davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Davacı tarafça istinaf dilekçesinde Yargıtay 11. HD’nin 2016/1871 E. -2017/1592 K.sayılı ilamının bulunduğunu, bu karar gereğince söz konusu ayakkabıları üreten … Limited Şirketi hakkında verilen davanın kabulü kararının bozulduğu ileri sürülmüş ise de, dosya içeriğinde alınan bilirkişi raporu kapsamı ve rapor içeriğindeki görseller dikkate alındığında bu yöndeki istinaf talebinin de yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı tarafça davacının maddi tazminat hesabı yönünden seçimlik haklarının açıkça neye dayandığının belirtilmediği ileri sürülmüş ise de; dava dilekçesinde davacı tarafın dava dilekçesinde maddi tazminat talebini lisans sözleşmesi seçeneğine dayandırdığı anlaşılmakta olup bu konudaki istinaf talebi de yerinde değildir. Ayrıca hükmedilen manevi tazminat miktarı da 1.000 TL olup davacının marka hakları ihlal edildiğinden manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin de reddi gerekmiştir.Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Maddi ve manevi tazminat davaları yönünden alınması gereken 1.434,51 TL harçtan peşin alınan 358,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.075,88 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Markaya tecavüz davası yönünden alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen davalı üzerinde bırakılmasına,İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince talepleri halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/12/2021