Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/77 E. 2019/117 K. 21.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/77 Esas
KARAR NO : 2019/117
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/82
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 21/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İstanbul 1.FSHHM’nin 2018/82 esas sayılı asıl davasının davalı-karşı davacı vekili, … tarafından davacı-karşı davalı … ve davalı …. Ltd. Şti aleyhine davalılar adına kayıtlı … sayılı markaların 43.sınıfta yer alan yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri yönünden hükümsüz kılınması ve davalı şirket unvanından … ibaresinin terkini için dava açıldığı ve ayrıca markaların devrinin önlenmesi amacıyla sicile tedbir konulmasının talep edildiği görülmüştür.
Mahkemece, birleşen 2018/203 esas sayılı davada 07/05/2018 tarihli tensip kararının 8 numaralı ara kararıyla …tescil numaralı markalara dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devrinin önlenmesi için sicil kaydına tedbir konulmasına ve bu hususta TPMK’ya müzekkere yazılmasına dair ara karar oluşturulduğu görülmüştür.
TPMK’nın 15/05/2018 tarihli cevabi yazısında; … adına tescilli 3 adet marka kaydına tedbirin uygulandığı, … sayılı markanın … San. Ltd. Şti ‘ne devredildiğinden tedbir kararının uygulanamadığının bildirildiği görülmüştür.
Asıl davanın davacı-birleşen davanın davalısı … vekili, birleşen … esas sayılı davada söz konusu ihtiyati tedbir kararına itiraz ederek davacının yaklaşık ispat koşulunu gerçekleştiremediğini, davanın karşı dava olarak açıldığını, asıl davada delil tespit raporunun karşı davacı aleyhine olduğunu, markanın eskiden beri müvekkilince kullanıldığını bildirmiştir.
Mahkemece, 29/05/2018 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kendisine gelen dairemiz 28/09/2018 tarih, 2018/2735 Esas, 2018/1980 Karar sayılı ilamıyla ihtiyati tedbire itirazın HMK’nun 394/4 maddesi uyarınca duruşma açılarak incelenmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf isteminin HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabul edilerek mahkemenin 29/05/2018 tarihli kararının kaldırılmasına ve davalı vekilinin tedbire itirazlarının duruşma açılarak incelenmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dairimizin gönderme kararından sonra 25/10/2018 tarihli celsede yapılan değerlendirme sonucunda devrin önlenmesine yönelik olarak verilen ihtiyati tedbirin davada taraf değişikliğinin önlenmesine yönelik olarak ihtisas mahkemelerince standart olarak verilen bir tedbir türü olduğu, tasarrufu kısıtlayan bir etkiyi oluşturmadığı gerekçeleriyle istemin reddine karar verilmiş, kararı davalı … vekili istinaf etmiştir.
Asıl davanın davacı-birleşen davanın davalısı … vekili istinaf sebebi olarak; tedbirin standart verilen bir tedbir türü olduğu ve davanın etkinliğinin teminen verildiği gerekçelerinin tedbire itirazın reddi için yeterli olmadığını, öncelikli olarak tedbir koşullarının olayda bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca niye teminat alınmadığının belli olmadığını, teminat alınmayarak HMK 392/1 maddesine aykırı davranıldığını, davacının uzun yıllara dayanan çalışması sonucu … markasının tanınmışlığını en üst seviyeye çıkardığını ve birçok şirkete franchise verdiğini, tedbir konulduğunun duyulmasının müvekkilinin itibarına ve güvenilirliğine zarar vereceğini, delil tespiti sonucu ibraz edilen raporun müvekkili lehine olduğunu, buna rağmen davalı lehine tedbir konulmasının kabul edilemeyeceğini bildirmiştir.
GEREKÇE:
Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına yöneliktir. Mahkemece verilen tedbir kararı esasen yargılama sırasında taraf değişikliğini önlemeye yönelik olduğundan ve usul ekonomisi ilkeleri de gözetildiğinde usul ve yasaya uygundur. Bu yöne ilişkin asıl davanın davacı-birleşen davanın davalısı … vekilinin istinaf talebinin reddi gerekir. Ancak HMK’nun 392/1 maddesinde, ihtiyati tedbir talep edenin haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğrayabilecekleri muhtemel zararlara karşı teminat göstermek zorundu olduğu, talebin resmi belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor ya da durum ve koşullar gerektiriyorsa mahkemenin gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle teminat alınmamasına karar verebileceği düzenlenmiştir. Verilen tedbir kararıyla aleyhine tedbir verilenin esasen marka üzerindeki devre ilişkin hakları kısıtlanmış olduğundan bu nedenle uğraması muhtemel zararların karşılanması amacıyla uygun bir teminata karar verilmesi gerekirken mahkemece bu yönün gözardı edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan asıl davanın davacı-birleşen davanın davalısı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın davacı-birleşen davanın davalısı … vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
2-İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/82 esas sayılı dosyasında verilen 25/10/2018 günlü ihtiyati tedbire itirazın reddi kararı ile birleşen aynı mahkemenin 2018/203 esas sayılı dosyasında tensiben verilen 07/05/2018 günlü tedbir kararının KALDIRILMASINA,
3-Asıl davanın davalı-birleşen davanın davacısı … vekilinin ihtiyati tedbir talebinin HMK’nun 389 vd.maddeleri uyarınca kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL nakit ya da kesin ve süresiz banka teminat mektubunun … tarafından ibraz edilmesi halinde, asıl davacının davacı-birleşen davanın davalısı …’a ait … numaralı “…” , …numaralı “…” , … numaralı “ds …” ve … numaralı “s…” ibareli markalara dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi için sicil kaydına tedbir konulmasına, bu hususta TPMK’ya müzekkere yazılmasına,
4-İşbu tedbir kararının HMK’nun 393/1 maddesi gereğince verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde teminatın yatırılmaması ya da yatırılsa bile aynı süre içinde infazı için başvurulmaması halinde tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağına,
5-İstinaf peşin harcının talebi halinde asıl davanın davacı-birleşen davanın davalısı …’a iadesine,
6-İstinaf aşamasında asıl davanın davacı-birleşen davanın davalısı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 23,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 121,60 TL’nin davalıdan alınarak alınarak asıl davanın davacı-birleşen davanın davalısı …’a verilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.21/01/2019