Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/654 E. 2019/2053 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/654 Esas
KARAR NO 2019/2053
YARGILAMANIN
YENİLENMESİ
TALEP EDİLEN DOSYA: DAİREMİZİN 2016/135 ESAS, 2016/154 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVANIN KONUSU: Yargılamanın Yenilenmesi
KARAR TARİHİ: 09/10/2019
Dairemizce verilen 22/12/2016 tarihli, 2016/135 Esas – 2016/154 Karar sayılı kararına karşı, yargılamanın yenilenmesi talepli istinaf üzerine, dosya dairemize intikal etmekle, duruşmalı olarak incelendi.
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Yargılamanın yenilenmesi davası yönünden davacı … vekili dilekçesinde özetle; İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi tarafından 2016/135 Esas, 2016/154 Karar sayılı dosyasında verilen karar müvekkili aleyhine kesinleştiği ve bu kesinleşen karar sonucunda müvekkilinin mağdur olduğunu, davacı yan tarafından, müvekkil aleyhine haksız rekabetin ve tecavüzün önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat istemli Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/376 Esas sayılı dosyası kapsamında dava açıldığını, açılan dosya kapsamında müvekkilin (davalının) tanığı olan … için 22/03/2018 tarihinde İzmir’e talimat yazılmasına karar verildiği, İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/50 Talimat dosyası kapsamında 20/12/2018 tarihinde müvekkil/davalının tanığı …nun dava konusu olay hakkında bilgisi sorulduğu, Davalı tanığı ifadesinde: “Ben davalı …’la davacı şirkette tanıştım. … tasarımcıdır. Davacı şirkette de tasarım yapmakla görevliydi. İş yerinde taraflar arasında bir ihtilaf çıkmıştı. …olan … ailesinin yurt dışı edilmesine kadar tehditlere maruz kaldığını ve darp edileceğini gördüm ve engellemeye çalıştım. Orada bir tutanak tutuldu. Bende o tutanağa imza attım. … bir uluslar arası yarışmaya katıldı. Tasarımı ile ödül aldı. Ancak, T… firması buna hakkı olmadığını belirterek, kendisinden zorla tasarımla ilgisi olmadığını dair bir taahhüt aldı. Bu olaydan aylar önce … o tasarımı yapmıştı. O sırada yine aynı şirkette çalışmaktaydı. Ayrıca … bir kağıt daha imzalatılarak alındı. Onun korkusu bu kağıdın sonradan doldurulup, süslenmesi şeklindeydi.” diye beyanını verdiği, İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/50 Talimat dosyası kapsamında alınan tanık beyanında dava konusu tasarımın müvekkiline ait olduğu ve davacı tarafından bu konuda müvekkilinden tehdit ve cebir kullanılarak talimat alındığı, davacı yan tarafından dosyaya ibraz edilen ve karara esas alınan belgeler hukuka aykırı şekilde elde edilen belgeler olup, bu belgelere istinaden verilen karar açıkça hukuka aykırı olduğu beyanla hukuka aykırı şekilde elde edilmiş delillere göre verilen ve yargılamanın kesinleşmesinden sonra elde edilen delillere binaen: Yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulünü, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi tarafından 22/12/2016 tarihli ve 2016/135 Esas, 2016/154 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili, 09/10/2019 tarihli duruşmadaki beyanında; yargılamanın yenilenmesi talebi yerinde olmadığını, reddini talep ettiğini beyan etmiştir.
İNCELEME:Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/205 Esas, 2016/131 Karar sayılı kararıyla; asıl davanın usulden, birleşen davada ise marka hakkına tecavüzden dolayı kendisine karşı dava açılan kişinin marka hakkına tecavüz etmediğinin tespiti davası açamayacağı gerekçesi ile birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizin 2016/165 Esas, 2016/154 Karar sayılı, 22/12/2016 Tarihli kararıyla; asıl davada Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiş olan ve istinaf başvurusuna konu edilen 03/10/2016 tarih ve 2015/205 Esas, 2016/131 Karar sayılı kararın “A” bendinin, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davalının haksız rekabetinin ve dava konusu tasarımın davalı tarafından kullanımının önlenmesine, taraflar sosyal ve ekonomik durumu ve ihlalin niteliği dikkate alınarak takdiren 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminatın reddine, maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.Yargılamanın yenilenmesi kanunda istisnai ve sınırlı olarak sayılan hallerin gerçekleşmesi halinde kabul edilebilecektir.6100 sayılı HMK 375 maddesine göre;a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi,Hallerinde yargılamanın iadesi talep edilebilir.Davacı vekili yargılamanın yenilenmesi istemi yönünden; HMK 375 maddesinin (ç), (d) ve (h) bendlerine dayanmıştır.Somut olayda; Bakırköy 1.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/376 Esas sayılı dosyası Dairemizce celp edilerek incelendiğinde; davacının …AŞ, davalının … olduğu, marka ve tasarım hakkına dayalı olarak tazminat talep edildiği, davanın kesin hüküm yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İlgili dosyadaki tanık …n beyanı yönünden HMK’nın 375/2 maddesi gereğince yalan tanıklık suçundan açılan kamu davası yahut kesinleşmiş ceza mahkumiyeti bulunmamaktadır. Tanık beyanının HMK 375/1-(ç) maddesi gereğince aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belge niteliğinde olmadığı, keza istinaf incelemesine esas Bakırköy 2.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/205 Esas sayılı dosyasında tanık dinlenilmediği, Dairemizin kaldırma kararında da tanık beyanının esas alınarak değerlendirme yapılmadığı, davacı tarafça sunulan deliller itibarı ile HMK 375/1-h maddesi gereğince hileli davranış olduğundan bahsedilemeyeceği dikkate alınarak koşulları oluşmayan yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 375.maddesindeki yargılamanın yenilenmesi şartları oluşmadığından davacı … vekilinin yargılamanın yenilenmesi isteminin REDDİNE,2-Alınması gereken 121,30 TL istinaf kanun başvurma harcından 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 76,90 TL harcın davacı …’den alınarak Hazine’ye irat kaydına,3- Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve celse sayısı da göz önüne alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin yargılamanın yenilenmesini talep eden davacı …’den alınarak davalı ….AŞ’ye verilmesine,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 09/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.