Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/766 E. 2019/809 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/766 Esas
KARAR NO : 2019/809
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1099
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili, davalının müvekkili hakkında takip başlattığını, takip dayanağı senetteki imzanın müvekkili yetkilisine ait olmadığı için müvekkilinin borçtan sorumlu olmadığını, taraflar arasında ticari ve hukuki herhangi bir ilişki bulunmadığını, alacağın doğmadığını, şirket müdürü olduğu dönemde davalının şirket kaşesini kullandığını belirterek müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine ve takibin teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili, 12/12/2018 havale tarihli dilekçesiyle tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece, 14/12/2018 tarihli dosya üzerinde verilen ara karar ile icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin tedbiren durdurulamayacağı gerekçesiyle takibin durdurulması talebinin reddine, mahkemece 14/11/2018 tarihli tensip tutanağının 11.maddesi gereğince verilen ve %15 teminat karşılığında icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbirin aynen uygulanmasına karar verilmiş, kararı davacılardan … vekili istinaf etmiştir. … vekili istinaf sebebi olarak; davalının, müvekkilinin haklı sebeple işten çıkardığı … işçisi olup tamamen kötüniyetli olarak takip başlattığını, takip konusu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, çıplak gözle dahi bakıldığında imzanın taklit edildiğinin görüleceğini, zaten şirketin çalışanına 150.000,00 TL borçlu olmasının mükün olmağdını, alacaklının işten ayrıldıktan sonra kötüniyetli davrandığını, müvekkilinin bankalardaki paralarına blokeler konulduğunu, müvekkilinin işçi maaşlarını dahi ödeyemez duruma geldiğini, kararın doğru olmadığını, zira HMK’nun 209/1 maddesi gereğince imza itirazında bulunduklarından, teminatsız olarak takibin durdurulması gerektiğini, bu nedenle istinafa başvurduklarını, yatırdıkları %15 teminat karşılığı dosyanın tedbiren durdurulmasını istemiştir.Dosyaya sunulan fotokopi belgelerden davalının, davacılar aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 150.000,00 TL’lik bonoya dayalı olarak toplam 153.390,62 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlattığı görülmüştür. Takibe dayanak yapılan bononun 17/07/2018 tanzim, 28/08/2018 vade tarihli, 150.000,00 TL bedelli ve nakden düzenlenmiş, keşidecisinin davacı şirketler olduğu, lehtarın ise davalı olduğu görülmüştür. 10/12/2018 tarihinde davacılardan … A.Ş tarafından icra dosyasına %15 teminat olarak 25.570,00 TL’nin yatırıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık HMK’nun 209.maddesi uyarınca takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Dava dosyası kapsamı ve deliller değerlendirildiğinde, mahkemece İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararı usul ve yasaya uygun olup davacı … vekilinin istinaf sebebi yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı … vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı … vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.11/04/2019