Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/719 E. 2019/742 K. 05.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/719 Esas
KARAR NO : 2019/742
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2019
NUMARASI : 2018/985 2019/33
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine senede dayalı takip başlattığını, müvekkilinin davalıdan araç kiraladığını, araç kiralamaya ilişkin sözleşmenin sonuna müvekkilinin attığı imzadan faydalanarak senet oluşturulduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki kira ilişkisi çerçevesinde davacının, dava konusu bonoyu imzaladığını, davacının kira bedellerini ödememesi nedeniyle takip başlattıklarını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; takip dayanağının bono vasfında olmadığını, zira müvekkiline sözleşme imzalatıldığını, dolayısıyla müvekkilinin sözleşmenin devamında bir senet olduğunun farkında olmadığını, senet metninin hileli davranışlarla davacıdan gizlendiğini, ya da sözleşmenin boşluk kısmına sonradan eklendiğini bildirmiştir.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Gerek davacı ve gerekse davalı taraflar arasında araç kiralamasına ilişkin sözleşme bulunduğunu belirtmişlerdir. Nitekim cevap dilekçesi ekinde de kira sözleşmesi fotokopisi sunulduğu görülmüştür. Kira sözleşmesinden kaynaklanan davaların HMK’nun 4.maddesi uyarınca dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Görev hususu kamu düzeninden olup taraflarca ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemece gözetilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olması nedeniyle görev yönünden usulden red kararı verilmesi gerekirken bu yön gözden kaçırılarak işin esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/01/2019 tarih, 2018/985 esas, 2019/33 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi için usulden red kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine,
6-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 30,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 151,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/04/2019