Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/557 E. 2021/2167 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/557 Esas
KARAR NO: 2021/2167 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI: 2017/175 E. – 2018/365 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin faaliyetleri çerçevesinde kullandığı çok sayıda markanın sahibi olduğunu, TPMK nezdinde …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … sayılı tescilli … ibareli markalarının bulunduğunu, …’nın …’a bağlı Türkiye dahil olmak üzere ABD, Kanada, Orta Doğu, Güney Kore ve Tayvan pazarlarında satışa sunulan lüks otomobil markası olduğunu, davalının müvekkilinin markalarına ayniyet seviyesinde benzer markaları 5 yılı aşkın süredir kullanmadığını, beyanla davalıya ait … tescil sayılı “…” markasının 28.sınıfta bulunan ürünler için kesintisiz 5 yıl süre ile kullanılmama nedeniyle 6769 sayılı SMK nun 26.ve geçici 4.maddeleri hükmü gereğince, iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili … Tic. Ltd. Şti’nin, 1992 yıllarından bu güne kadar ticari faaliyetin içinde olan, özellikle sağlık ve sağlıklı yaşam ve hayatı kolaylaştıran ürünler kapsamında, bir çoğu kendi adına marka – tasarım, faydalı model belgesine sahip yüzlerce ürünün satış ve pazarlamasını, ithalatını, ihracatını yapan kurumsal bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin ürün yelpazesi ve ticari durumu hakkında fikir vermesi bakımından satış ve pazarlaması yapılan ürünlerin sadece bir kısmını gösteren kataloğu Mahkemeye sunduklarını, müvekkilinin tescilli markası olan … markasını aralıksız/kesintisiz 5 yıl kullanmadığı iddiasının tamamen asılsız olduğunu, mahkemeye sundukları 2013 yılı ürün kataloğunda görüldüğü üzere “…” hayatı kolaylaştıran ürünler ve diğer markalar “…”, “…”, “…”, “…” markalarının hem tanıtım ürünlerinde, insertlerde, hem bizzat tescilli olduğu sınıfa ait ve müvekkilince satışı, ithalatı yapılan ürünlerde açıkça ve kesin olarak kullanıldığını, bu hususların dosyaya sunulacak ürün numuneleri, belgeler, katalog, faturalar ve tanık ifadeleriyle ispat edileceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 20.12.2018 tarihli 2017/175 E. – 2018/365 K.sayılı kararıyla; “… Sınai Mülkiyet Kanunu ile getirilen kullanmama nedeniyle marka iptalinin, Kanun yürürlüğe girdiği tarihte iç hukuk sistemimizde yer almadığından ve Anayasa Mahkemesi kararı ile tüm sonuçları ile daha önce ortadan kalkmış olduğundan, 5 yıllık kullanmama süresinin de Sınai Mülkiyet Kanununda yeni getirilen düzenleme ile yeniden başlayacağı, bu Kanunla ilk defa getirilen kullanma zorunluluğuna bağlanan sonucun ancak Kanunun yürürlüğe girmesinden 5 yıl sonra ortaya çıkabileceği, dolayısıyla 10.01.2022 tarihinden önce açılacak bu tür davaların mevsimsiz dava olmaları nedeniyle reddi gerekeceği” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının tümüyle şekli bir gerekçeye dayandığını, hakkaniyete ve ilgili yasal düzenlemelerin ruhuna aykırı olduğunu, davanın 27/09/2017 tarihinde ikame edildiğini, 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girmiş 6769 Sayılı SMK’nın 26. Maddesi ve Geçici 4. Maddeleri hükmü gereğince davalı markasının kullanmama nedeniyle iptali talebiyle açıldığını, ispat yükünü taşıyan davalının delil sunmadığını, mahkemece bilirkişi incelemesine dahi gerek duymadığını, mahkeme kararının çok şekli bir sebebe dayandığını, kullanmama yükümünün iç hukukta 556 Sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesinden beri olan ve kanun hükmünde olan Paris Sözleşmesi ve TRIPS anlaşmalarıyla hep yürürlükte olan bir yükümlülük olduğunu, SMK ile gelmiş yeni bir hükümlülük olmadığını, 4 günlük yasal boşluk nedeniyle 5 yıllık hoşgörü süresine 4 günün eklenmesi gerektiğini, Literatürde ve yargı kararlarında (Antalya BAM 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/1248 E-2017/1555 Karar sayılı kararı) kullanmama yükümlülüğünün Türkiye’nin taraf olduğu TRIPS ve Paris Anlaşmalarında da kesintisiz devam etmesi nedeniyle, olaya uygulanacak kanun hükmünün olmadığı gerekçesinin kaldırılmasına karar verildiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, kullanmama nedeniyle davalı markasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davacının davasının yerinde olmadığını, müvekkilinin tescil ve kullanım alanı ile davacı şirketin iştigal konusunun farklı olduğunu, davacının markanın tüm alanlarda tescilini elinde bulundurmak istediğini, bunun hukukta ve adalette yeri olmadığını, beyanla istinaf talebinin reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya içerisinde bulunan davalıya ait … başvuru numaralı … marka tescil kaydından; 22/03/2011 tarihinde 28. Sınıfta “oyunlar, oyuncaklar, salonda oynanan oyunlar için aletler, makineler, cihazlar (jetonla çalışanlar dahil), hayvanlar için oyuncaklar, çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar, jimnastik ve spor aletleri malzemeleri, suni yılbaşı ağaçları ve bunlar için süsler, suni karlar, çıngıraklar, eğlence (parti, diskotek vb.) süsleri, parti şapkaları” emtiaları için tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davacı adına 07. Sınıfta … başvuru numaralı … markası, 35/38/39/42. Sınıflarda … başvuru numaralı … markası, 18. Sınıfta … başvuru numaralı … markası, 02/03/05. Sınıflarda … başvuru numaralı … markası ve … ibareli farklı sınıflarda başka markalarının tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça yapılan “…” ibareli … numaralı marka başvurusunun TPMK Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından, iptali istenen davalı markası mesnet gösterilerek aynı ve aynı tür malları kapsadığı, ayırt edilemeyecek derecede benzer markalar olduğu gerekçesiyle reddi ile red kararına itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. Davalı tarafça delil olarak “…” 2013 kataloğu ibraz edilmiş, kataloğun 10. Sayfasında …/… başlığı altında çeşitli spor ürünlerinin tanıtıldığı görülmüştür. Davalı vekilinin delil olarak; 20/05/2013 tarihli “…” ibareli 10.500,01 TL bedelli fatura ve tahsilat makbuzu ibraz ettiği görülmüştür.
G E R E K Ç E: Davacı tarafça, davalı adına tescilli … başvuru numaralı 07. Sınıfta tescilli markanın, dava tarihinden önce 5 yıldan fazla bir süre kullanılmadığından bahisle iptalinin talep edildiği, mahkemece yasada öngörülen 5 yıllık sürenin 6769 Sayılı SMK’nın yürürlüğe girdiği 10/01/2017 tarihinden itibaren başlayacağı davanın mevsimsiz açıldığından bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davanın 27/09/2017 tarihinde açıldığı ve uyuşmazlık tarihinde 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır. 6769 Sayılı Yasa’nın 9. Maddesinde; “- (1) Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. (2) Aşağıda belirtilen durumlar da birinci fıkra anlamında markayı kullanma kabul edilir: a) Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması. b) Markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması. (3) Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.” hükmü düzenlenmiştir. 6769 Sayılı Kanun’un 26. Maddesinde, madde de sayılan hallerde Kurum tarafından markanın iptaline karar verileceği düzenlenmiş, SMK 9/1-a maddesinde “9 uncu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hâllerin mevcut olmasının” iptal sebebi olarak Kurum tarafından dikkate alınacağı düzenlenmiştir. 6769 Sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesinde;” (1) 26 ncı madde hükmü yürürlüğe girene kadar, iptal yetkisi, anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır. (2) 26 ncı maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mahkemeler tarafından görülmekte olan iptal davaları mahkemeler tarafından sonuçlandırılır. (3) Mahkemelerin bu madde hükmüne göre vermiş olduğu kararlar kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından Kuruma resen gönderilir.” 6769 Sayılı Kanun’un 192/1-a maddesinde; ” (1) Bu Kanunun; a) 26 ncı maddesi yayımı tarihinden itibaren yedi yıl sonra yürürlüğe gireceği” düzenlenmiştir. İptali talep edilen davalı markasının, 22/03/2011 tarihinde 28. Sınıfta “oyunlar, oyuncaklar, salonda oynanan oyunlar için aletler, makineler, cihazlar (jetonla çalışanlar dahil), hayvanlar için oyuncaklar, çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar, jimnastik ve spor aletleri malzemeleri, suni yılbaşı ağaçları ve bunlar için süsler, suni karlar, çıngıraklar, eğlence (parti, diskotek vb.) süsleri, parti şapkaları” emtiaları için tescilli olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça yapılan “…” ibareli … numaralı marka başvurusu kurum tarafından, davalı markası mesnet gösterilerek reddedilmiştir. Davacı adına farklı sınıflarda … ibareli markaların tescilli olduğu, davacının davalı markasının kullanılmamasından dolayı iptalini talep etmekte hukuki yararı bulunduğu anlaşılmıştır. Kullanılmayan markaların iptal edilerek Marka Sicili’nden silinmesi ve ticaret hayatına tekrar dahil edilmesinde kamu yararı da bulunmaktadır. 556 Sayılı Yasada, tescilden itibaren beş yıl süre ile kullanılmayan markaların hükümsüzlük davalarının düzenlendiği 42. Madde ve iptal davalarının düzenlendiği 14. Madde hükümleri Anayasa Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmiş ve kullanmamanın yaptırımı yönünden yasal boşluk doğmuşsa da, 556 Sayılı KHK 14. Madde de markanın kullanılma zorunluluğu düzenlenmiş ve 5 yıl süreyle ciddi şekilde kullanılmaması halinde iptal sonucu bağlanmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin 14/12/2016 tarih ve 2016/148 E., 2016/189 K. sayılı kararında,14. Maddenin iptal gerekçesi, mülkiyet hakkının sınırlandırılması yahut sonlandırılması sonucu doğuracak yasal düzenlemelerin Kanun ile yapılabileceği, KHK ile bu yönde düzenleme getirilemeyeceği açıklanmıştır. Bu durumda iptal gerekçesi de göz önüne alındığında, markanın kullanılma zorunluluğunun bulunmadığı ileri sürülemeyecektir. Davalı tarafça yasadan kaynaklanan kullanma zorunluluğunun bulunduğu bilinmektedir. Bu durumda mahkemece 5 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak 10/01/2017 tarihinin esas alınması yerinde olmamıştır. Davalı markasının …tescil tarihinden 27/09/2017 dava tarihine kadar 6 yıldan fazla bir süre geçtiği, davalı tarafça kullanımın ispatı yönünden katalog ve “…” açıklamalı fatura ve tahsilat makbuzunun ibraz edildiği, mahkemece ön inceleme duruşmasında dilekçelerde yer alan ve sunulmayan deliller için verilen kesin süreye rağmen başkaca delil ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Markanın kullanıldığını ispat yükü davalıda olup, davalı tarafça markanın tescil edildiği sınıf/alt sınıflar için, pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla, temel işlevine uygun olarak, anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde ve ciddi biçimde kullanıldığı ispatlanamadığından, sunulan katalog da ispat yönünden yetersiz olduğundan mahkemece davanın kabulü ve davalı markasının iptaline karar vermek gerekirken, davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile, davalıya ait …2 başvuru numaralı … markasının 6769 Sayılı SMK 9/1 maddesi gereğince kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin esastan KABULÜNE, 2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 20/12/2018 tarihli 2017/175 E. – 2018/365 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-DAVANIN KABULÜNE, 4- Davalı adına tescilli, … başvuru numaralı … markasının 6769 Sayılı SMK 9/1 maddesi gereğince kullanmama nedeniyle İPTALİNE, 5-Karar kesinleştiğinde kararın TPMK’ya gönderilmesine, 6-İlk derece yargılaması yönünden; A)Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına, B) Davacı tarafça yapılan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 127,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 195,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, C) Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına, Ç) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre 7.375,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, 7-İstinaf yargılaması yönünden; A) Davacı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, B) İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, ile 14,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 135,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, C) İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 23/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.