Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/628 E. 2019/1857 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/628 Esas
KARAR NO : 2019/1857 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2018
NUMARASI : 2018/47 E., 2018/145 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/09/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADAA-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde; TPE nezdinde tescilli asli unsuru … olan … nolu markalarını kreş hizmetleri, geçici konaklama, otel, motel, tatil köyü, pansiyon vs. hizmetler, çadır kiralanması hizmetleri, gençlik kamp hizmetleri, yer ayırtma hizmetleri olmak üzere 43.sınıf ve huzurevleri hizmetleri olmak üzere 44.sınıfta kullandığını, davalı tarafın da “…” markasını kreş hizmetleri, geçici konaklama hizmetleri, hayvan bakım evleri hizmetleri, yiyecek içecek sağlanması hizmetleri olmak üzere kendi adına 43.sınıfta tescil ettirdiğini, dava konusu markaların asli unsurunun “…” olması, yazılım ve anlam benzerliği nedeniyle ayırt edilemeyecek derece benzer olduğunu iddia ederek müvekkilinin markasına tecavüzün tespit ve önlenmesini, davalı adına … no ile tescilli “…” markasının 3.şahıslara devrinin ve kullanımının önlenmesini, hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini, http://www……com internet sitesinin erişime kapatılmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin adresinin İzmir olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, davaya bakmakla yetkili mahkemenin İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu ;esasa ilişkin olarak da müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumu’na gerekli başvuruyu yaparak itiraza uğramadan ve yasal bir engelin bulunmadığı anlaşılarak marka hakkı elde etiğini ,davacının markasına tecavüz oluşturacak bir marka tescilinin sözkonusu olmadığını,her iki şirketin ünvanları arasında karışıklığa neden olmayacak ölçüde farklılık bulunduğunu açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “556 sayılı KHK’nın 63/3 maddesinde “3. Kişiler tarafından marka başvurusu veya marka sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme davalının ikametganının bulunduğu yerdeki mahkeme olduğu, marka başvurusu veya marka sahibinin Türkiye’de ikamet etmemesi halinde ikinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmü bulunmaktayken, 6769 sayılı SMK’nun 156/5. maddesinde de; “ 3.Kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme davalının yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki mahkemedir” hükmü ile 6100 sayılı HMK.’nın 6.Maddesi uyarınca “genel yetkili mahkeme , davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi” olduğu gibi 4721 sayılı TMK. Uyarınca da ” tüzel kişinin yerleşim yeri kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir” hükmü olduğu ve davalının merkez adresinin gerek TPE kayıtları gerekse dava dilekçesi kapsamına göre Urla/İZMİR olduğu” gerekçesiyle davalı vekilinin yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı yan kararı yasal süresinde istinaf etmiş ve istinaf dilekçesinde açılacak davanın 6769 sayılı SMK’nun 156/3 maddesi uyarınca davacının ikametinde de açılabileceğini,ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava marka hükümsüzlüğünün tespiti, markaya tecavüzün önlenmesi maddi ve manevi tazminat taleplerini içeren bir davadır.Davada sıralı taleplerden olan davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemi açısından davacı davalıya karşı 3. kişi durumundadır. Bu durumda uygulanacak kanun maddesi istinaf edildiği gibi 6769 Sayalı Yasanın 156/3. maddesi değil, Mahkemece doğru şekilde uygulandığı gibi 6769 Sayılı Yasa ‘nın 156/5. maddesi olup, davalının ikameti İzmir olmakla verilen yetki yönünden usulden red kararında bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun verilen kararda esas ve usul açısından bir isabetsizlik bulunmaması nedeni ile HMK 353 b-1 uyarınca ESASTAN REDDİNE 2-Harç peşin alınmış olmakla ayrıca alınmasına yer olmadığına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız karar verilmiş olması nedeni ile ücreti vekalet tayinine yer olmadığına 5-Artan istinaf gider avansının yatıran tarafa iadesine Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362 1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi. 24/09/2019