Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/573 E. 2019/614 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/573 Esas
KARAR NO : 2019/614
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/439
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı Kayyım vekili, … ilçesi, … Mah. … Sokağında bulunan … ada … parsel sayılı taşınmazın 1/2’şer hisse sahibi bulunan … ve … İstanbul Defterdarı’nın kayyım atandığını, kayyım tayin edilen … aleyhine davalı tarafından İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, …. 1923 doğumlu olup bonodaki imzanın kendisine ait olmayabileceğini, bankalara ve tapuya yazılar yazıldığını belirterek HMK’nun 209.maddesi gereğince sahtecilik iddiasında bulunduklarını, bu nedenle iki adet taşınmazın tapu kaydı ile takbis sorgulaması ile müteveffanın İstanbul Beyoğlu ve İzmir/Karşıyaka Çiğli, Konak tapu müdürlükleri ve bazı bankalardaki mevduatlarına dava kesinleşinceye kadar işlem yapılmaması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince davacı vekilinin 06/07/2018 tarihli talebi üzerine ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, HMK’nun 209/1 ve İİK’nun 72/2 maddeleri uyarınca dava konusu icra takibinin borçlu… açısından deliller toplandıktan sonra tekrar değerlendirilmek üzere durdurulmasına karar verilmiştir. Davalı vekilince 13/07/2018 tarihli dilekçeyle mahkemenin vermiş olduğu takibin durdurulmasına yönelik karara itiraz edilmiş, itirazında; davacı Maliyeye intikal edecek bir mal varlığından bahsedilemeyeceğini, davada taraf sıfatının davacıya düşmediğini, borçlunun ölümü halinde miras hakkına ….ve diğer mirasçıların bulunduğunu belirterek ihtiyati tedbir talebinin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda 19/09/2018 tarihli duruşma sonunda davalının ihtiyati tedbir kararına yaptığı itirazın reddine ve ihtiyati tedbirin aynen devamına karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili 24/09/2018 tarihli süre tutum dilekçesi şeklinde verdiği istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, gerekçeli kararın yazılması ve tebliğinden sonra süresi içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesini sunacaklarını belirtmiştir. Dosyanın UYAP ortamında incelenmesinde; mahkemenin 19/09/2018 tarihli duruşma sonunda verdiği ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararı gerekçeli olarak yazılmadığı görülmüştür. Dosya içeriğinde ara karar tarihi 06/07/2018 olarak belirtilen ihtiyati tedbir talebinin oy çokluğuyla kabulüne dair bir gerekçeli ara karar bulunduğu, zaten bu kararın itiraza tabi olduğu anlaşılmıştır. Bu kararın ise UYAP ortamında yapılan incelemede 20/02/2019 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise, davalının ihtiyati tedbir kararına yaptığı itirazın reddi kararına yöneliktir. Mahkemece 06/07/2018 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, davalı vekilinin 13/07/2018 tarihli itirazı üzerine açılan duruşma sonunda 19/09/2018 tarihinde itirazın reddi kararı verilmiş, bu karara karşı davalı vekili 24/09/2018 tarihli süre tutum dilekçesiyle istinaf talebinde bulunmuştur. Dosyanın gerek fiziken gerekse UYAP ortamında yapılan incelemesi sonucu, 19/09/2018 tarihli duruşma sonunda verilen ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararın gerekçeli olarak yazılmadığı anlaşılmıştır.HMK’nun 297.maddesi mahkeme kararlarının kapsamını, HMK’nun 391.maddesi ise ihtiyati tedbir kararında hangi hususların yer alacağını düzenlemiştir. Anayasanın 141/3.maddesi uyarınca mahkeme kararları gerekçeli olmak zorundadır. Bu yasal açıklamalardan sonra istinafa konu dava dosyasına gelince; istinafa konu karar ihtiyati tedbire itiraz üzerine açılan duruşma sonunda verilen ihtiyati tedbire itirazın reddi kararıdır. Söz konusu karar ara karar şeklinde olup HMK’nun 297 ve 391.maddesindeki şartları taşımadığı anlaşılmakla, usulüne uygun ve gerekçeli bir şekilde karar yazılmak ve taraflara tebliğ edilmek ve sunulduğunda istinaf dilekçesi de eklenerek yeniden gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-HMK’nun 297. ve 391.maddelerine uygun ve gerekçeli bir şekilde kararın yazılıp taraflara tebliğ edilerek ve sunulduğunda istinaf dilekçesi de eklenerek yeniden gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 2-Bu aşamada davalı vekilinin istinaf talebinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 3-Davalı vekilinin istinaf talebi incelenmediğinden istinaf harçlarının talebi halinde kendisine iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin takdiren davalı üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.21/03/2019