Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/608 E. 2019/646 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/608 Esas
KARAR NO : 2019/646
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2018
NUMARASI : 2016/527 – 2018/75
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan ZararNedeniyle)
KARAR TARİHİ: 27/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı …. olan alacağının davalı tarafından temlik alındığını, sözleşme uyarınca belirlenen tarihlerde ödeme yapılmadığını, müvekkilinin bakiye alacağının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, tasfiye sürecinin devam ettiğini, bu nedenle takip yapılamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, borçlu İhlas Finans Kurumu’nun tasfiye aşamasında olduğu, tasfiye işlemleri ve netleşen kar zarar hesabı sonrası davacının alacaklarının muaccel olacağı, dava tarihi itibariyle alacağın muaccel olmadığı, davanın zamansız açıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki nitelendirmesini yanlış yaptığını, kararın ahde vefa basiretli tacir yükümlülüğüne aykırı olduğunu, kararın Yargıtay yerleşik uygulamalarında da aykırı olduğunu bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK’nun 3.maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunun belirtildiği, aynı kanunun 4.maddesinde ise ticari dava ve işlerin sayıldığı, eldeki davada ise davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki …. A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Kaldı ki davacı da tacir değildir. Uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımamaktadır. (Bakınız Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar; 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar; 2015/39733 Esas, 2018/4765 Karar sayılı ilamları) Görev hususu kamu düzeninden olup taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekir. Görev ile ilgili hususlarda kazanmış hak söz konusu olmaz.Açıklanan bu nedenlerle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenmeksizin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/01/2018 tarih, 2016/527 Esas, 2018/75 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıdaki gerekçede belirtildiği gibi usulden red kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Davacı vekilinin bu aşamada sair istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına, 5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 6-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 51,75 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 173,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/03/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.