Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/58 E. 2021/1789 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/58 Esas
KARAR NO: 2021/1789 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2018
NUMARASI: 2017/462 E. – 2018/294 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
Marka (Maddi Tazminat İstemli)
Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, www…com, www…com ve www…com internet siteleri üzerinden çiçek, meyve, pasta, çikolatalı meyve, çiçek şeklinde meyve sepeti vb. ürünlerin satışını ve üretimini yaptığını, davacının …com, …, …, … ve … marka tescillerini yaptığını , davalı şirketin marka tecavüzü eylemleri nedeniyle markasının zarar gördüğünü, davacı firma müşterilerinin davacıya ait markalar olan ” …,” “…”, “…” aramalarında, kendisini bu markalar gibi gösteren davalı firmanın arama motoruna ” …”, “…”, …” , “…com” , ” www…com ” , “…”, “…” ,”…” vb yazıp aratıldığında, www…com şeklinde alan ismi ve üst sıralarda ve reklam alanlarında çıktığını, davalının, davacı firma müşterilerini sitelerine yönlendirdiğini, satışlarını artırdığını ,davacının satışlarının azalmasına ve ciro kaybı yaşamasına neden olduğunu, davalıya 06/05/2015 tarihinde Kadıköy … Noterliği’nce … numaralı ihtarı ile ihtarname gönderildiğini, davalının bu eylemlerine devam ettiğini, davalının bu eylemlerinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalı şirketin web sitesinde satışını yaptığı ürünlerin bazılarında içerik ve ürün fotoğraflarınının davacının web sitesinden izinsiz kopyalayıp yayınlanmakta ve izinleri dışında satışının yapılmakta olduğunu, beyanla öncelikle Google reklamlarının durdurulmasını, web sitesinde kullanılan marka sözcüklerinin ve linklerin kaldırılmasını ve marka tecavüzü eyleminin men’ i konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, mümkün olmaması durumunda www.t….com adresine tedbiren erişim engeli konulmasına, davalı tarafından gerçekleştirilen marka tecavüzü eyleminin men’ ine, fazlaya dair dava hakkı saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, masraflarının davalı tarafından ödenmek suretiyle tirajı en yüksek iki gazeteden biri ile kararın ilanına, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacı şirketin tescilli “…” ,”…” ve ” …” markalarını Google Adwords’a verdiği reklamlarında anahtar sözcük olarak kullanmadığını, davalının ürünleri hediye amaçlı olduğundan dolayı tanıtımında hediye kelimesinin kullanılmasının davacının marka haklarına tecavüz oluşturmadığını, meyve, çikolata , keklerden oluşan ürün konseptinin çiçek buketi veya çiçek sepeti şeklinde sunulmasından dolayı tanıtımlarda “…” veya “… ” ibarelerinin kullanılmasının davacının markasına tecavüz veya haksız rekabet oluşturmadığını, davacının, davalının reklam faaliyetinin yasal olmadığını ve haksız faaliyet ve kazanç sağlandığını ispatlaması gerektiğini, dava dilekçesindeki iddia ve beyanları kabul etmediklerini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 09.10.2018 tarihli 2017/462 E-2018/294 K sayılı kararıyla; “…Davalı yanın Google Adwors reklamları aracılığı ile www… com adlı kendilerine ait web sitesinin kaynak kodlarında “…”, “…” …” ibarelerini kullanmak suretiyle davacıya ait bu ibareleri içeren tescilli markalarına ilişkin hakları ihlal ettiği iddiasıyla dava açıldığı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7/3-d ve 29/1. maddeleri hükümlerine göre işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması şartıyla, işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde, alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılmasının marka hakkına tecavüz olarak sayıldığı, ancak alınan bilirkişi raporuna göre davalının internet sitesiyle ilgili yalnızca Google Arama Ağı kategorisinde reklam vermiş olduğu, davacının markaları yazıldığında davalının internet sitesinin arama motoru sorgulama sonucunda çıkmadığı, davalının satışını ve tanıtımını yaptığı ürünlerin niteliklerini belirten “…” ve “…” kelimelerini kullanıldığı, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında kullandığı …’inde “…” ibaresinin kullanıldığı, davacının tescilli markalarının birebir kullanılmadığı, … ve … ibarelerinin ürünlerin cins ve niteliğini belirttiği” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme tarafından alınan ilk raporda marka tecavüzü eyleminin gerçekleştiğini, mahkemenin tedbir kararı verdiğini, dosyanın ikinci kez bilirkişiye verildiğinde davalının reklam verme politikasına son verdiğini, google adwords üzerinden yapılan marka tecavüzü eyleminin archive kaydında bulunamayan bir marka tecavüzü olduğunu, 14/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda; müvekkili firmaya ait marka olan “…” ibaresi google arama motorunda arandığında davalı firmaya ait alan adının en üstte çıktığı, “…” ibaresi arandığında davalı firmaya ait alan adının müvekkilinin alan adının üstünde çıktığını, mobil platformda cep telefonu üzerinden google arama motorunda “…” ve “…” arandığında davalıya ait alan adının en üstte çıktığının açıkça görüldüğünü, davalının müvekkilinin markaları ile reklam verdiğinin tespit edildiğini, kaldı ki davalının reklam verme yoluyla marka tecavüzünü kabul ettiğini ve bunu google’ın yaptığının iddia edildiğini, bunun müvekkili tarafından davacı aleyhine yapıldığı iddia edilerek meşrulaştırılmaya çalışıldığını, dava açıldığında hukuki yararlarının bulunduğunu, davalının karar verildiği gün yine google adwords’te reklam yolu ile marka tecavüzü eylemi gerçekleştirdiğini, mahkemenin sadece çelişkili ikinci raporu dikkate aldığını beyanla, kararın bozularak tazminat hesabı yapıldıktan sonra karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine cevabında; mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde müvekkili şirketin internet sitesinde kullandığı “…’leri ve …’ların incelendiğini, web.archive.org sayfası kullanılarak müvekkilinin geçmiş kayıtlarına bakılarak 01.03.2018 tarihli bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğunu, bilirkişi raporunda, 14.02.2017 tarihli bilirkişi raporunun da incelenerek, raporda davalı tarafın Google’ın sunmuş olduğu Adwords Kampanya türlerinden biri olan ” Yalnızca Arama Ağı ” kategorisinde reklam vermiş olduğunun tespit edildiğini, Güncel Reklam Kampanyasında 25/02/2018 tarihinde davalının internet sitesinin arama motoru sorgulama sonuçlarında çıkmadığının tespit edildiğini, davalının geçmiş kayıtlarına bakıldığında, davalının 2015,2016 ve 2017 yılında kullandığı …’inde “l…” ibaresinin kullanıldığı, meta tag’lerinde “…, …, …, … ve …” gibi kelime gruplarının kullanılmamış olduğu, internet sitesi sayfa içeriklerinde ” … ” ibaresinin kullanıldığının tespit edildiği, davalı tarafın, davacıya ait tescilli markalarını internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılmadığının tespit edildiğini, davanın reddi kararının yerinde olduğunu beyanla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; TPMK’ dan celp edilen marka tescil belgelerinden; davacının … numaralı “…” markasının 30 ve 35. sınıflarda 09/12/2014 tarihinde, davacıya ait “…” markasının 30 ve 35. sınıflarda 09/12/2014 tarihinde, davacıya ait … numaralı “…COM” markasının 35. sınıfta 11/12/2014 tarihinde tescil edildiği, davacının 35. sınıf için … numaralı “…” marka başvurusu işlemlerinin devam ettiği tespit edilmiştir. Mahkemece davacı tarafın ihtiyati tedbir taleplerinin değerlendirilmesi için bilişim uzmanı bilirkişiden alınan 14/02/2017 tarihli raporda; Pc tabanlı platformda Google arama motorunda davacının dilekçesinde geçen “…” ibaresi arandığında davalıya ait olduğu bildirilen www…com alan adının en üstte ve “…” ibaresi arandığında en üstte olmamakla birlikte, yine davalının www…com alan adının davacının alan adından daha yukarıda çıktığının görüldüğünü, mobil platformda cep telefonu üzerinden Google arama motorunda davacının dilekçesinde geçen “…” ve “…” yazımı şeklindeki ibareler arandığında davalıya ait olduğu bildirilen www…com alan adının en üstte çıktığını, ayrıca davacının dilekçesinde davalı internet sitesinde markasının kullanıldığının belirtildiğini, link adresleri incelendiğinde https://..com/… ve https://…com/… link adreslerindeki isimlerin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu şekilde değerlendirildiğinde sitede … ve … isimlerinin bulunduğu, bu isimlerin davacı markaları ile örtüşmediği, davalının internet sayfalarında kullandığı esas isimlerin … ismi için “…”, ve … ismi için “…” olduğunu, davacının markalarının bazılarının davalı tarafça keyword (adwords) olarak kullanılarak davalı tarafından Googl’dan reklam alındığını beyan etmiştir. Mahkemece bilişim uzmanı ve marka vekilinden oluşan bilirkişi kurulundan alınan 01/03/2018 tarihli raporda; 14/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafın Google’ın sunmuş olduğu Adwords Kampanya türlerinden biri olan ” Yalnızca Arama Ağı ” kategorisinde reklam vermiş olduğunun tespit edildiğini, Güncel Reklam Kampanyası incelemesinde , Google Arama motoru kullanılarak …, … ve … kelimelerinin aratıldığı ve güncel sorgulama sonucunda 25/02/2018 tarihinde davalının internet sitesinin arama motoru sorgulama sonuçlarında çıkmadığının tespit edildiğini, davalının internet sitesinde kullandığı “…’leri ve …’lar ” incelendiğinde davalının geçmiş kayıtlarına da bakıldığını, davalının 2015,2016 ve 2017 yılında kullanmış olduğu …’inde “…” ibaresinin kullanıldığı, …’lerinde “…, …, …, … ve …” gibi kelime gruplarının kullanılmamış olduğu ,internet sitesi sayfa içeriklerinde ” … ” ibaresinin kullanılmış olduğunun tespit edildiğini, inceleme sonucunda Google ‘ın Arama Motoru Bot’larının internet sitesini arama motoruna kaydetmesi için davalının, davacının tescilli markalarını kullanmadığının tespit edildiğini, … uzantılı linklerin incelemesi sonucunda;https://..com/… ve https://..com./… uzantılı internet sayfalarının hala daha yayınlanmakta olduğunun tespit edildiğini, bahsi geçen adresleri Google’in Arama Motoru Bot’ları bir bütün olarak algılayacağından, davacının tescilli markaları ile örtüşmediğinin tespit edildiğini, davalı tarafın,davacıya ait tescilli markalarını internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılmadığını,marka hakkına tecavüz ve tazminat talepleri doğrultusunda hukuki görüş ve takdirin mahkemeye ait olduğuna dair raporunu tanzim ederek vermişlerdir. Mahkemece 21/02/2017 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile; davalının Google arama motorunda “…” ve “…” ibarelerini keyword (adwords) olarak kullanmasının tedbiren durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça 10.000 TL teminat yatırılmadığından, tedbir kararının kalktığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalının müvekkilinin tescilli markalarını kullanarak, müşterileri kendi internet sitesine yönelttiğini beyanla, markaya tecavüzün tespiti, meni refi ile, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece “…davalının internet sitesiyle ilgili yalnızca Google Arama Ağı kategorisinde reklam vermiş olduğu, davacının markaları yazıldığında davalının internet sitesinin arama motoru sorgulama sonucunda çıkmadığı, davalının satışını ve tanıtımını yaptığı ürünlerin niteliklerini belirten “…” ve “…” kelimelerini kullanıldığı, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında kullandığı Title tag’inde “…” ibaresinin kullanıldığı, davacının tescilli markalarının birebir kullanılmadığı, … ve …ek ibarelerinin ürünlerin cins ve niteliğini belirttiği” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Marka tescil kayıtlarından; davacı adına … numaralı “…”, “…”, … numaralı “…com” markalarının tescilli olduğu, davacının … numaralı “…” marka başvurusu işlemlerinin devam ettiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça davacının markalarının anahtar sözcük olarak kullanılmadığı, ürünlerin tanıtımında “…”, “…” veya “…” ibarelerinin kullanılmasının davacı markalarına tecavüz teşkil etmediği ileri sürülmüştür. Mahkemenin tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünden aldığı 14/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda, Google arama motorunda, “…” ve “…” ibareleri ile arandığında, davalının internet sitesinin üstlerde çıkması gerekçe gösterilerek, davacının markalarının bazılarının davalı tarafça keyword (adwords) olarak kullanılarak davalı tarafından Google’dan reklam alındığını beyan ettiği, sonrasında mahkemece alınan bilirkişi raporunda, Google Arama motoru kullanılarak …, … ve … kelimelerinin aratıldığı ve güncel sorgulama sonucunda, davalının internet sitesinin arama motoru sorgulama sonuçlarında çıkmadığının tespit edildiği, arşiv kayıtlarında … ve …’lerinde davacı markalarının kullanılmadığının, “…” ibaresinin kullanıldığının tespit edildiği görülmüştür. Uyuşmazlık internet arama motorunda davacının markaları arandığında, davalının web sitesinin gözükmesi karşısında, davalının bu sözcükleri anahtar sözcük olarak satın alıp almadığının tespitinden kaynaklanmıştır. Google arama motorunda, arama yapıldığında davacı internet sitesinin çıkması tek başına, davacı markalarının anahtar kelime yada yönlendirici kod olarak kullanıldığını göstermez. Ürünlerin tanıtımında “…”, “…” veya “…” ibarelerine, Google reklam sözcüğü olarak reklam verilmesi halinde de üst sıralarda yer alması mümkündür. Davalının internet sitesinde hediye amaçlı gönderilen, yenilebilir çiçek buketleri ve saksılarının satıldığı, …, …, …, … ibarelerine reklam verilmesinin markaya tecavüz teşkil etmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan 01/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda da, archive kayıtlarının incelendiği ve davalının davacı markalarını anahtar kelime yada yönlendirici kod olarak ve …’lerinde davacı markalarının kullanılmadığının, “…” ibaresinin kullanıldığının tespit edildiği, bu durumda davacı markalarına tecavüz fiilinin oluşmadığı, mahkemece davanın reddi kararının yerinde olduğu kanaatine varılmış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 21/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.