Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/6 E. 2019/1819 K. 20.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/6 Esas
KARAR NO : 2019/1819
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2018
NUMARASI : 2017/1150 E. – 2018/910 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 20/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 30/03/2017 tarihinde Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında …bank Fevzipaşa Bulvarı Şubesine (Konak/İzmir) ait Keşideci … Tic. A.Ş olan 14/01/2018 ibraz tarihli 57.200,00 TL bedelli ve …bank Yenişehir/Ankara şubesine ait Keşidecisi … İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti olan 02/11/2017 ibraz tarihli 104.500,00 TL bedelli çeklerin davalıya faktör edildiğini, sözleşmenin teminata ilişkin ilgili maddesi gereğince, müvekkilinin vade tarihi boş olan 30/03/2017 tanzim tarihli 2.000.000,00-TL değerinde bono düzenleyerek davalıya verdiğini, senedin düzenleme ve verilme amacı ile yine aynı maddede belirtildiği üzere, devir konusu edilen alacakların ödenmesini teminat altına almak olarak gösterildiğini, davalıya devir/faktör edilen 02.11.2017 ibraz tarihli ve 104.500,00-TL ‘lik çekin karşılıksız çıktığını, bunun üzerine davalının 10.11.2017 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığını ve ödenmeyen çek bedelinin talep edildiğini, davalının sadece 5 gün sonra 15.11.2017 tarihinde İst. … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile 160.290,00-TL çıkışlı yeni bir takip başlatıldığını, takibe dayanak belge olarak teminat olarak verildiği belirtilen bono vasfındaki senedin gösterildiğini, senedin üzerinde, veriliş amacına aykırı biçimde düzenleme yapıldığını, vade kısmının ise 03.11.2017 şeklinde doldurulduğunu, davalının anılan senedin üzerine 03.11.2017 tarihini atarak B bendinde belirtilen 14.1.2018 ibraz tarihli 57.200,00-TL lik çekin ibraz tarihinden önce işlem başlatmak sureti ile sözleşmeye aykırı, kötü niyetli davrandığını, davalı yedinde bulunan 14.1.2018 ibraz tarihli ve 57.200,00-TL bedelli çekin vadesinde ödenmiş olması halinde takibin bu miktarlık kısmının konusuz kalacağını, öncelikle alacağa esas oluşturan borcun muacceliyeti hususunun incelenmesi gerektiğini belirterek, sonuç olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün.. E. Sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin 57.200,00-TL lik kısmı için borçlu olmadığının tespitine, takibin bu miktar yönünden iptaline, davalı, yedinde bulunan çekin ibraz tarihini beklemeyerek, kötü niyetli biçimde işlem yaptığından, dava konusu miktarın % 20 sinden aşağı olmamak üzere aleyhine tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 30/03/2017 tarihinde imzalanmış olan Faktoring sözleşmesi uyarınca, davacının bir kısım faturalı alacaklarına bağlı çekleri temlik aldığını ve faktoring işlemleri yapıldığını, yapılan faktoring işlemi neticesinde müvkekili firmaya ciro ile temlik edilen çeklerden 02/11/2017 tarihli 104.500,00-TL bedelli çekin karşılığının çıkmadığını ve çek bedelinin de davacı tarafından ödenmediğini, karşılıksız çıkan çek nedeni ile çek keşidecisi ve davacı hakkında 10.11.2017 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığını, alacağın sorunlu hale gelme şartının gerçekleştiğini, alacağın vadesinde ödenmemesi nedeniyle, faktoring müşterisi davacı borçlu firmanın müvekkili firma nezdinde tüm borçlarının muaccel hale geleceğinin taraflarca kabul edildiğini, davacı borçlu firmanın 3.11.2017 tarihi itibariyle sözleşme gereği müvekkili nezdinde muaccel hale gelmiş toplam 160.290,00-TL borcu için davacının müvekkili şirketten borçları için verdiği bonodan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından takibe geçilen 15.11.2017 tarih itibariyle müvekkili firmanın davacıdan takip rakamı kadar alacağının bulunduğunu, kaldı ki; davacının dava tarihi 28.12.2017 tarihi itibariyle dahi müvekkili firmadaki toplam riskinin 160.290,00-TL olduğunu, müvekkili şirketin, davacıdan gerek 3.11.2017 tarihi itibariyle, gerek dava konusu bono takip tarihi itibariyle gerekse de dava tarihi itibariyle 160.290,00-TL toplam faktoring alacağının olduğunu, davacının, müvekkili firma uhdesindeki sorunlu hale gelmiş olan risk borç bakiyesi takip tarihinden sonra 14.1.2018 tarihinde azalmış olduğundan, 22.1.2018 tarihinde dava konusu İstanbul.. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına alacaklı vekili olarak talep açtığını ve taleple 57.200,00-TL bedelli çekin müvekkili tarafından haricen tahsil edildiğinin bildirildiğini ve haricen tahsil harcının icra dosyasına ödendiğini, davaya konu 57.200,00-TL’nin artık icra takibinin konusu olmadığından ve davacı borçlunun toplam takip riskinden de bu bedel düşürülmüş olduğundan, davası konusuz hale geldiğini belirterek, dava konusu icra takibi içinde 14.1.2018 keşide tarihli çekin tahsil edilmiş olduğu ve takibin kalan bakiye üzerinden devam etmesi nedeni ile davanın konusuz kalması sebebi ile reddine karar verilmesini, İst. …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasındaki takip borcu ile tahsilde tekerrür olmamak üzere toplam 160.290,00-TL alacaklı olduğu ortaya çıkacağından, davanın reddi ile borçlu hakkında % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1150 E. – 2018/910 K. sayılı 18/07/2018 tarihli kararında; “faktoring sözleşmesinde muacceliyet şartının bulunmadığı, ibraz tarihi gelmeyen çek bedelinin talep edilmesinin yerinde olmadığı ve bu nedenle yargılama giderleri, vekalet ücretinden davalının sorumlu olduğu” açıklanarak dava konusuz kaldığından konu verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir ve davalı lehine vekalet ücretine hükmolunmuştur. Davacı vekili, hüküm fıkrasında vekalet ücretinin davacıya yüklenmiş olması nedeni ile gerekçe ile hüküm arasındaki çelişkinin tavzihen düzeltilmesini talep etmiştir.
Tavzih talebi duruşmalı olarak incelenmiş ve İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1150 E. – 2018/910 K. sayılı 25/10/2018 tarihli ek kararıyla; vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek karar tavzihen düzeltilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:
Davalı vekili istinaf isteminde özetle; sözleşmenin çeşitli hükümler başlıklı 7.maddesi gereğince tüm borçların muaccel olduğunu, keza nisbi vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise; vekalet ücretine yöneliktir.
Dosya içerisinde mevcut Faktoring Sözleşme örneğinin çeşitli hükümler başlıklı 7. Maddesine göre; “Müşteri veya herhangi bir borçlu FAKTOR’a vadelerinde ödeme yapmadığı veya borç muaccel olduğu takdirde MÜŞTERİ ayrıca bir ihtara ihbara, mehil tayinine ihtiyaç olmaksızın kendiliğinden temerrüte düşeceğini kabul ile bu alacaklar için vade gününden veya muacceliyet tarihinden itibaren bunları FAKTOR’a bu sözleşme koşullarında tamamen geri ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için taraflar arasında ayrıca bir faiz oranı kararlaştırılmamış ise …BAnkası A.Ş.’nin mevzuat gereğince tespit ettiği ve T.C. Merkez Bankası’na bildirdiği kredi faiz oranlarından temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın %50’sinin (yüzde elli) ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi ve sair ferilerini ödemeyi, bu temerrüt faizi oranının piyasa ve maliyet unsurları çerçevesinde T.C. Merkez Bankası’nca belirlenen artışlara oranla FAKTOR tarafından artırılabileceğini tacir sıfatıyla beyan kabul ve taahhüt eder. Bu oran tacir sıfatına sahip müteselsil Kefiller ve garanti verenlerin temerrütleri hâlinde de aynen uygulanır”. İlk derece mahkemesince tavzih kararı ile; hüküm kısmındaki vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilmesine karar verilerek asıl karardaki hüküm kısmı değiştirilmiş ise de; davalı vekilinin tavzihe ilişkin açıkça istinaf isteminin bulunmadığı, istinaf isteminin esas itibarı ile haklılık durumunun tespitine yönelik olduğu dikkate alınarak Dairemizce değerlendirme yapılmıştır. Somut olayda; dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasında takibe esas çek; 57.200,00-TL bedelli ve 14.01.2018 tarihli olup, takip ise 15.11.2017 tarihinde başlatılmıştır. Davalı vekilinin istinaf istemi gereğince sözleşmenin çeşitli hükümler başlıklı bölümünün 7.maddesi incelendiğinde ilgili maddede; borcun kısmen ödenmemesi halinde tüm alacağın muaccel hale geleceğine ilişkin açık bir düzenlemenin yer almadığı, maddede salt vadesi gelen borç ödenmediği takdirde ayrıca ihtara gerek olmaksızın borçlunun bu borç yönünden temerrüde düşeceği ve işleyecek faize ilişkin hükümlere yer verildiği, bu nedenle davacının dava tarihi itibarı ile dava açmakta haklı olduğu anlaşılmış olup vekalet ücretinin davalı aleyhine hükmolunmasına ilişkin tavzih kararı bu yönü ile yerinde bulunmuştur.
Davalı vekilinin nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf istemi incelendiğinde; davanın öninceleme duruşmasından önce konusuz kalmış olduğu, AAÜT 6/1.maddesinde yer alan; “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; öninceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına hükmolunur” şeklindeki hükmü gereğince hesaplanan vekalet ücretinin yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde aidiyetine göre taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/09/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.