Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/561 E. 2019/1836 K. 23.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/561 Esas
KARAR NO : 2019/1836 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2018
NUMARASI : 2015/130 E., 2018/184 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; …. San. ve Tic. A.Ş.’nin …. bulunan fabrika binasının kaba inşaat işlerinin yapımı için sözleşme akdedildiğini, davalının teminat çeki olarak 5.000.000,00 TL talep ettiğini, bunun üzerine…. Bankası A.Ş. Gebze Şubesine ait … çek nolu keşide tarihi boş olan 5.000.000,00 TL bedelli çek “İŞBU ÇEK TEMİNAT ÇEKİDİR. CİROLANAMAZ, İCRA TAKİBİNE KONULAMAZ.” şerhi verilerek davalı … A.Ş.’ye teslim edildiğini, bu çekin davalı şirketten çalındığını, taraflar arasında 04/05/2012 tarihinde çekin teminat çeki olduğuna dair sözleşme imzalandığını, şirket yedinde tüm aramalara rağmen çekin bulunamadığını, bunun üzerine Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/294 Esas sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığını, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/12387 soruşturma dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca … şirketleri tarafından da İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/100176 soruşturma sayılı dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu, çekin arka yüzündeki şerhin kimyasal ile kapatılıp sahte ciro ve imzaların atıldığını, … şirketinin sahte kaşesi basıldığını ve sahte imzalar atıldığını, davalı … şirketinin de bu kaşe ve imzayı kabul etmediğini, işbu çek nedeniyle … Ltd. Şti. tarafından İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, taraflarınca İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/772 Esas sayılı dosyasında takibin iptali talepli dava açıldığını, tüm bu nedenlerle takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, çekin iptaline ve müvekkilinin bu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı …. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı ile lehtar … A.Ş. arasında düzenlenen protokolün adi sözleşme olduğunu, davacı şirketin borçlusuna teminat çeki vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava konusu çekin ne arka nede ön yüzünde teminat olduğuna dair bir ibare bulunmadığını, böyle bir ibare bulunsa bile Yargıtay İçtihatlarına göre geçerliliği bulunmadığını, davacı ve lehtarın anlaşarak eski tarihli bir sözleşme imzaladıklarını, davacının çekin çalındığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının beyanları ile lehtar ve diğer cirantaların açmış oldukları davada ileri sürdükleri beyanları arasında bariz çelişkiler bulunduğunu, davacının dava dilekçesinde müvekkili şirket yedinde bulunan çekin kasasından çalındığını beyan ettiğini, lehtar … A.Ş.’nin İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/697 esas sayılı dosyasında imzaya itiraz davasının devam ettiğini, bu davada lehtarın keşide … Firması tarafından bu çekin kendilerine verildiğini, açıkça beyan ve kabul ettiğini, dolasıyla davacının çekin uhdesinde iken çalındığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı ile çek lehtarı ve diğer 4 cirantanın gerçek dışı beyanlar ile açtıkları bu dava ile müvekkilini mağdur ettiğini, bu çekin … kimya tarafından cirolandığını ve devam eden ciro silsilesi ile müvekkiline geldiğini, … firması tarafından Gebze ….Noterliğinin 19/06/2015 tarih ve … yevmiye nolu vekaletnamesi ile … isimli şahsa kambiyo taahhüdünde bulunma ve ciro yetkisi verdiğini, bu şahsın vekaletnameye dayanarak çeki ciroladığını, davacı ve lehtar …’nın bu vekaletnamenin ortaya çıkmayacağına güvenerek iş bu dava ile İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/697 esas sayılı dosyasında görülen imzaya itiraz davası açtığını, davacının tedbir kararı alarak mal kaçırma niyetinde olduğunu, çekin arka yüzeyindeki ciro iptali vs. düzeltmelerin kambiyo vasfı ile ilgili olamayacağından tahrifat olarak nitelenemeyeceğini, çekin kambiyo vasfına halel getirmeyeceğini, geçerli bir ciro ve imza bulunduğundan tahrifattan söz edilemeyeceğini ayrıca müvekkilinin iyi niyetli üçüncü hamil olduğunu, iyi niyetli üçüncü hamil durumundaki müvekkiline karşı bu tarz hususların ileri sürülemeyeceğini, son hamilin banka olduğunu, bankanın da çekte imzanın davacıya ait olduğunu bilemeyeceğini, takip alacaklısı dayanak senette lehtardan ciro yoluyla senedi alan ciranta konumunda olup, teminat ibaresi bulunan senedi ciro yoluyla alması halinde dahi TTK’nun 690.madde göndermesi ile bonolarda uygulanması gereken 599.madde hükmü karşısında bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğine delil sayılamayacağını, tarafların müvekkilini alacağından mahrum bırakma gayreti içinde bulunduklarını, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalılara usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermedikleri görülmüştür. İlk derece mahkemesinin 01/03/2018 gün ve 2015/130 Esas 2018/184 Karar sayılı kararıyla, menfi tespit davasının kabulüne, davacının keşidecisi olduğu, … Gebze şubesine ait, … çek nolu, 14/07/2015 keşide tarihli, 5.000.000,00 TL bedelli çekden dolayı davacının davalılar …, … ve …. Ltd. Şti.’ne borçlu olmadığının tespitine, çekin iptali talebinin reddine, ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına karar verildiği görülmüştür. Davalılarca karar istinaf edilmiş ve çekteki silinti/kazıntı durumunu bilebilecek durumda olmadıkları, çekin temin çeki olmadığı, şirket kaşesindeki usulsüzlüğün sonucu değiştirmeyeceği, şirket ünvanının eksiksiz yazılmasının daha önemli olduğu verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.Davalı yanın adli yardım talepli olarak yaptığı istinaf başvurusunda öncelikle adli yardım talebinin reddine ilişkin 2018/2381 Esas sayılı ve 10/07/2018 tarihli karar ile adli yardım talebinin reddine karar verilmiş ve iş bu karara karşı yapılan itiraz ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/4 D.İş Sayılı dosyası üzerinden incelenerek itirazın reddine karar verilerek itiraz süreci tamamlanmıştır.Dairemizce 12/09/2018 gün ve 2018/2381 Esas, 2018/1773 Karar sayılı ilam ile; istinaf harcı yatırmadan adli yardım talebiyle hükmü istinaf eden davalı …’ın adli yardım talebinin reddine ilişkin dair karar kesinleştiği, hükmü istinaf eden davalı …’nın adli yardım talebinin reddine dair karar kesinleştiği; hükmü istinaf eden davalı …’nin ise istinaf dilekçesi ile birlikte bir adet maktu istinaf harcı ile bir adet istinaf yoluna başvurma harcı yatırdığı, nisbi istinaf harçlarını yatırmadığı, HMK’nın 344.maddesi uyarınca nisbi istinaf harçlarının ikmali, süresi içerisinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde başvurunun yapılmamış sayılmasına karar vermek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine ” karar verildiği anlaşılmıştır. Dairemiz kararı üzerine ilk derece mahkemesi tarafından 08/01/2019 tarihinde verilen ek karar ile; eksik harçların yatırılması için davalılar …vekiline, …’a, …’ya istinaf karar harcı ( nisbi) 85.387,50 TL ‘nin yatırması için muhtıra düzenlenerek davalı … vekiline 04/10/2018 tarihinde, davalı …’ya 04/10/2018 tarihinde, davalı …’a 15/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden itibaren yasal 1 haftalık süresi içinde eksik harç yatırılmadığı gerekçesiyle 1 haftalık kesin süre içerisinde istinaf masrafları karşılanmadığından HMK’nın 344. maddesi gereğince davalı …, davalı …, davalı …’nın istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür. Davalılar vekili ek karara yönelik istinaf dilekçesinde adli yardım talebini tekrarlayarak önceki istinaf taleplerini de tekrarladıklarını beyan etmiştir.HMK 344. madde uyarınca istinaf dilekçesi verilirken iskinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderlerlerin ödenmesi gerektiği kanunun emredici hükmüdür.Adli Yardım talebinin reddi hususu kesinleşmiş olmakla, artık istinaf eden davalı yan istinaf harçlarını yatırmak zorundadır. Mahkemece verilen yasal sürede istinaf harçlarının yatırılmadığı görülmekle ilk derece mahkemesinin ” istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına” dair verdiği ek karar yerinde olup, istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
KARAR:6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,Harç peşin alınmış olmakla ayrıca alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/09/2019