Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/765 E. 2021/2087 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/765 Esas
KARAR NO: 2021/2087
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/06/2018
NUMARASI: 2017/640 E. – 2018/638 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacıların murisi … aleyhine 15/12/2012 tarihli 24.659-TL toplam 27.858,59-TL çeke istinaden İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun takipten önce vefat ettiğinden alacaklı takibi davacılara mirasçı sıfatıyla yöneltildiğini, ancak mirasçı sıfatıyla takip kendisine yöneltilmiş bulunan davacılar Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2012/296 esas, 2012/640k. 02/04/2012 tarihli kararı ile takip borçlusu mirasını reddetmiş olduklarını, davacıların kesinleşmiş reddi miras kararın dosya bildirmiş olmalarına rağmen davacılar hakkında takibe devam edildiğini, davacı müvekkil takipten önce kesinleşen mahkeme kararı ile mirası reddettiklerini bu nedenle mirasçı sıfatına haiz olmadıklarından takipte borçlu sıfatına haiz olmadıklarını, davacıların reddi miras nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitini, davacılar hakkında takibin iptaline, haksız takip nedeniyle alacağın %20 oranında icra inkar tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili açısından reddi miras davasında kesin hükmün bulunmadığını, zira mirasın reddi davası hasımsız olarak açılmış olup müvekkilin bu davada taraf olmadığını, hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararların kesin hüküm teşkil etmediğini, mirasın reddi kararının davacılardan yalnız …’ a ait olup diğer davacı …’ un mirası reddettiğine ilişkin herhangi bir belge dava dilekçesinde, eklerinde veya delil listesinde yer almadığını, bu nedenle de … hakkındaki davanın reddini, davacı …’ un dava açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07.06.2018 tarih ve 2017/640 Esas – 2018/638 Karar sayılı kararıyla; “Davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip tarihinden önce mirasın gerçek reddi yoluna başvurdukları ve redd-i mirasın tespitine yönelik kararların takip tarihinden önce kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça … hakkındaki takibin kesinleşmediğinden bahisle davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığı savunulmuş ise de; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte itiraz ile takibin durdurulmasına olanak bulunmadığından davacının dava açmakta hukuki yararının olduğu kabul edilmiştir. Mirasın gerçek reddine ilişkin kararlar davalı taraf açısından kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte davalı tarafça TMK’nun 617 maddesi kapsamında reddin iptaline yönelik açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Bu itibarla takip tarihi itibariyle davacıların yasal mirasçı ve külli halef sıfatlarının bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine konu … Kavacık İstanbul şubesine ait 24.650-TL bedelli,15/06/2012 keşide tarihli, … numaralı çekten ötürü davalıya borçlu olmadıklarının tespitine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz istinaf dilekçesinde; “Mirasın reddi davası hasımsız olarak açıldığını, dolayısıyla davaya karşı cevap ve itiraz hakkının da doğmadığını, mirasın reddi davasında müvekkilimiz açısından kesin hüküm bulunmadığını, hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan mirasın reddi davasında verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, Takibe konu çekte muris … ile birlikte … Ltd. Şti.’nin de borçlu olduğunu, davacılardan …’un bu şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, …’un ise hissesini diğer ortak ve muris …’un ölümünden birkaç gün önce …’a devrettiğini, tüm bu kötüniyetli ve alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik işlemlerin mirasın reddi davasında araştırılmadığını, Davacılardan …’un mirası reddettiğine ilişkin herhangi bir belge dava dilekçesinde, eklerinde veya delil listesinde yer almadığını, bu nedenle … açısından davanın reddinin gerektiğini, Ayrıca yapılan icra takibinde borçlu … hakkındaki takibin kesinleşmemesi ve borçlu aleyhine herhangi icra takip işleminin de yapılmadığı gözetildiğinde, davacının dava açmakta hukuki menfaatinin olmadığını, Davacıların miras bırakanlarının ölümü, mirası red kararı almaları ve ödeme emrini tebliğ almalarından itibaren neredeyse 5 yıl sonra bu davayı açmalarının hakkın kötüye kullanımı olduğunu ve bu suistimalin korunmaması gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası. (Davalı tarafça davacılar aleyhine …’un yasal mirasçıları ve külli halefleri sıfatıyla … Kavacık İstanbul şubesine ait 24.650-TL bedelli,15/06/2012 keşide tarihli, … numaralı çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, takip tarininin 26/11/2012 olduğu anlaşılmıştır.) *Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/75 esas 2012/746 karar sayılı dosyası. (…’un mirasın gerçek reddi talebinin mahkemenin 17/04/2012 tarihli kararı ile kabul edildiği ve muris …’un mirasının davacı tarafından reddedildiğinin tespit edildiği, kararın 11/06/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.) *Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/296 esas 2012/640 karar sayılı dosyası. (…’un mirasın gerçek reddi talebinin mahkemenin 02/04/2012 tarihli kararı ile kabul edildiği ve muris …’un mirasının davacı tarafından reddedildiğinin tespit edildiği, kararın 21/05/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.)
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacılar, takibin muris …’un borcundan dolayı başlatıldığını, mirası reddetmiş olmaları nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı taraf iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davacıların takip tarihinden önce mirasın gerçek reddi yoluna başvurdukları ve redd-i mirasın tespitine yönelik kararların takip tarihinden önce kesinleştiği, karar davalı taraf açısından kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte davalı tarafça reddin iptaline yönelik açılmış bir dava da bulunmadığı, bu itibarla takip tarihi itibariyle davacıların yasal mirasçı ve külli halef sıfatlarının bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, mirasın reddi nedeniyle menfi tespit talebine ilişkin olup, davacı taraf İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına dayanak olan çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitini istemektedir. Dosya ekinde bulunan Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/75 Esas – 2012/746 Karar ve Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/296 Esas 2012/640 Karar sayılı dosyalarına göre davacılar, miras bırakanları olan …’un mirasını reddetmişlerdir. Bu durumda davacıların miras bırakanı tarafından ciro edildiği iddia edilen 15/06/2012 keşide tarihli ve 24.659,00 TL bedelli çekten dolayı davacıların sorumlulukları söz konusu olmayacağından istinaf başvurusuna konu karar yerinde olup, aksi yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.683.84 TL harçtan, peşin alınan 420,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.263,44 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.02/12/2021