Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/781 E. 2019/817 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/781 Esas
KARAR NO : 2019/817
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/248 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde, Müvekkili … ’a ait “…” markasının, A.B.D,’de yerleşik International ….’in alt şirketi olan … tarafından 1923 yılında yaratıldığını, aynı zamanda söz konusu şirketin ticaret unvanı olarak kullanıldığını, Yirmi yıldan fazla bir süredir … A.Ş. tarafından da Türkiye’de satılmakta olduğunu, müvekkillerimize ait “…” markalı ürünlerin, Avrupa, Amerika, Ortadoğu ve Uzakdoğu’da birçok ülkede satıldığını, Müvekkilinin ‘‘…” markasını OHIM nezdinde, 01.12.1999 tarihinde ve … numarası ile topluluk markası olarak tescil ettiğini, aynı zamanda, “…” markasının WIPO aracılığıyla ülkemiz dahil Avustralya, Bosna Hersek, Belarus, İsviçre, Cezayir, Mısır, Gürcistan, Hırvatistan, İsrail, Rusya, Suriye ve Fas gibi birçok ülkede de tescilli olduğunu, müvekkilinin “… ” markasının, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde de 25.09.1998 tarih ve … tescil no.su ile tescilli olduğununu ve Türkiye’de de koruma altına alındığıını, Davalıların Müvekkilleri tanınmış “…” ve markalarının haksız kullanılarak davalılara ait http://….cnm.tr/ ve http://www…..com/ internet siteleri üzerinden gözlük satışı yaptığını, sitelerde satışa sunulan gözlüklerin müvekkillerine ait “…” markasına ait ürünler olduğu izlenimi yaratılmakta ve gözlükler üzerinde müvekkillerinin markasını birebir taklit ettiklerini, Davalılardan …’in, bu kullanımlarını yasal hale getirmek için müvekkillerinin tanınmış “…” markasının birebir aynısını 09. ve 14. Sınıflarda haksız olarak tescil ettirdiğini, Davalıların yasaya aykırı ve tecavüz niteliğindeki eylemleri nedeniyle müvekkili firmanın maddi ve manevi zarara ve itibar kaybına maruz kaldığını, belirtmiş ve http://….com.tr/ ve http://www…..com/ internet sitelerine erişimin engellenmesine, marka ve telif haklarına tecavüz eden nitelikteki ürünlerin imhasına, 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi ve 5.000 TL itibar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir,Davalı vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; Burlıngton Markasının müvekkillerinin üzerine Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2008/21711 ve 2012/102924 tescil no İle tescilli olduğunu ve sahibinin …Bilgisayar olduğunu, … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin 2008 yılından itibaren gözlük üretimi ve satışı hizmetleri ile iştigal ettiğini, müvekkillerine Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli 2 adet ‘…’ ibareli markası bulunduğunu, Müvekkilleri adına tescilli ‘…’ markası mevcutken, Müvekkilleri aleyhine marka tecavüz ve tazminat davası mesnetsiz olduğunu, davacı şirketin dava dilekçelerinde de beyan ettikleri gibi, ‘…’ın bir giyim markası olduğunu, ancak, Türkiye’de sadece çorap olarak ve sadece tek mağazada satıldığını, Doktrinde ve Yargıtay uygulamalarından yola çıkarak, tanınmış markanın en önemli kriterinin, ‘toplumun ilgili kesiminde markanın bilinme ve tanınma derecesi olduğunu, …. markasının, Türkiye’de toplumun ilgili kesimi tarafından bilinen bir marka olmadığını, Müvekkili ve sahibi olduğu şirketin, 2008 yılından beri gözlük üretimi ve satışı hizmetleri ile iştigal ettiğini, Müvekkilinin, … gözlük markasını, İngiltere’nin … şehrinden yola çıkarak oluşturulduğunu, Müvekkilinin markasını ilk yarattığı sırada, Türkiye’de Davacı Şirkete ait … markasına ilişkin herhangi bir mağaza bulunmadığını ve herhangi bir dükkanda satılmadığını, Müvekkilinin ….. giyim markasından haberdar olmayarak … markasını yarattığını, müvekkili şirketin iştigal konusunun sadece gözlük üretimi olduğunu, burlington markasının 9. nice sınıfında sadece müvekkili adına tescilli olduğunu, davacı şirketin 9. sınıfta marka tescilinin olmadığını, davacı şirketin, burlıngton giyim markasının gözlük emtiası ile ilgili üretiminin mevcut olmadığını, müvekkil ile davacı şirketin iştigal konularının birbirinden tamamen farklı olduğunu, davacı şirketin, müvekkili şirkete ait burlıngton markasının varlığını ve Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli olduğunu 2008 tarihinden itibaren bildiğini, bu nedenle davacı şirketin marka tecavüz davasını müvekkilinin marka tescilinden 10 yıl sonra açmasının hakkın 2kötüye kullanılması olduğunu, belirtmiş ve müvekkili aleyhine açılan tazminat talepli marka tecavüz davasının ve buna ilişkin tüm taleplerinin reddine, karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 01/02/2019 tarihli 2018/248 Esas sayılı kararıyla; davacı tarafça davalı aleyhine tescilli markaların hükümsüzlüğüne dayalı dava açıldığı, hali hazırda davalı kullanımlarının tescilli markaya dayalı olduğu , yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle, tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; 6769 Sayılı SMK 155.maddesi gereğince, davalının markalarının tescilli olmasının müvekkilinin marka hakkına tecavüzü ortadan kaldırmadığını, müvekkilinin “…” ve şekil markalarına ilişkin kullanımlarının çok eskiye dayandığını, müvekkilinin marka tescillerinin de davalının marka tescillerinden daha önceye ait olduğunu, markaların tanınmış marka olduğunun Yargıtay denetiminden geçmiş mahkeme kararları ile tespit edildiğini, İstanbul 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2012/251 Esas- 2014/122 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/18162 Esas- 2015/3586 Karar sayılı onama kararı, İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2014/118 Esas- 2014/269 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/3210 Esas- 2015/8402 Karar sayılı onama kararı, ile müvekkilinin markasının tanınmış marka olduğunun tespit edildiğini ve dava dışı şirketler tarafından tescil edilen şekil+… markasının hükümsüzlüğüne karar verildiğini, davalının kullanımlarının müvekkilinin marka hakkına tecavüzün yanısıra telif haklarına da tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkilinin ürünlerinin tanıtımı için özel olarak tasarlanmış teneke kutu tasarımlarının birebir aynısının ve müvekkilinin tescilli markalarının http://www…..com ve www…..com.tr internet sitesinde kullanıldığını, davalıların kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin markalarından haksız kazanç sağlamak amacıyla hareket ettiklerini, davalıların haksız kullanımlarının müvekkili nezdinde geri dönüşümü olmayan zararlara sebebiyet verdiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.Davacı vekilinin dilekçe ekinde sunduğu İstanbul 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2012/251 Esas- 2014/122 Karar sayılı kararında davacının dayandığı . … ibaresi ve … sayılı logosunun dünyada birçok ülkede tescilli olduğu ve kullanılan ürünler üzerindeki markaların bilinirliği yanında reklam ve tanıtım için yapılan çalışma ve giderler nazara alındığında tanınmış marka niteliği taşıdığı beyan edilerek, 35. Sınıfta davalı adına tescilli … sayılı …+şekil markasının hükümsüzlüğüne karar verildiği ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/18162 Esas- 2015/3586 Karar sayılı kararı ile onandığı , İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2014/118 Esas- 2014/269 Karar sayılı kararı ile davacının her iki markasının tanınmış olduğunun tespiti ile davalı adına 35. Sınıfta davalı adına 31/03/2014 tescil tarihli… sayılı …+şekil markasının hükümsüzlüğüne karar verildiği ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/3210 Esas- 2015/8402 Karar sayılı kararıyla onandığı görülmüştür.Davalı … adına tescilli, 10/12/2012 başvuru tarihli şekil+… markasının 09/14 sınıflarda tescilli olduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E :Tedbir talep eden davacı vekilinin TPMK nezdinde tescilli 98/019493 sayılı “…” ve …sayılı şekil markasına, ve müvekkilinin markalarının tanınmış olduğunu ileri sürerek, davalılara ait olduğunu iddia ettiği http://….com.tr/ ve http://www…..com/ internet siteleri üzerinde, bire bir aynı marka ile ve müvekkilinin kullandığı kutu ambalajının taklit edilerek ürün satığı ve tanıtımı yaptığı iddiasıyla tedbir talep ettiği, davalı … adına TPMK nezdinde tescilli … sayılı markaların tescilli olduğu, ilk derece mahkemesinin 01/02/2019 tarihli kararıyla davacı tarafın, davalı aleyhine açtığı marka hükümsüzlüğü davasının ve davalı kullanımlarının tescilli markaya dayalı olduğunun gerekçe göstererek tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Davacının markalarının başvuru tarihi ile davalı markalarının başvuru tarihleri göz önüne alındığında; 6769 sayılı SMK 155.madde gereğince ” sonraki tescil sahibinin önceki başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davalarında sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olduğunu ileri süremeyeceğinden”, davacı tarafın markalarının tanınmışlığını ispat yönünden ibraz ettiği mahkeme ilamları ve delilleri de incelenmek suretiyle, bilişim ve marka vekili bilirkişiden davalıya ait olduğu internet sitelerinde bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle, bilirkişi raporu alındıktan sonra tedbir talebinin değerlendirilmesi gerekirken, hükümsüzlük davası ve davalı markaları gerekçe gösterilerek tedbir talebinin reddi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, bilirkişi incelemesi yaptırılarak alınacak rapordan sonra tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünden dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 01/02/2019 tarihli 2018/248 Esas sayılı kararının KALDIRILMASINA,Bilirkişi raporu alındıktan sonra tedbir talebi hakkında karar verilmek üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/04/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.